Enâniyyet zinciri

“Bir avuç toprak, biraz da suyum ben. Neyimle övüneyim, işte buyum ben.” Yunus Emre

Doğu'nun kokuşmuşluğu, Batı'nın cılklığının ötesinde aziz milletimize münhasır bazı örf-adet-gelenek- görenek töreler vardır ki dünyada eşi benzeri sadece Türkler'e özgüdür. Daha önce diş kirası başlıklı makalemde bu naiflikten söz etmiştim. Şimdi de benzer yazısız yasalarımızdan birkaçını örnekleyeceğim.  Enâniyyet:( egoizim) kendini üstün görme.
Camilerin cümle kapısından sarkıtılarak girenlerin eğilmesini sağlayan kalın zincirlerdir.

Manevi manadaki vazifesi Hakk'ın huzurunda duracak kişilerin her kim olursa olsun dünyalık değerlerden sıyrılıp kendi kişiliğiyle kıyama geçmesini sağlamaktır.
Bu saflarda alim ile meczup,  paşa ile onbaşı, müdürle müstahdem, vekille asil birbirine ancak ameliyle üstünlük sağlar. Enaniyet zinciri girişte bütün makam mevki ve rütbeleri söküp bir kenara koyar. Günümüzdekiler koruma ordusuyla geldiklerinden nefsaniyetle davradıklarından bu güzellikten nasiplenememektedirler ne yazık ki!

Dost başa düşman ayağa

Hasta ziyaretlerimizde hediyeleşmek gizlice yapılır. Genellikle hastalığın seyri doğrultusunda yatanın yanında fazla durulmadığı gibi gerekirse nezaketen alnına dokunarak başındaki ateşe göre iyi dileklerde bulunulur. Ayağa asla el vurulmazdı. Zira ateş sıhhati, ayağın soğukluğu can çekilmesini işaretlediğinden bitaraf durulurdu. Herşeyimizi değiştirdiğimiziz gibi atasözlerini de bozduk.

Çiçeklerin dili

Medeni Avrupa, saraylarına çiş yaparken fistanlı Araplar taşla taharetlenirken banyosundan sabunu eksik etmeyen milletimiz, evinin balkon ve pencere içlerini çiçek saksılarıyla süslemişlerdir.

Bir balkonda sarı gül varsa satıcılar bağırmaz, çocuklar sesli oynamaz. Pembe gül varsa evin önünden gençler geçmez, çünkü evlenecek kız vardır hanede. Kırmızı güllerle donatılıysa ya şehit evidir ya da asker. Beyaz gül safiyet ve temizliği işaretler. Yani herşey yolunda anlamındadır. Yeşil ışıktır bir yerde. Hangisinden söz edeyim ki!

Velhasıl; akıl-düşünce-nezaket zincirleri konuşur da biz hep susarız nedense!
 

Yayın Tarihi
06.10.2020
Bu makale 3105 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!