Engelli olmak mutlaka bir başkasının desteğine ihtiyaç duyar. Bu bazen engelli bireyin fiziksel veya psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak içindir. Çoğu zamanda onların yaşamlarını kolaylaştıracak sistemlerin kurulması ve geliştirilmesi içindir. Kaldırımından, okuluna, otobüsünden, alış-veriş merkezindeki katlar arası dolaşımına varana dek söylediklerimizin hepsi geçerli.
Türkiye’de engelli olmak çoğu zaman engelli bireyin kendisini veya refakatindeki kişileri çileden çıkaracak kadar zordur. Yollarımız ona göre değildir, ulaşım hizmetlerimiz ha keza. Bir de engellilerin hallerinden anlamayan görünüşte sağlam ama gerçekte onlardan daha çok engelli insanların ve sistemlerin varlığı.
Buraya kadar anlattıklarımda Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Akaydın’a düşen görevler var mıdır, elbette vardır. Şehrin yönetimi şu an ondadır. Ama benim anlatacaklarım ve kendisinden çözüm beklediğim konu bunlarla ilgili değil. Elbette kendisi bu konularda derin bir insan sevgisine sahip. Gereken tüm süreçlerde engelliler için de düşündüğünü biliyorum.
Benim Akaydın hocadan görev beklediğim konuya gelince. Hemen anlatayım efendim.
Şehrin hemen göbeğinde Antalya Sanatçılar Derneğinin altında işletmeciliğini kimin yaptığını bilmediğim halka açık bir tuvalet var. Geçenlerde İranlı olduklarını sandığım bir ailenin dramına şahit oldum ve utandım. Bizdeki engellilere bakışla ilişkilendirdiğimde “ne işin var otursana evinde” söyleminin aksine kalkıp memleketlerinden Antalya’ya tatil yapmaya gelmişler. İki kadın ve yanlarında biri hem zihinsel hem de bedensel engelli olan iki çocukları var. Kadın engelli çocuğunun bezini değiştirmek istiyor ve tuvaletin görevlisi kadına yüksek sesle ve aşağılayarak konuşuyor. Adam erkekler tuvaletine kadını çocuğuyla sokmak istemiyor, engelli erkek çocuğunda üst kattaki kadınlar tuvaletine gitme şansı yok. Görevli anneyi erkekler tuvaletine alamayacağını söylüyor ve bunda ısrarlı. Kadın ise çocuğunun bezi tek başına değiştiremeyeceğini söylüyor ve her ikisi de sinirden kızarmış durumda.
Neyse olaya müdahale ettim. İçerideki tüm erkekler çıkınca kadını çocuğuyla içeri almasını ve kimseyi de içeri almamasını söyleyip ben işime döndüm. İki dakika sonra tuvaletteki görevlinin kadının arkasından “Money madam, Money” diye bağırdığını duydum.
Son derece çirkin, insanlıkla ilişkili olmayan bir yaklaşım tarzı ile engelli çocuğunun bezini değiştirmek isteyen yabancı bir anneyi incitmişti tuvaletteki görevli. Utanılacak bir durumdu bu. Her şey para mıdır? Hem ayrıca bir hacet gidermenin bedeli 1TL olmalı mıdır? Bu kadar insafsızlık olur mu? Para bu kadar mı kolay kazanılıyor? Merak ediyorum buralar kimlere ve hangi ücretlerle kiralanıyor. Sosyal belediyecilik anlayışı bu mudur?
Sayın başkanım. Bu durumu sizin bilgilerinize sunuyorum ve şehrin merkezindeki diğer tüm tuvaletlerde benzer olayların yaşandığı varsayımıyla çözüm üretmenizi bekliyorum. Antalya ve Antalya’daki herkes güzel şeylere layık. Ama bir hacet gidermek bu kadar eziyetli ve maliyetli olmamalı.
Yaşayan herkes için hem engelleri çözeceğiz hem de engelleri kaldıracağız. Bize düşen görevler bunlardır. Sizden bu duruma çözüm üretmenizi bekliyorum sayın başkanım.