Dirili Qurbani Meclisi

Azerbaycan Dirili Qurbani Meclisin kurucusu, mimarı, başkanı (Mahmudov Yusif Mahammad oğlu) Yusif DİRİLİ , 1960 yılında Cebrail bölgesinin antik Diri köyünde (şimdiki Halefli istasyonu) doğmuş. Bakü Devlet Üniversitesi Biyoloji Fakültesi'nden mezun olan Yusif Dirili, bilimsel ve pedagojik faaliyetlerde de bulunmuş. Edebiyat kariyerine erkenden başlayan Dirili, halen birçok kitabın derleyiciliğini ve editörlüğünü üstlenmektedir. 2 bilimsel kitle, 6 edebi-sanatsal kitap, 15 bilimsel eser ve 10'dan fazla eğitim programı ve metodik önerinin yazarıdır. Şair-gazeteci-araştırmacı olarak tanınan Yusif Dirili, Azerbaycan Zooloji Derneği ve Azerbaycan Gazeteciler Birliği üyesi, Dirili Gurbani Meclisi başkanı ve Dirili Gurbani gazetesinin yazı işleri müdürüdür. Yazarın "Müzik dünyam" "Hayvan sevgisinin dünyası", "Diridağa'ya Döndüm", "Malik Ahmedoğlu'nun Yaratıcı Dünyası" "Hüzünlü Cevad Destanı" , "Acım Yaşıyor" "Okul oyunları" onun başat yapıtlarındandır. "Nuh Peygamber, Büyükanne Mazan, Sofu Ocağı" Yusif Dirili'nin eserleridir.

Edebi ve akademik donanımlı "Dirili Qurbani Meclisi" Başkanı Yusif Dirili öncülüğünde kadir kıymet bilen kalem ehli, özverili bir grup Azerbeycanlı edebiyatçı tarafından bundan tam on altı yıl önce 2004 de 25 Nisan'da hayata geçirilmiştir.
Ozan geleneğinin 15. yüzyılının son çeyreğinde yerini Âşık Geleneğine bırakmaya hazırlandığı sırada Azerbaycan Ozan Geleneğinin ilk temsilcisi olarak Âşık Dirili Qurbani damgasını vurmuştur.

İşte Dirili Qurbani Meclisi'nin esas amacı sosyal medyada onun eserlerini ve anısını yaşatmak. Aynı zamanda bu konuda ve buna paralel- koşut blog kurmuş, dergi ve gazete yayımlamışlar, face ile blogları aktif olduğu halde, ekonomik sıkıntılardan, daha çok pandemi yüzünden ne yazık ki gazeteye ve dergiye şimdilik: "Dur, bekle!" demişler.

Başkan Yusif Dirili: toplantılarının sadece internette değil, aynı zamanda ayda bir düzenli olarak Bakü'deki kütüphane veya nikâh evlerinden birinde yapıldığını ama salgın nedeniyle yedi aydır etkinlikleri rafa kaldırdıklarını söyledi.

Meclisin önemli misyonlarından biri de Azerbaycan edebiyatına ve kültürüne destek olmak, edebiyatseverlerin tanımadığı genç yaratıcıları, klasik yazarları, âşıkları, şairleri ortaya çıkarmak.

2004'ten 2008'e kadar içinde âşıkların ve şairlerin yaratıcı örnekleri ve onlar hakkında makalelerin yer aldığı bir antoloji yayınlayan Dirili Gurbani Meclisi, yalnızca Azerbaycan Türklerini değil, diğer Türk devletlerinden âşık ve şairleri de araştırıp sunuyor. Âlimlerin görüşlerini dile getiriyor ve düşüncelerini paylaşıyor. Örneğin: (Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Veysel, Mehdimgulu , Nazım Hikmet) vb.

Tabi aralarında İran'da yaşayan Güney Azerbaycan'dan Azeri Türkler de dahil. Ayrıca kitap sunumları, yaratıcılık ve jübile akşamları anma etkinlikleri düzenleniyor.

 

 

 

 

 

ÂŞIK DİRİLİ QURBANİ

(hayatı)

 

“Gurban olmuş ismim menim/Gurbanî’di menim adım/ İsmim Gurbanîdi, kendim Diri’di”.

 

Hayatı hakkında yazılı kaynaklarda geniş bilgi yoktur. Şiirlerinin çoğunda “Kurbanî” mahlası göze çarpar. “Gurban olmuş ismim menim/ Gurbanî’di menim adım/İsmim Gurbanîdi, kendim Diri’di” mısralarında isminin “Gurbanî” olduğunu belirtmekle birlikte bu sözcüğün onun mahlası mı yoksa adı mı olduğu kesinlik kazanmamıştır.

 

Bunun dışında Dirili Gurbanî, Dirili Gurban, Tifil Gurbanî, Yetim Gurbani, Yazık Gurbanî mahlasları da dikkat çeker. Hakkındaki bilgiler şiirlerinden ve hayatı etrafında toplanan “Kurbanî-Peri”öyküsünden edinilmektedir. Bu halk hikâyesinin göre Qurbanî,  bey oğludur. Babasının adı Gence’de Mirzalı Han, Diri’deyse Feremez Bey diye bilinir. Sevdiği Peri Hanım’dır, mektepte bir molladan ders almak suretiyle eğitim görmüştür. Mesleğinin hikâyeye göre çiftçilik, şiirlerine göre de âşıklık olduğu söylenebilir ama bana göre sanat ve tüm dalları hiçbir zaman iş kolu sayılmamıştır. Diyeceğim şu ki: çiftçi miydi yoksa Âşık mıydı gibilerinden bir cümle kurmak bence çok yanlış olur.

 

“İsmim Gurbani’di, kendim Diri’di/Garadağ’dan Garabağ’a gedirem” mısralarından Kurbanî’nin, Azerbaycan’ın güney bölgesinde Aras nehrine yakın Diri köyünden olduğu anlaşılmaktadır.

 

Aslında XV. yüzyılın son çeyreğinde doğduğu tahmin edilen Qurbanî’nin, araştırma tarihlerine bakıldığında bir çelişki daha görülüyor. Şah İsmail ile 1514 de denk gelmesi gerçeği yansıtmıyor o zaman.  Çünkü çoğu aktarılan bilgilerde “Halk şiirinin her türünde önemli örnekler veren Qurbani, dönemin hükümdarı Şah İsmail’in (1486-1524) himayesindeki âşıklardan biri oldu” diye geçer. Oysa 15. yüzyılın son çeyreğinde ortaya çıktığı varsayılıyor Dirili Qurbani’nin bu durumda Şah İsmail ile o tarihlerde karşılaşması olası değildir.(bence)

 

Yine “Mürşid-i kâmilim Şeyhoğlu Şah’ım/Bir erzim var gulluğuna Şah menim” mısralarından Şah İsmail Hataî’ye intisap ettiği, hatta bir müddet onun sarayında yaşadığı, onunla görüştüğü anlaşılmaktadır.

 

 “Zina ehli bî-heyalar, şerm heyanı atdılar/Gazılar rüşvet alıp şerieti satdılar” mısralarıyla başlayan şiirin 1514 tarihinde Yavuz Sultan Selim’le Şah İsmail arasında geçen Çaldıran savaşıyla ilgili olduğu, “Ezabdan yüz üç keçende/Ecel camın içti Şah’ım/Bu dünyadan köçdü Şah’ım” mısraları ile de Kurbanî’nin Şah İsmail’in ölümüne şahit olduğu ve ebced hesabı ile tarih düşürdüğü, “Yaşı yetirdin elliye, indi üz tut yüze sen” mısralarından da Şah İsmail’in öldüğü 1524 tarihinde ellili yaşlarda olduğu bilgileri edinilmektedir(!) Şah İsmail 1524de öldüğünde elli yaşındaysa Dirili Qurbani demek ki1474 de doğmuş.14. yüzyılın son çeyreği yani. Arada hemen hemen yüz yıl fark var. Bunlar benim düşüncelerim tabii ki.

 

“On bir il çekmişem zimistan gahrin”

 

Gazenfer Kazımov: “Biz de gonag oldug Garslı Osman’a” mısrasından Kurbanî’nin, Kanuni Sultan Süleyman’ın 1534’te Azerbaycan’a yaptığı seferden sonra Kars’a götürüldüğünü; “On bir il çekmişem zimistan gahrin” ifadesinden de burada 11 yıl esir tutulduğunu ve 70 yaşlarında iken Şah Tahmasb devrinde serbest kalıp memleketi Diri’ye döndüğünü ileri sürmektedir. Ölüm tarihi de kesin olarak belli olmayan Kurbanî’nin mezarı, Aras nehrinin sol sahilindeki Gumlag Köyü ve ona yaslanan Hudaferin köprüsüne yakın olan Dirili dağının zirvesindedir.

 

Araştırma tarihlerinde çelişki olmasına karşın Azerbaycan’ın İlk Hak Âşığı olarak bilinen Dirili QURBANİ Azerbaycan Edebiyatında kendinden sonra gelecek nesillere çığır açmış yol göstermiştir.

 

 

Yayın Tarihi
09.09.2020
Bu makale 2568 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!