YARINA YOLCULUK

Ormanları Gerçekten Seviyor muyuz?

PROF. DR. FAİK ARDAHAN

Son zamanlarda yaşanan orman yangınlarıyla beraber kaybettiğimiz ormancılara, börtüye, böcüğe, kaplumbağaya, ağaca ve bilumum tüm canlara üzüldüm, üzüldük, ağladık, hala da ağlamaktayız. Yurdun dört bir yerinde yaşanan bu olaylara tek vücut halde kenetlendik. Yardım edememenin, orada olamamanın, çaresizliğe dokunamamanın acısını hep beraber yaşadık. İçimiz yandı.

Belki zamanı değil ama benim merak ettiğim bazı sorular ve konular var. Tam da bu kolektif acıların yaşandığı zamanda sorulması en doğru olanı. Tam da bu konularla ilişkili merak ettiğim konuları sizinle paylaşmak, size sormak istiyorum.

Peki ormanlarını bu kadar seven bir millet isek aşağıda 7 madde de özetlediğim yanlışlıkları yapan kim ve neden bu yanlışları yapıyoruz?

Eğer gerçekten ormanı seven bir toplum olsaydık bahsettiğim bu 17 maddelik soruların sorulmasına gerek kalmazdı.

Bana göre olup biten her şey, yaşanan acılar karşısında ortaya koyduğumuz tavırlar tamamen olmasa da önemli ölçüde timsahın gözyaşları.

Madem ormanları seviyoruz, neden ormanlarımız aşırı kirli, çör çöp, kentsel atık dolu. Onları kimler atıyor?
Madem ağaçları bu kadar seviyoruz, kamp ateşi dâhil her yerde ateş yakmaktan keyif alırken o ağaçların ormandan kesilip geldiğini düşündük mü hiç?
Kâğıt üretimi için ağaçlar kesiliyor. Ağaçlar daha az kesilsin diye acaba kâğıt havluyu veya peçeteyi daha az mı, daha tasarruflu mu kullanıyoruz?
Ağacı bu kadar seven biri idiyseniz bu yaşınıza kadar kaç ağaç diktiniz ve bakımını yaptınız? Gönül bağı kurduğunuz kaç yabanıl orman ağacı var?
Pikniğe gittiğinizde sandviç yapıp yemek yerine gürül gürül ateş yakmak için ormandan odun toplamadın mı hiç? Ha yangında yanmış ha sen piknikte yakmışın farkı ne?.
Ha bir de yabanıl hayata üzülenler var. Yollarda kirpileri, tilkileri, kuşları ezerek geçip, ormanda yanarak ölenlere mi üzülüyorsun?
2B arazileri satın alıp ev yaptıran fırsatçılar orman yangınına gerçekten ağladın mı?
Yaylalar ki amacı hayvancılıkla uğraşanların yeridir, sırf havası serin diye ev yaptırıp oradaki yabanıl hayatı rahatsız edenler kimler? Dağlardaki pınarları borularla evlerine akıtanlar kimler?
Doğayı madem bu kadar seviyorsun suyu, elektriği ve bilumum tüketim maddelerinde gerçekten tasarruf yapıyor musun?

10) Altın, gümüş, pırlanta, mücevher takıp ormanı nasıl seversin? Onları çıkarmak için bir başka ülkede, bir başka coğrafyada ormanlar katlediliyor. Orada katledilen ormanın acısını duymadan mı o altını, pırlantayı takıyorsun?

11) Evinde kapı kenarları, pencerelerde, merdivenlerde mermer kullanıyorsun. Ama o mermer çıkarılsın diye ormanların yok edilmesine laf etmiyorsun.

12) Baraj yapımı için ormanlar yok edilme pahasına ırmaklara kement vurulurken ses etmeyip, hala elektriği tasarruf bilincinden uzakta kullanıyorsun.

13) Kentler gelişirken ormanlar, kırsal alanlar, tarım alanları yok ediliyor. Buna laf ediyor musun, göz yumuyor musun, sebep oluyor musun?

14) Yanan her yere imar izni verilirken, beş yıldızlı oteller, tatil köyleri kondurulurken laf etmeyip, canın acımazken, orman yanarken mi canın yanıyor?

15) Madem kaplumbağayı, kirpiyi bu kadar seviyorsun, yollar yapılırken altından veya üstünden yabanıl hayatın devamını sağlaması için onların geçebileceği geçiş parkurları yapılmaz? Bunu hiç fark eden oldu mu?

16) Keseli kurt ormanlarımızı yok ederken o böceklerle mücadele eden, onların biyolojik düşmanları sığırcıkları, keklikleri, üveyikleri, orman tavuklarını avlayanlar kimler?

Yangında yanan tavşan için üzülürken tavşan avlamayı, avlanmış tavşan etini yemeyi isteyenler kimler?

Orman yangınlarına, yangında kaybettiğimiz her şeye üzülelim. Ama yukarı da yazdığım maddelerde kaybettiğimiz orman alanları yangınlarda kaybettiğimiz orman alanlarının yüzlerce, binlerce misli büyüklüğünde.

Ormanı korumakla vatanı korumak aynıdır. Şimdi birincil önceliğimiz yangını söndürmek. Ama daha sonra yukarda saydığım aktif orman koruma önlemlerin de yaşamımıza, yaşam bilincimize dahil olmamızın tam zamanıdır.