SİYASET

Subaşı; ‘Mahkemeler Baskı Altında’

"KONYSİAD-Antalya Milletvekilleri Buluşmaları " na İyi Parti Antalya Milletvekili Av. Hasan Subaşı Konuk oldu

Konyaaltı İşinsanları Derneği’nin (KONYSİAD) ‘’Milletvekili Buluşmaları’’ toplantısının sonuncusuna İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı konuk oldu. Subaşı; ‘’ Siyasi iradenin yaftalamalarından dolayı, mahkemeler baskı altında kalıyor’’ dedi.

Online gerçekleştirilen toplantıda konuşan Hasan Subaşı önce Antalya Belediye Başkanı olduğu dönemlerdeki icraatlarından kısa bir kesit sundu.  Subaşı nüfusun 400.000 lerde iken hızla büyüdüğü Antalya'ya 10 yıl boyunca severek hizmet ettiğini belitti ve " Otogar, mezbaha, toptancı hali gibi pek çok bina şehir merkezindeydi ve hızla göç alıyorduk. Avrupa İskan Fonu ve Avrupa Yatırım Bankası gibi yerlerden düşük fiyatlı krediler alarak şehri yeniden tanzim ettik;  tüm bu binaları şehir dışına taşıdık. O günlerde en büyük sorun alt yapı ve kirlilikti, 1990-91 yıllarında Belediye Meclisinden çıkan kararla alt yapı çalışmalarına başladık. Ama derseniz ki nasıl seçim kaybettiniz, biz yaptıklarımızın resimleriyle bilboardlarda yer almadık. Otogarın, halin, mezbahanın açılışlarını ayrı ayrı yapmak yerine hepsini bir anda yaptık. 10 yıl ekiple soluksuz çalıştık. Antalya için çalışıyordum, reklam yapmak peşinde değildim" dedi.

Siyasi iradenin yaftalamalarından dolayı, mahkemeler baskı altında kalıyor

Ekonominin Türkiye'nin en önemli konusu olduğunu, ekonominin iyi olabilmesi için güven ortamının gerekli olduğunu bildirip " Dış kaynaklara bu dönemde çok ihtiyacımız var ama Türkiye'de güven ortamı olmadığı için neredeyse tefeci faiziyle, çok yüksek faizlerle para buluyoruz. Adalet ve hukuk bu durumdayken yabancı yatırımcı da gelmez. Türkiye'de yüzlerce binlerce insan boş yere hapis yatıyor ve hukuk sistemine inanmadıkları için savunma bile yapmıyorlar. Mahkemenin ‘terör değildir’ dediğine Cumhurbaşkanı ‘terördür’ diyor. Siyasi iradenin yaftalamalarından dolayı, mahkemeler baskı altında kalıyor. Bu hukuksuz ortamda hiçbir konuda düzelme beklenemez" dedi.

Subaşı ısrarla adalet ve hukuk düzeni olmadan ekonominin düzelemeyeceğini vurgularken, " Ne yaparlarsa yapsınlar dolar yükseldi, para bastılar olmadı. Denemedikleri yol kalmadı. Şimdi de biraz daha hukuka önem veriyorlarmış gibi davranıyorlar. Ama yine olayları Cumhurbaşkanı bizzat takip ediyor durumu var. Dünya bu hukuk var durumundan ne kadar etkilenir bilmiyorum ama lider baskısının hukuk üzerindeki etkisinin geçeceğine kolay kolay kimse inanmaz. Dileriz ki bu baskı ortadan kalkar. İnancımız olmasa da baskının kalkması isteğimizdir." dedi " ve bizleri de mecliste işlevsiz hale getiriyorlar hiç bir teklifimizi kabul etmeyerek. Çok acı ama sadece halkın bir takım sorunlarını aktarabiliyoruz mecliste. Hükümet muhalefeti tanımıyor sadece baştakini kabul ediyor. Tek adam yönetimi var ne yazık ki." diyerek durumdan yakındı.

Acemilik Dönemlerinde Ekonomiyi İyi Yönettiler

" İktidarlarının 18yıllık döneminin ilk başlarında, bir takım kriterlere dahil olarak ekonomiyi iyi yönettiler, acemilik dönemleriydi. Kalfalık dönemlerinde otoriterleştiler. Ustalık dönemlerinde hukuku ve adaleti rafa kaldırdılar. Bu da tüm dengeyi bozdu. Kredi temin edemeyen, yatırım alamayan bir ülke haline geldik. En kötüsü üretimi bitirdik, köyleri mahalle yaptık, köylüyü işsiz hale getirdik. Elimizde imalat ve turizm kalmıştı; turizm de pandemiden dolayı bitti. Hem şehirleşme, hem ticarette plansızlık... Tüm bunlar bizi çok zorda ve darda bırakacaktır." dedi.

Önceliklerimizi doğru belirlememiz gerektiğine ve tasarruf konusunda da ciddi sıkıntılarımız olduğunu belirten Subaşı " Tasarruf da bilmiyoruz, 7 uçakla Kıbrıs'a gidiyoruz. Güya güç gösterisi, böyle bir gösteri sadece komik oluyor. Bizim ekonomik durumumuzu bütün dünya biliyor. Cumhurbaşkanı ' Berat Albayrak giderken bu kadar borcumuz olduğunu bilmiyordum. ' dedi, oysaki bu borçları bütün dünya biliyor." dedi.

Üreticinin Güvencesi Olan Tarsim (Tarım Sigortaları) Güncellenmeli

Çiftçinin sesinin Ankara'dan duyulması gerektiğini belirten bir üyenin görüşüne istinaden, "Çiftçinin sahibi yok. Bir TARSİM vardı, ama içeriğinin genişletilip, TARSİM mevzuatların günün koşullarına göre tekrar düzenlenmesi gerekli" dedi ve bu konuyu Tarım Bakanı ile konuştuğunu ve takibinde olacağını belirtti.

En Güzel Koylarımıza Ve Ulu Orta Yerlere Ruhsat Verebiliyorlar

Sıçan Adası civarındaki balık çiftliklerinin kirlilik yarattığı noktasında " Biz çok güzel bir şehir ve çok güzel bir ülkeye sahibiz ama planlama konusunda ciddi sıkıntılarımız var. Şahane ormanlarımız var; doğa turizmi besler ama sedir ormanları dahil pek çok yeri taş ocakları için feda edebiliyorlar. En güzel koylarımıza ve ulu orta yerlere ruhsat verebiliyorlar.Halbuki tüm bunlar plan ve projeyle yapılsa, turizme ve şehir yaşayanlarına doğru hizmet verilmiş olunur. Deprem tehdidi  altındaki bir ülkede hala fay hatlarıyla ilgili planlama yapılmış değil."diyerek devletin görevinin her konuda plan yapmak da olduğunu vurguladı.

Antalya'daki mendirekle ilgili soruya ise " Tüm raporları istedim. Bu konuda katkı sağlayabilmek için, soru önergesi vermek istiyorum" dedi. İlhami Kaplan bundan önceki Milletvekillerinin konuyla yakinen ilgilendiğini ve aynı düşüncede birleştiklerini belirtip, Subaşı'ndan bu konunun takipçisi olmasını rica ederek, sonucu kendileriyle paylaşmasını istedi.

Yayın Tarihi
18.11.2020
Bu haber 1051 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu habere ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!