PSİKİYATRİST

Zihnin Şimdi'den Kaçma Stratejileri

“Sorun yarının faturaları değildir. Sorun fiziksel bedenin ölümü değildir. Sorun şimdi’nin yitirilmesidir,ziyan edilmesidir;ya da daha doğrusu,bir durumu ,olayı veya duyguyu kişisel bir soruna ve ıstıraba dönüştüren esas yanılgıdır. Şimdinin yitirilmesi “VAR’LIĞIN YİTİRİLMESİ “ dir….”

Yapılan tüm çalışmalarda, yalnızca para kazanmanın mutluluk getirmediği saptanmıştır. Hemen her gelir düzeyinde olan insanlar arasında paraya en büyük önceliği verenler ne gelirlerinden ne de bir bütün olarak yaşamlarından doyum sağlamaktadırlar.

Ayrıca, çok mutlu olan insanların, zamanlarının çok az bir bölümünü yalnız geçirdikleri büyük bir bölümünü toplumsallaşmaya ayırdıkları bulunmuştur.

Geçmişiniz geleceğinizi belirliyor mu? Ne yazık ki geçmiş travmaları olmayan insan yok. Geçmişinizin geleceğinizi büyük ölçüde belirlediğine  inanırsanız, kendinizi özgür seçim yapamayan yazgısı önceden belirlenmiş edilgen bir birey  olarak görürsünüz. Oysa geleceğinizi büyük bir ölçüde belirleyecek olan,  yaptığınız seçimlerdir.

Geçmişinizi yeniden yazarak diğer bir deyişle kötü anılarınızı bağışlayarak ya da kabul ederek düşüncelerinizi değiştirebilirsiniz. Bağışlamak çekilen acıyı sonlandırdığı gibi, yaşamdan daha çok doyum almaya da olanak sağlar. Bağışlamayarak söz konusu kişiyi incitmezsiniz, ancak bağışlayarak kendinizi özgür kılabilirsiniz. Bağışlamanın ardından bazen bir de uzlaşma gelirse, bağışladığınız kişiyle ilişkileriniz önemli ölçüde düzelebilir.

Tüm yaşamımız güçlü yönlerimizi kullanmadan kolayca yaşasaydık kolaylıkla çökkünlüğe girerdik. Kestirme yollardan oluşan bir yaşamı seçmek insanın güçlü yönlerini ve erdemlerini öldürebilir.

Salt zevk alma isteği insanı güdümleyebilir ancak insanda bir değişiklik yaratmaz; bu arada var olan gereksinimler doyurulmaya çalışılır. Oysa gösterilen bir çabanın ardından haz almak geçici olarak zorlanmaya yol açsa da daha çok uyum sağlar.

Güzel bir otelde deniz kenarında kahvenizi yudumlamak güzeldir güzel olmasını ancak yeni yeni öğrenmeye başladığınız tenis oyununda topa ardı ardına vurabiliyor olmanız size çok daha büyük bir mutluluk verir. Kendi güçlerinizle katılım gösterdiğiniz etkinlikler; edilgen mutluluklarınızdan daha çok doyum sağlar.Yaşamda gerçekten doyum bulabilmek için  kestirme yollardan geçebileceğimize ve kişisel güçlerimizi ve erdemlerimizi yaşama geçirmeden mutlu olabileceğimize inanmayı artık bırakmamız gerekir.

Zevkler anlıktır ve duyumsanan duyguyla tamamlanır. Alışkanlık haline gelmesinin duygusuzlaştırıcı etkisi ortadan kaldırılarak, daha çok tadına varılarak ve ayırımında olunarak yaşanan zevkler daha da artırılabilir. Hoşa giden bir yaşam şimdi ki zaman, geçmiş ve gelecekle ilgili olumlu duyguları başarılı bir biçimde birlikte yaşatır.

Hazlar daha kalıcıdır. Kendini verme ve kendinden geçmeyle diğer bir deyişle akışla belirlidir. Hazları tanımlayan hissedilen herhangi olumlu bir duygunun varlığı değil yokluğudur. Hazlar güçlerinizi ve erdemlerinizi kullandığınız zaman ortaya çıkar.

ŞİMDİ’NİN YİTİRİLMESİ: ESAS YANILGI

“Ben zamanın sonuçta bir illüzyon olduğunu tamamen kabul etsem bile, bu benim yaşamımda ne fark yaratacak? Ben hala tamamen zamanın hükmettiği bir dünyada yaşamak zorundayım.”

Bir şeyi akli olarak kabul etmek sadece bir başka inançtır ve yaşamınız için büyük bir fark yaratmayacaktır. Bu gerçeği idrak etmek için, onu yaşamanız gerekir. Bedeninizin her hücresi yaşam dolu olduğunu hissedecek kadar anda mevcut olduğunda ve siz o yaşamı her an varlık sevinci olarak hissedebileceğinizde, o zaman sizin zamandan özgür olduğunuz söylenebilir.

“Ama, ben hala yarın faturaları ödemek zorundayım ve ben hala başka başka herkes gibi yaşlanıp öleceğim. Öyleyse zamandan özgür olduğumu nasıl söyleyebilirim.”

Zamandan özgürleşmek, kimliğiniz için geçmiş ve doyumunuz için gelecek psikolojik gereksiniminden özgürleşmektir. O hayal edebileceğiniz en derin bilinç değişim-dönüşümünü temsil eder. Bazı nadir vakalarda bu bilinç değişimi çarpıcı ve kökten bir biçimde, yani temelli olarak meydana gelir.Bu çoğunlukla yoğun bir ıstırabın ortasında mutlak bir teslimiyet  yoluyla meydana gelir. Ancak, çoğu insanın bunun üzerinde çalışması gerekir.

Siz zamansız sonsuz bilinç halini ilk kez kısa bir süre için gördüğünüzde, zaman ve anda-mevcudiyet boyutları arasında gidip gelmeye başlarsınız.

Önce dikkatinizin ne kadar seyrek bir biçimde gerçekten ŞİMDİ’de bulunduğunun farkına varırsınız.

Ama,anda mevcut olmadığınızı bilmek bir başarıdır: bu biliş-başlangıçta sadece birkaç saniye sürse bile mevcudiyettir.Sonra,giderek artan bir sıklıkla,bilincinizi geçmiş ve gelecek yerine yitirdiğinizi fark edersiniz,onun içinde sadece birkaç saniye değil,çok daha uzun bir süre kalabilirsiniz.Böylece,siz anda mevcudiyet haline sağlam bir biçimde yerleşmeden önce,yani tam bilinçli olmadan önce,bir süre bilinçlilik - bilinçsizlik arasında,anda mevcudiyet hali ile zihinle özdeşleşme hali arasında gider gelirsiniz.Siz tekrar tekrar ŞİMDİ’yi kaybeder ve ona geri dönersiniz.En sonunda, anda-mevcudiyet sizin hakim haliniz olur.

Çoğu insan,anda mevcudiyeti ya hiç deneyimlemez ya da seyrek olarak,onun ne olduğunu tanımadan,tesadüfen ve kısa bir süre için deneyimler.Çoğu insan bilinç ile bilinçsizlik arasında değil,sadece bilinçsizliğin farklı düzeyleri arasında gidip gelir.

MUTLULUK HER ZAMAN MUTLU EDER Mİ?

Bir şey dileyebilecek olsam kendime

AZICIK MUTLU olmayı isterdim

Çünkü, fazla mutlu olsaydım

Üzüntünün hasretini çekerdim

                             Friedrich Hollaender

 

İnsanlar mutluluk için çabalayabilirler… Fakat bu çaba her yönden karanlık birçerçeve içine alınmıştır:

“İnsanlar mutsuz oldukları için mutlu olmaya çabalarlar”

Mutluluğu bulduklarında da mutsuz olmadan yapamazlar çünkü mutluluğun zıddına muhtaçtırlar. Bu nedenle seyircilerini mutlu etmek isteyen hiçbir yeni televizyon programı , bir mutsuzluk tasvirinden kendini alamaz. Mutluluk insanları terk ettiğinde de tekrar mutsuzluğa düşerler.  Mutluluk anları ve zamanları , mutsuzluğun nekahati için anlamlıdır. Mutluluğu sürekli istemek ise anlamsızdır. Çünkü ebediyen sürmesi imkansızdır.

En vahimi, birçoklarının mutluluktan da bunu ummasıdır: Kesintisiz mutluluk hali , daimi neşe, keyifler hep yerinde olsun ve bol eğlence.

Ne var ki MUTLULUĞU BİR TÜR DAİMİ ZEVKTE ARAMAK MUTSUZ OLMANIN EN EMİN YOLUDUR.

Hiçbir insan hep sadece sevinç duyamaz, bedendeki mutluluk hormonları ve endorfinler de dışarıdan alınan uyarıcılar ve ilaçlar da bunu pek değiştiremez. Seks mutlu eder ama yokluğu varlığından daha fazla zaman tutar, bu da onun varlığını umanı mutsuz eder.Onun dokunuşunu hissetmek üzere her yeni kişinin peşinden koşan, kendisinin geride kaldığını fark etmekte geç kalır. Binbir zahmetle kendisini yeniden bulması gerekir.

“İkinci defa yaşıyormuşcasına ve ilk kez ŞİMDİ yapmak üzere olduğunuz gibi hatalı hareket etmişçesine yaşayın...”

   

       

Uzm.Dr. Sevilay ZORLU

Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com

www.antalyacinselterapi.com

facebook.com/antalyaterapipsikiyatri

Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.

1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5

Tel: 0 (242) 316 98 99

 

Yayın Tarihi
11.07.2017
Bu makale 1810 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!