İtiraz var
Neden yaşlılar evi? “ Biz kreş çocuğu değiliz . Yaşlı diye sıfatlandıramazlar. Ne düşüneceğimizi kendimiz biliriz “ diye isyanda hanımefendiler. Herkes kaç yaşında olduğunu bilir. Aslolan gönül yaşıdır.
Kreş olgusu nereden yerleşmiş insanların belleğini bilemiyorum ama o kır kahvesine gelenlerin ortak söylemi. Beyefendilerden de aynı türde feryat yükseliyor.
“Burası kreş değil. Psikolojimizi yaşlı diyerek bozuyorlar. Bir bardak çay verecekler diye sosyalleşmemizi elimizden alamazlar.Ayzaymer olmayalım diye satranç oynatacaklarmış.Salsa dansı yapmayı öğreteceklermiş. Geçin efendim ,biz buraya akranlarımızla iki laf ederek, tavla oynayarak birkaç saatimizi hoş geçirmeye geliyoruz. Yaş ortalaması yetmiş ve üstü . Belki arada sohbetlerimizden yararlanmak için gelen altmış beşlikler de var. Şunun şurasında üç günlük ömrümüzün kalan bölümünü hoş dakikalarla geçirerek mutlu oluyorduk. Kaç aydır oyun oynamamız engellendi. Saat beşten sonra evden getireceğiniz tavlalarla oynayabilirsiniz imajını yarattılar. Öyle de yapıyoruz. Lokalin görevlisinin mesaisinin bitip gidişinden itibaren tavlamızı oynuyoruz . Bu lokalin yönetiminin de müdavimlerinin arasından oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Sistem o zaman daha güzel oturur kanısındayız.Beyinleri çalıştıracak iki saatlik hoş zaman bizlere çok görülmemeli.
Bir de eşlerimiz bizlerden daha genç olursa onları genç oldukları için yanımızda getirememe sorunumuz var.”
Belediyemizin bu saygın insanlar için açtığı mekânlara bir diyeceğim yok.Onlarla daha bir yakınlaşarak manevi açıdan da bütünleşmelerinin gerekliliğini düşünüyorum.Kimse doğduğu gibi kalmıyor.Doğma,büyüme,olgunlaşma ve yaşama veda.Yaşamın düzeni böyle kurulmuş.şu kısacık yaşamda insanları gücendirmek niye.Allah ömür verirse herkes bir gün yaşlanacak.Ben evimin çok yakınındaki bir lokalden bu izlenimleri edindim. O kahve müdavimlerinden biri de yetmiş dokuz yaşındaki eşimdir.
ASTUR sitesi içine EBER inşaat tarafından şantiye binası olarak yapılan,inşaat bittikten sonra ASTUR ,sonra site yönetimi tarafından yöre halkının istifadesi için lokal olarak kullanılmaya başlayan bu mekân ,tahminen üç yıl önce Murat paşa Belediyesi tarafından işletilmeye başlatılmıştır.Elliye yakın hanım,seksen kadar yaşlı beye önemli bir terapi merkezi olmuştur.Ne yazık ki bu yaşlı insanların mutlu oldukları, birbirleriyle iki laf ettikleri ,tavla ve taş oynadıkları mekân mayıs ayında kapatılmıştır.Yöneticiler tarafından eylül ayında açılacağı söylendiyse de henüz bir gelişme olmamıştır. Bu yaşlı insanlar birdenbire kendilerini büyük bir boşluk içinde hissetmişler , evlerine kapanarak ,tanımadıkları mekânlara gitseler de alışkın oldukları lokallerinin keyfini bulamamışlardır , yaşlılık psikolojisiyle karamsar düşüncelere dalarak ölümü beklemeye başlamışlardır. Zaman zaman yeniliklerle açacağız duyumları gelse d bu güne kadar bir sonuca ulaşamamıştır .Eski günlerdeki gibi,tanıdık merhabalara kavuşmayı ,sohbet etmeyi dört gözle beklemektedirler .
MAKALE Yorumları
Diğer Makaleler
- 19 Mayıs 1919
- Şükür Kavuşturana
- Yangın Var
- Bursa’nın Kedileri
- Yağmur
- Seçim- Geçim
- Tayyareci Bilet At …
- Hayat Acımasızdır
- Türk Yıidızları
- Kuşlar
- Merhaba
- 15 Temmuz da ne Yaptınız'
- Hapı Yuttunuz Dünya Centilmenleri
- Avrupa...
- Yapmayın Yaaa.
- Hayat Acımasız
- Kuşlar
- Gel Desen de, Gelme Desen de ?
- Türk Yıldızları
- Ne Şanslı Çocuklar mışız?
- Ne Mart'mış Yaa
- Genetik Bozukluklar
- Geçici Olmak
- Sonsuza Kadar Lanet Olsun.
- Tanrının Günleri
- Football
- Derdim Çoktur
- Bahar Gelmeyecek mi?
- İtirazım Var
- Mülteci Olmak
- Sistemin Umutlu Çocuğu
- Şehitlerimiz
- Gel Bakalım
- Alevler Yükselirken
- Evrendeki Yıldızların Sayısı Bir Arttı.
- Geçen Geçene
- Hüzün Yağmurları
- Kadınlar da Vardı
- Geldiler ve gittiler
- Bugün 10 Kasım
- At Sahibine Göre Kişner
- Elma Ağaçları, Erik Ağaçları
- Ankara
- Herkes kendi köpeğine sahip olsun
- Erkekler Mars'tan, Kadınlar Venüs'ten
- İtiraz var
- İMDAAAAT !
- Muhacir Olmak
- 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda; Sinem ve Aykut
- Bayrakları Bayrak Yapan
- Geçim, geçim, geçim...
- Nur Topu Gibi Yeni Bir Sözcüğe Kavuştuk.
- ( Susuz Köy )
- İzmir'in Dağlarında
- Centilmen?
- Serüven
- İstanbul
- Kadınlar ve Kediler
- Dut Zamanı
- Kuşlar
- Yaşasın Öykü
- Pencereler
- Değerli Bir Keman Sanatçısı
- Alkışlarla
- Football
- Her yer karanlık...
- Öğretmenim
- Ölüm ve Zulüm
- Güneş ve Kadınlar
- Silahlara Veda
- Dönüş...
- Karagözlü Ceylan
- Bursa?nın Suları
- Ardıç'ın Göz Yaşları
- Yaşasın Ölüm ,Yaşasın Yaşam
- Nankör
- Kıştır Kış!
- Analık.
- Yurtta Sulh, Cihanda Sulh
- Bir Sevinç, Bir Sevinç
- Bütün Dünya...
- 1947 Nisan 2014 Aralık.
- Oldu mu?
- Kış geldi
- Kâşifler, Keşifler
- Dün 10 Kasımdı
- Gün Uzar, Gece Olur.
- Pansuman
- Sallan, yuvarlan.
- Dünyanın Hızı
- Nereye Gidiyon Kız Cenne?
- Oldu mu Ya Ölüm
- 5. Antalya Konyaaltı Kitap Fuarı
- Başlangıçlar, Bitişler.
- Şiddet ve Tehcir
- Bir elinde cımbız, Bir elinde ayna
- Tesellisi Olmayan Acı
- ''Sıcak'' ne kelime!..
- Anne Frank Ağlıyordu
- Kıyamet.
EN ÇOK OKUNAN
- Sigara içmek için çıktığı balkondan düşen adam hayatını kaybetti
- Düden Çayında korkutan balık ölümleri
- Antalya-Konya karayolunda trafik kazası; 2 ölü, 5 yaralı
- TALYA’da Mahkeme İtirazları Redetti, yapım yolu açıldı
- İki Otomobil çarpıştı, 3 ölü, 4 yaralı
- Rektör Prof. Dr. Özkan: "Türkiye'de uygulanan aşının çok güvenli olduğunu düşünüyorum"
- Binlerce balığın ölümüyle ilgili 4 tesise ceza
- Baba da Veda etti
- 4 milyonluk TL'lik otomobil kısıtlama saatinde ortalığı savaş alanına çevirdi
- Melek İpek davasında flaş gelişme, avukatlar tutukluluğa itiraz etti
- Yeni bir yıla girerken...DR. ALİ YILMAZ
- Çekin ellerinizi Konyaaltı\'ndan !..İBRAHİM AKKAYA
- Vitrin MankeniDR. ALİ YILMAZ
- Konyaaltı mı? Lara mı?PROF. DR. TUNCAY NEYİŞÇİ
- Çuvaşistan’da İlk GeceMUHARREM YELLİCE
- İnsanların Kafası….TURGAY ALP
- Sömürgenler ve Sömürülenler-1PROF. DR. RAMAZAN DEMİR
- İYİ Parti\'de yaprak dökümü..İBRAHİM AKKAYA
- Hiçliği Öğrenmek...iBRAHİM UYSAL
- Atatürk’ün Annesi Zübeyde Hanımın Ölümünün 98’nci Yıldönümü Anma GünKEMAL KARAKUZEY
