BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Farklı Bakış Açısıyla Köy Enstitüleri-5

(Karaçullu Köy Enstitüsü)

Yurt sathına serpiştirilmiş her bir Köy Enstitüsünün kendine özgü güzel binaları vardır. Bunların bir kısmı usta öğretmenlerin gözetiminde bizzat öğrenciler tarafından yapılmıştır. Örneğin Hasanoğlan, Pamukpınar, Düziçi, Akçadağ, Aksu Köy Enstitülerindeki bazı binalarda olduğu gibi...

Bunlardan bir tanesini ele alalım: Hasanoğlan Köy Enstitüsünün ana giriş kapısındaki "tak" şeklindeki cümle giriş kapısı da öğrenciler tarafından imal edilerek yerleştirilmiştir.

Bazı enstitü binaları da tarihi bir geçmişe sahiptir, örneğin Karaçullu Köy Enstitüsü binası bunlardan bir tanesidir.

Bu binalar bir bakıma bu eğitim kurumlarının hafızası konumundadır. Ankara Büyük Şehir Belediyesi'nin, Hasanoğlan Köy Enstitüsü binalarını ve içerisindeki maddi varlıklarını kapsayan bir "anı müzesi" yapma girişimi takdirle karşılandı. Bu güzel haberi basından öğrendim. Fakat diğer tarihi bir kimliğe sahip Karaçullu Köy Enstitüsü binası ile ilgili de bir eylem planının duyurulmasını beklemekteyim.

*** 

Karaçullu Köy Enstitüsü binasının ilginç bir hikâyesi var. 19.yy'da Osmanlı Devletine yönelik iç dinamiklerin harekete geçirilmesi planları gereğince Anadolu'da farklı devletlerin ismiyle anılan kolejler ve misyoner okulları açıldı. Bunların sayısı oldukça yaygındı, bir kısmı Amerikan, bir kısmı da Fransız ya da başka bir ülkenin ismini/damgasını taşıyordu.

Karaçullu Köy Enstitüsü binası da işte o kolejlerden birinin binasıydı. Çoğunlukla din ve kültür misyonerlerinin görev alıp eğitim verdiği kolej çoğunluktaydı. Karaçullu Köy Enstitüsü binası, Amerikalılar tarafından 1890'da kurulmuş bir kolejin yeni binasıdır. Binanın yapılış hikâyesi özetle şöyledir: Günümüzde Şirinyer’deki "Vecihi Akın Kışlası" içinde yer alan eski "Amerikan Koleji" ya da "Kızılçullu Köy Enstitüsü" binasının geçmişiyle ilgili belgesel olacak çok fazla doküman ve bilgi mevcuttur. İlgi bekliyor.

Binanın bulunduğu arazi 1890 yılında eğitimci bir Amerikalı olan "Alexander MacLachlan" tarafından satın alınmış ve Basmahanedeki esas okul binası ihtiyaca cevap vermediği için kolejin yeni binası olarak inşa edilmiştir. İnşası bitince eski adıyla "Amerikan Koleji" bu binada eğitime 1912 yılında başlamış...

Bu kolejin benzerleri Harput'ta, Tarsus'ta, Şebinkarahisar'da, Urfa'da, Erzurum'da, Kayseri-Talas'ta, İstanbul'da da vardı... Bu okulların öğrencileri genellikle gayrimüslim ve çoğunluğu Ermeni kökenli halkın çocuklarıydı. Bu etnik pozitif ayırımcılık planlı bir amacın gereği idi (Demir, 2015a,b)

Birinci Dünya Savaşı'nın oluşturduğu şartların zorunlu kıldığı 1915 Ermeni tehciri nedeniyle bu okulların öğrenci sayısının azalması, çoğu misyonerlik yapan öğretmenlerinin ayrılması eğitim faaliyetlerine devam edemediler.

Karaçullu Köy Enstitüsü binası da haliyle başka amaçlar için kullanılmaya başlandı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında bina eğitim dışı işler için kullanıldı,1918 yılından itibaren esir değişim merkezi olarak görev yaptı bu bina. Nitekim savaş sonrasında Osmanlı ve İngiliz Devletleri arasında yapılan esir değişimi sırasında bu bina yaklaşık 2000 İngiliz esire ev sahipliği yaptı...

Dolayısıyla savaş süresince ve sonrasında bu bina "esir toplama ve değişim merkezi"  olarak kullanıldı. Türk-İngiliz esirlerinin bir kısmı buradan değiştirilirken binanın geçmişi ve özgünlüğü dikkate alınarak "evrensel" bir kimlik kazandırılmaya çalışıldı...

***

Bina Amerikan Koleji olarak kullanılırken Adnan Menderes de büyük çaplı toprak sahibi bir "ağanın çocuğu" olarak bu binada okuyordu. Diğer bir ifade ile Adnan Menderes adı ile Karaçullu Köy Enstitüsü binası arasında organik bir bağ vardır.

***

Gazi Paşa'nın yabancı orijinli bu kolejlerin ülke aleyhine nasıl bir faaliyet içinde olduklarını biliyordu. Daha çok misyonerlik faaliyetlerinin yapıldığı ve Ermeni isyancı siyasi örgütlere eleman yetiştirme amaçlı çalışmalar yapıldığını, dolayısıyla birçok yabancı kolejin, düşmanı yurttan temizlediği gibi temizlenmesi gerektiğini ve bu yönündeki baskılı iradesinin sonucu diğer yabancı kolejler gibi bu kolej de 1935'de kapandı.

Büyük önderin imzasını taşıyan bir kararla bina arazisiyle birlikte 1937 yılında satın alındı.  

İşte o tarihten sonra eski adıyla "Amerikan Koleji" adını taşıyan okul binası, 1937 yılında önce "öğretmen yetiştirme kursu merkezi" sonra ilk açılan dört Köy Enstitüsünden biri olarak "Kızılçullu Köy Enstitüsü" adıyla hizmet vermeye başladı.

***

1946'da başlamak üzere altı oyulan Köy Enstitülerine yönelik zamanın iktidarı CHP'nin yaptığı kötülükleri 1952'de iktidara gelen Demokrat Parti biraz daha ileri götürerek tamamladı.

Başbakan Adnan Menderes, gençlik yıllarının geçtiği eski Amerikan Koleji binasını, o günkü Karaçullu Köy Enstitüsü binasını başka amaçlar için kullandırdı. Türkiye NATO'ya girdikten sonra Adnan Menderes imzasıyla bu okul binası NATO kullanımına tahsis edildi.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'in de ziyaret ettiği Karaçullu Köy Enstitüsü binası çevredeki arazisiyle birlikte bugün hâlâ NATO karargâhı olarak kullanılmaktadır.

Gazi Paşa'nın imzasıyla satın alınmasına ve önündeki direğine sadece Türk bayrağını çektirmesine karşın, Türkiye'nin NATO üyesi olmasıyla bina NATO emrine verilerek Gazi Paşa'nın hatırasına saygısızlık yapıldı ve direklerde Türk Bayrağının yanı sıra ABD Bayrağıyla birlikte diğer yabancı ülkelerin bayrakları de dalgalanıyor!...

Menderes, Gazi Paşa'nın özellikle satın alınmasına karar verdiği bu özgün mimarisiyle tarihi binada yabancı bayrak görmek istemediği hassasiyetine maalesef duyarlı olmamıştı!..

Burada akıllara takılan sorular var; Amerikan kolejinde eğitim görmenin bir vefa borcunu ödeme arzusunun sonucu olarak mı bu tarihi bina NATO'nun hizmetine tahsis edildi?

Misyonerlik, bir dini ya da bir kültürü yaymak ve ona hizmet etmek olduğuna göre yabancı kültürlere ister doğrudan ister dolaylı olarak hizmet edenler de bir nevi "misyonerlik" faaliyetlerine katkı vermiş sayılmaz mı? Bu bağlamda, Osmanlı ülkesindeki Fransız ve Amerikan kolejleri olmak üzere diğer yabancı okullar ile Osmanlı Devletinin yetkilileri arasında bir bağ kurulabilir mi? Tartışmaya açık sorular...

***

Köy Enstitüleri ile ilgili yazılacak pek çok şeyin olduğu bilincinde olarak bu seri yazımızı tamamlamış oluyoruz. Şimdi yapılması gereken, Karaçullu Köy Enstitüsü binasının "eğitim müzesi" haline dönüştürülmesi ve Gazi Paşa'nın hatırasına binaen orada sadece Türk bayrağının dalgalanmasının sağlanmasıdır.

Bunu yapabilecek uygar düşünceli bir siyasi erkin devletimizi idare edecek günü bekliyorum.

Sevgiyle esen kalınız.

-Bitti-

 

Kaynaklar

Demir, R. ve Civan,Ö.: İdil Ural Türkleri. Palme Yayıncılık, 2021..

Demir, R.: Feodalizmin Devlete İsyanı, Dersim Olayları. Palmae Yayıncılık, Ankara, 1914.

Demir, R.: Teker İzinde Ötüken, İzmir, 2015

Ekinci, N.: Sanayileşme ve Uluslaşma Sürecinde Toprak Reformundan Köy Enstitülerine Türkiye. Kültür Bakanlığı Yayını.2018.

Kara, C., Şanal, M ve diğ.Türk Eğitim Tarihi. Pegem Akademik Yayıncılık, 2019.

Ortaylı,İ.: Türk Tarih Dersleri (Söyleşiler), 2021.

 

Yayın Tarihi
15.06.2021
Bu makale 988 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!