Şer Güçler

Yazılarımı okuyan veya okuyamayan insanlara dost demeye devam edeceğim izninizle.. Çünkü kendimi insanlık ailesinin bir bireyi ve nerede olursa olsun, yaşayan türdeşlerime dost duyumsuyorum her nedense?

Türüne dair özelliklerinin farkındalığı  da diyebilirim esasen.  

M.Ö. 2.000 li yıllarda oluşmaya başlayan Türk soyundan, imparatorluğa evrilen Osmanlı’nın paylaşılması demek olan 1. paylaşım savaşını takiben kurulan ulus devlet Türkiye Cumhuriyet’inden bir hilkat garibesi oluşturuldu nihayet.

Kim oluşturdu derseniz şayet;

Şer güçler derim bendeniz..

Nasıl oluşturdu derseniz de,

Cehalet parlatılarak efendim.

Örnek mi?

Cumhurun başkanı, olan biteni şöyle açıkladı daha dün.

“İnsanlık tarihi boyunca bu işler böyle süregelmiştir, kıyamete kadar da böyle devam edecektir” deyiverdi.

Bu işlerden kastı ise; Terör, iş kazaları, yolsuzluk ve hukuksuzluklar, rant ve peşkeşler, haksız kazanç, çifte standart, toplu ölümler v.s idi zahir..

Görünen odur ki.. Yaklaşık bir asırdır millet olarak yaşayan Türkiye Cumhuriyet’i, ümmet olmaya evrilmeye çalışılmaktadır ki.. akıl ve bilim dıştalanmakta, yerine itaat ve fıtrat denilen hem akıl hem de bilim dışı yaklaşıma ısrarla vurgu yapılmaktadır. Bu ise düpedüz ümmet olmaya zorlamak ve inandırmak empozeleridir. Bu hamlelere şimdilerde algı yönetimi denmekte olup insana ve evrene dair   incelem ve araştırma konularıdır öteden beri.

Söylenebilecek tek bir söz vardır ki..

-Siz kimi kandırıyorsunuz efendi.

Bu kandırmaca tam da islâm öncesi Arap toplumlarında hüküm süren “bilgisizlik” ve “puta tapınılan” uzun cahiliye dönemlerindeki  işleyişe denk düşmektedir bir yandan da. Bu dönemin karakteristliği ise kabile içi bağlılık, başka kabilelere üstünlük, bitmez tükenmez kan davaları, şiddet, yağmacılık, tutsakların köle olarak kullanılması, kadının köleleştirilmesi, alınıp satılan bir mal olarak kullanılması, kız çocuklarının ayıp olarak kabul edilmesi ve diri diri gömülmesi idi. Kabilelerde kahinler insanların hareketlerine karar veriyor, putlar önünde fala başvurmak ise yaygın âdetleri oluyordu.

Günümüzde ise cahili “gerçeği görmeyeni”, şöyle özetliyor lügatlar;

-sabit fikirlidirler,

-her türlü bilgiye kapalı olup bildiklerinde ısrar ederler,

-bildiklerini sorgulamaya asla yanaşmayıp bu anlamda küstah olabilirler,

-benmerkezci olup,  tek önemin kendileri olduğundan emindirler.

-bilgisizliklerini ört-bas etmek adına inatla kendi isteklerini ön plana çıkarırlar.

-dünyanın kendi etraflarında döndüğüne inanırlar.

-ellerine yetki geçtiğinde insanlığa en büyük kötülüğü yapabilirler, zira.. tüm iyiliklerin sadece  kendileri için olduğunu düşünürler.

Özeti; Gerçeği görmemek, göstermemek.

Hal böyle ise; Şer değil de ne denebilir daha başka..

Aman.. evlerden uzak ola.

Sağlıcaklar..  

 

Yayın Tarihi
08.06.2016
Bu makale 2079 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!