BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Terörün Doğası...

PROF. DR. RAMAZAN DEMİR

Terör örgütünün direnmesi, doğasının gereğidir. Onun hedefi öldürmek, yakıp yıkmaktır. Onun için "terör" adını alıyor. Bunu idrak etmeyen 'pişmiş kelle politikacılar' utanmalılar...

Teröristten merhamet, iyi niyet, hoş görü beklemek ahmaklıktır.

Bunu anlamayan geri kafalı cahiller elbette ki teröristin de, örgütünün de tuzağına düşerler. Sonra kalkıp "kandırıldık" diye ağlaşırlar.

Öngörüsüz, cahil kadroların eline devlet düşerse, çirkin siyasetin yaptığı hatalar sonucu iç savaş eşiğine gelinir.

2002 yılında iktidarı teslim alanlar, ölmüş terörü büyük bir marifetle (!) dirilttiler.

Çocukların dahi inanmadığı, defalarca uyarılmalarına rağmen başlattıkları "Çözüm Süreci" denilen 'çözülme ve yıkım sürecin' sonunun nereye vardığını görmemek için ya aptal, ya zırcahil ya da hain olmak gerekirdi.

Teröriste elini verdiğiniz zaman, değil ki kolunuzu gövdenizi kurtaramazsınız...

Terörün doğasında olan olaydır...

Bu, yaşanan bir gerçektir.

Terör örgütüne toplu isyan, şehir gerilla savaşı için gerekli olan bütün alt yapıyı hazırlamasına imkân sağla, sonra da çık "ben terörle mücadele ediyorum" de...

Kargalar güler...

Dünden bu güne gelişimizin hikâyesini tekrarlamaya gerek var mı?

Tıpkı bugün gülünç konuma düştükleri gibi...

***

Terör İthal Etmek...

Suriye'nin iç işlerine neden karışılır?

Neden 'Emevi camiinde cuma namazı kılma' hayalleri kurulur?

Mezhepçi ayrılıkçı zihniyet...

Muaviye-Yezit anlayışı...

Öyle mi?

Al sana 'Emevi Camii! '

Başına beş milyon mülteci...

900 km sınırın oldu kevgir...

Milli sınırlar yolgeçen hanı...

Ülkeme sokulan sığınmacıların içinde profesyonel teröristlerden yüzlercesi...

Her gün onlarca şehit...

'Sen elin kapısını çalarsan parmakla, el çalar kapını tokmakla' diye bir Harput deyişi vardır.

Bunu anlayacak feraset, izan sahibi devlet adamı nerede!

Bu gerçekleri bilmeyecek kadar gözü dönmüş, kin ve nefret yüklü mezhepçi, ayrılıkçı din bezirgânlarıyla bu hale geldik...

İç savaşın eşiğindeyiz, yarın bugünü aratmazsa iyimser olacağım...

***

Otağın Orta Direği

Dünya Türklüğü üzerinde oynanan oyunun farkında olmayan bu iktidar terörle mücadele edebilir mi?

Milli devlet, milli iktidar olabilir mi?

Türk Milliyetçiliğini ayakları altına alanlar devleti savunabilir mi?

Tüm ezilen Türklerin gözü kulağının Türkiye'de olduğunu bilirler mi?

Otağın orta direği ne ise Türk dünyasının orta direği de Türkiye'dir.

Orta direk çökerse, 300 milyonu aşkın Dünya Türklüğünün tüm umutları de yok olur.

Bu gerçeği görebilecek milli bilince sahipler mi?

Nereye giderseniz gidiniz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Türk olduğunuzu öğrenen Dünya Türklerinin gözleri birden parlar, ışıldar...

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ulus devlet Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığı ve geldiği çağdaş düzeye, sahip olduğu güce güvenerek, tüm baskılara, asimilasyonlara dayanarak, göğüs gererek varlığını, umudunu sürdürürler.

Dünya Türklüğünün umudu olan Türkiye, emperyalizmin kuklaları olan terör örgütlerine açık hedeftir.

Bunlara doğrudan destek verenler sömürgen Türk düşmanlarıdır.

Bunun farkında olamayan idareciler, egolarının esiri olmuş durumdalar.

İlla da "başkan olacağım" diye tutturan, ortaya düşenlerin, söylemlerine kanmamalıdırlar.

Siyasi ikbal hesapları içinde olanların, 'devletin kaynaklarından daha ne kadar çok yararlanıp semiz camise dönerim' diyen iş adamlarının; vatanı, bayrağı, devleti bir bütün olarak algılamayan sahtekâr, hırsız, yalancı, mürai bireylerin yapacakları her yanlış, sicillerine kara leke olarak işlenecektir. Günü geldiğinde "hesap ver" sayfasına kaydedilmiş suçların karşılığını çekeceklerdir mutlaka...

***

Sonuç...

Bu vatan, bu devlet kolay ne kazanıldı ne de kuruldu.

Millî varlığımız tehlikededir.

Egemenliğimizi hiç kimseyle paylaşamayız.

Egemenliğimizi bir başka grupla paylaştığımız andan itibaren devletin kuruluş felsefesi bitmiş demektir.

Egemenlik, namus, onur gibidir.

Paylaşılamaz...

Bunun farkında olacak milli bilince sahip gerçek anlamda vatansever liderler, siyasetçiler, bürokratlar, akademisyenler gereklidir.

Vatan için asker ve polislerimiz teröristin "kanas" kurşunlarına hedef olurken, küçük hesaplar peşinde koşmak, en hafif tabirle Türk Milletine, vatana, bayrağa, cumhuriyete ihanettir.

***

Son beş ay içinde, Ülkemin Başkentine, Türkiye'nin kalbine, yapılan üç ayrı dehşet verici saldırı, katliam karşısında "pişmiş kelle" gibi dolaşan sorumluları YOK hükmünde olduğunu ilan ediyorum...