Kandan beslenenler!..

Boğucu ağustos ayını da geride bıraktık çok şükür. Sıcaktan nerdeyse her yerimiz takır takır kurudu, bazen de nemden yapış yapış olduk, nefes alamadık hiç, hala da öyleyiz, klasik Antalya yazı. Yaprakların çoğu güçsüzleşip sağımıza solumuza düşüverdi bile ama henüz havalar serinlemedi. Yeşiller sarıdan kızıla, sonra da kahverengine dönüştü birden, maviler ise lekelendi, şöyle bardaktan boşanırcasına yağış aranıyor, buz gibi temizlensin her yer. Yaprakların yeşilini örten toz aksın da gerçek renkleri ortaya çıksın. Ağustosböceklerinin dinletileri sona ermek üzere, çünkü güz ucunu gösterdi.
         Eylül ayının ilk günü, “Dünya Barış Günü”dür. İkinci Dünya Savaşı diye bilinen İkinci Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı, 1 Eylül 1939 günü Naziler’in Polonya'yı işgal etmesiyle başladı. Ardında elli ki milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat ve moloz durumuna gelmiş kentlerle acı ve gözyaşı bıraktı. Mayıs 1945’de son buldu. İnsanlık tarihinin bu en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşının başladığı gün, yani “1 Eylül, Dünya Barış Günü” olarak kabul edildi.

1 Eylül 2021

Günümüzde acımasızlık dizboyu. Türkmenler, Suriyeliler, Afganistan Taliban.
Daha üç gün önce Afganistan'da müziği yasaklama kararı alan Taliban, halk müziği sanatçısı Favad Andarabi’yi öldürerek insanlığa ve halk kültürüne darbe vurdu. Daha arkası gelir bunun ve sözde uygar ülkeler aynı Türkmenler'de Bosna'da olduğu gibi kandan beslenirler yine!
Onların çaresizliğine çare olalım derken ülkenin düştüğü durum ortada zaten!  Başı her şeyin altından çıkan kahrolası İsrail ve emperyalistlerin umursamazlığı.

Dört yanımız savaş!  Barbarların toplu öldürümlerini duymak, görmek istemiyorum. Barış güvercinlerinin havalandığı günleri çok özledim.
        Ne tuhaftır ki insanoğlu, binlerce yıldır bıkmadan usanmadan savaşıyor. Peki, soruyorum: Savaşın galibi var mı?  Hayır, “sadece alçaklar, ahmakları sömürür hep” adlı şiirimle diyeceklerimin gerisini aktarmalıyım:

amaca ulaşmak için araçtır savaş… Erkekçe sözde!
saldırının, toptan öldürümlerin insana verdiği erinç nedir?
peki savaşın kazananı var mı?
ne hikmetse yıllar yılı savaşır insanlar
komutanların iki dudağının arasından çıkacak doğruluğu tartışılır emirleri uygular askerler
yılgı oturur içlerine her birinin
oysa savaşa sadece aptallar kalkışır
çünkü savaşlar yanılgıdır
hatalar yinelenmediğinde affedilir,
alışkanlık olduğunda ömür boyu lanetlenirler
savaştan geriye kalanlarsa birilerine kaynak olur sonsuza dek
acımasız savaşın kahramanları uzun yılların ardından bile filmlerde rol alırlar
çıkar uğruna savaş sonrasında canlılar, cansızların sırtından kazanırlar
savaştan geriye kalanlarsa, yalnızca cesetler ve poz poz fotoğraflardır
hatta fotoğrafçılar ölümün ödülünü alırlar
tüm evrende günlerce yazılı ve görsel basından yayımlanır:
çocuğu kucağında tek beden olmuş bir kadın
bombalar söküp alamayacakmışçasına sarılmış yavrusuna
ayağı kopmuş bir yaşlı
az ilerde elinde kitaplarıyla darmadağın olmuş bir genç
yaprakları çevreye saçılan kitabın kapağında büyük harflerle yazılmış “Sevgi-Barış” sözcükleri
henüz çocukluğunu yaşayamadan ölüp gitmiş bebekler, ağıt yakan analar
ciğerparesi biricik yavrusunu omuzlarında şehitliğe uğurlarken, şapkasını çıkarıp “Vatan sağ olsun” diye bağrına bastıran içi yufka, dışı taş babalar
yansız sorguladığımızda:
insanların ölümünden çıkar sağlamak ereği mi taşıyor savaş?
ince ölçüp biçmeler üzerine yarattığımız savaş öykülerine destek veren her insan yatağında-toprağında rahat uyumasın
dünya varolduğundan beri ne yazık ki alçaklar, ahmakları sömürdüler hep…
Yazılarımın hemen hemen hepsinde sevgiyi konuşup onun göğüsteki eziciliğinden söz ediyorum siz farkında olmasanız da. Evet, sevginin kokusunu hissedenler çocuklarının adlarını dahi Barış koyuyorlar Savaş yerine ve sevmek paylaşmaktır, hatta kendinde olanı bile verebilmektir.
Bu nedenle binlerce kez sevgiyle, barışla, umutla bakalım yaşama…

Yayın Tarihi
01.09.2021
Bu makale 991 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!