Bağımlı Kişilik Bozukluğu
DSM-5 (TANI ÖLÇÜTLERİ)
Aşağıdakilerden beşi (ya da daha çoğu) ile belirli, erken erişkinlikte başlayan ve
değişik bağlamlarda ortaya çıkan, boyun eğici ve yapışkan davranışlara ve ayrılma korkularına yol açan, ilgilenilme gereksinmesi ile giden yaygın bir örüntü:
*Başkalarından çok öğüt ve güvence almadıkça gündelik kararlarını vermekte güçlük çeker.
*Yaşamının çoğu önemli alanında, kendisinin yerine başkalarının sorumluluk almasına gereksinir.
*Desteklerini çekecekleri ya da kabul görmeyeceği korkusuyla, başkalarıyla aynı görüşte olmadığını söylemekte güçlük çeker. (Not: Cezalandırılmaktan gerçekçi bir biçimde korkmayı bu kapsamda değerlendirmeyin.)
*Kendi başına bir işe girişmekte ya da bir iş yapmakta güçlük çeker (isteğinin ya da yapacak gücünün olmadığından çok kendi yargılarına güvenmediğinden ya da yapabileceğine inanmadığından).
*Başkalarından bakım ve destek sağlayabilmek için, hoş olmayan işleri yapmaya gönüllü olmaya dek giden ölçüde aşırı uçlara gider.
*Kendisine bakamayacağına ilişkin aşırı korkuları yüzünden, tek başına kaldığında kendisini rahatsız ya da çaresiz hisseder.
*Yakın bir ilişkisi sonlandığında, bir bakım ve destek kaynağı olarak, ivedilikle başka bir ilişki arayışı içine girer.
*Kendi kendine bakmak durumunda bırakılacağı korkularıyla, gerçekçi olmayan bir biçimde uğraşır durur.
*Temel özelliği yaygın ve abartılı bakım alma ihtiyacı ve buna bağlı oluşan yapışkan davranışlar, itaatkarlık, ayrılma korkusu ve kişiler arası bağımlılıktır.
*Erkeklerde ve kadınlarda eşit oranlarda görülür.
*Kendinden kuşkuculuk ve kendine yenilmişlik hali ile birlikte olan düşük benlik saygısı vardır.
KLİNİK BELİRTİLER
*Bu kişilerin kendi gereksinmeleri ve sorumlulukları başkalarınınkilerden sonra gelir ve kendileriyle ilgili kararları başkalarının almasını isterler.
*Sömürüye dayalı ilişkilere katlanabilirler.
* Kendilerine güvenleri yoktur, başkalarının öğüt ve desteğine gereksinirler.
*Tek başına kalmaya katlanamazlar ve işyerinde sürekli bir gözetim altında tutulmaya gereksinirler.
* Edilgindirler, aynı görüşte olmadıklarını ifade etmekte zorlanırlar.
*Bağımlı kişilerin en önemli özelliklerinden biri, kendilerine güvenlerinin olmayışıdır.
*Bu özellikleri, duruş biçimlerinden, seslerinden, hal ve hareketlerinden de bellidir.
*İşbirliği yapmaya yatkın olmaya ve uysal olmaya ileri derecede eğilim gösterirler, iddiacı ve
Haklarını savunucu biri olmaktansa kabullenici ve yatıştırıcı biri olmayı yeğlerler.
*Büyük sosyal gruplardan ve ses getirici olaylardan nefret ederler ve ilgi çekmekten kaçınmak için yapmadıkları kalmaz.
*Arkadaşları tarafından çoğu kez düşünceli ve eli açık, bazen gereksiz yere özür dileyici ve boyun eğici (itaatkâr) biri olarak görülürler.
*Komşuları, bu kişilerin yumuşak başlılıkların içten ve cana yakın tutumlarından ve davranışlarındaki "yumuşaklık" ve incelikten çok etkileniyor olabilir.
*Sıcaklıklarının ve " hatırşinas altın da kabullenilmek ve onaylanmak üzere bir güven arayışı yatıyor olabilir.
*Bu gereksinmeleri zorlandıklarında özellikle belirgin bir hale gelebilir.
*Bağımlı kişiler, böyle zamanlarda açık çaresizlik belirtilerini ve yapışkan tutumlarını açıkça sergileme eğilimi gösterirler.
*Hatta himaye edilmeleri için yalvarıp yakarabilirler.
*Duygu durumları çoğu kez depresif bir havaya bürünebilir ve açıkça kederli ve üzüntülü olabilirler. Kişilerarası ilişkilerde aşırı uzlaşmacı ve kendilerinden verici olabilirler.
*Bağımlı kişiler, kendileri ve başkaları hakkındaki ilgi alanlarını dar bir çerçeve içine sığdırırlar.
*Dünyaları dardır ve karşılaşabilecekleri zorluklarla ilişkili olarak iç görüleri azdır ve Polyanna-benzeri bir tutumları vardır.
*Naiv, dış dünyayı algılamada yetersiz ve özeleştiriden yoksundurlar. Her şeyin sadece "iyi" yanlarını görme eğilimindedirler.
*Bağımlı kişiler, Polyanna cilasının altında, aslında yaşamanın tadına çok az varmaktadırlar.
*Bir kez "saçları önlerine düşünce", karamsarlık, düş kırıklığı ve elem keder duygularından söz edebilirler. Sessiz ‘sessiz" ıstırap çekerler".
*Kendilerini, en azından yüzeysel olarak, düşünceli, saygılı ve işbirliği yapabilen, aşırı tutkulu olmayan ve isteklerinde ölçülü bir kişi olarak görürler.
*Daha yakından incelendiklerinde, belirgin kişisel yetersizlik ve güvensizlik duygularının olduğu açığa çıkarılabilir.
*Kendilerini olduğundan daha aşağı görme eğilimindedirler, herhangi bir yeteneklerinin, erdemlerinin ve çekiciliklerinin olmadığını ileri sürerler.
*Başarısızlıklarını ve hatalarını büyütürler. Kendilerini başkalarıyla karşılaştırdıklarında yeteneklerini önemsemezler, niteliklerine önem vermezler, daha aşağı oldukları yanlarını vurgularlar ve başkalarının başına açtıkları sorunlar için kendilerini suçlayıp dururlar.
*Böylesine kendilerini küçümsemelerinin gerçekle ilişkisi ise çok azdır. Kendilerini böyle aşağı görme tutumlarının, değersiz ve sevilmeyen biri olmadıklarına ilişkin kendilerine güven verilmesini sağlamaya yönelik olduğu düşünüle bilir.Bu yolla onay görmelerini sağlıyor olabilirler.
*Bağımlı kişiler, yetersiz ve daha aşağı olduklarını öne sürerek, almak zorunda oldukları, ancak almak istemedikleri sorumluluklardan kaçarlar.
*Benzer bir biçimde, kendilerini aşağı görme tutumları başkalarının ilgisini çeker ve onların şefkat duymalarına yol açar, ancak bağımlı kişiler, bu yaptıkları için de suçluluk duygusuna kapılırlar.
*Bağımlı kişilerin bu tür önlemler ve çatışmalara bilinç düzeyinde katlanmaları da zordur. Bu yüzden, kendileriyle barışıklık sağlayabilmek için, yaşadıkları duyguları ve uyguladıkları aldatıcı yolları inkâr etme eğiliminde olurlar.
*Ayrıca, yetersizliklerini mantığa büründürerek açık bağımlı olma gereksinmelerini gizleyebilirler.
*Bunun için başlarına bedensel bir hastalık, talihsiz bir durum ya da benzer bir durumun geldiğini söylerler.
*Toplumsal olarak kınanmaktan korunmak için iddiacı dürtülerini dışa vurmamaya çalışırlar, eleştiriye ya da dışlanmaya yol açabilecek duygularını yadsırlar.
*Bağımlı kişilerin toplumsal hatırşinaslıkları ve iyi huylulukları yalnızca toplumsal aşağılanmalarını önlemekle kalmaz, aynı zamanda kendilerine karşı daha yumuşak olduklarını, yani kendi kusurlarına karşı aşırı derecede sert olmaktansa, belirli bir hoşgörülerinin olduğunu da gösterir.
*İç dengelerini sürdürebilmeleri için suçluluk, utanç ve kendi kendilerini kınama duygularını aşırı göstermemeye özen göstermeleri gerekir.
*Kendilerini hafif ya da ağır bir biçimde aşağılıyor olmaları arasındaki dengeyi kendilerine karşı Polyanna hoşgörüsü gösteriyor olmaları ile sağlarlar. Başkalarının kusurlarına karşı gösterdikleri hoşgörüyü kendi başarısızlıklarına karşı da gösterirler.
*Bağımlı kişilerin kendi içlerinde gördükleri yetersizlikler, boşluk duygusu ve tek başına kalma korkusu yaratabilir.
*Bu dehşet verici düşünceler çoğu kez özdeşim (identifikasyon) ile denetim altına alınır.
*Böylece kendilerini daha güçlü ve destekleyici bir kişinin ayrılmaz bir parçasıymış gibi görürler. Birlikte oldukları kişilerin yeterlikleriyle bütünleşerek, kendilerinin yetersiz olduğu düşüncesinin yaratacağı kaygıdan uzak durabilirler.
*Paylaşılmış yeterlik yanılsamalarıyla yücelmekle kalmazlar, aynı zamanda özdeşim yaparak, kurdukları bağların sağlam ve çözülemez olduğuna ilişkin inançları da güçlenmiş olur.
*Bağımlı kişinin savunmalarına inkâr mekanizması egemendir. Bu, en açık olarak bağımlı kişinin Polyanna niteliğindeki düşüncelerinde görülür.
*Bağımlı kişiler, kişilerarası gerginlik ve huzursuzluğu yumuşatmaya karşı her an hazırdırlar.
*Konuşmaları "şurup" gibi tatlıdır, rahatsız edici olayları sürekli gizleyebilirler ya da olduğundan daha iyi gösterebilirler.
*Özellikle tehdit edici olan kendi düşmanca dürtüleridir, güvenliklerini ve kabul edilmelerini tehlikeye atabilecek herhangi bir içsel duygu ve düşünce hemen uzaklaştırılır.
*Bir an için süren tersi bir tutumun cezasını çekerek ödemek için yoğun bir pişmanlık duyabilirler ve kendilerini aşağılayabilirler.
*Bağımlı kişiler için başlıca sorun, destek alabilecekleri bir gücü bulamamaları, kendilerini beceriksiz ve hep yanılgıya düşecekmiş gibi hissetmeleridir, bu yüzden gereksinmelerini sağlayacak yetilerden yoksundurlar.
*Bunları gördükçe, yaşamın nimetlerine ulaştıracak gerekli yetilere ve deneyimlere yalnızca başkalarının sahip olduğunu düşünürler.
*Böylece kendi sorumluluklarından uzak durmanın, yapılacakları başkalarına bırakmanın ve kaderlerini başkalarının ellerine teslim etmenin en iyisi olduğu sonucuna varırlar.
*Bağımlı kişiler, amaçlarına ulaşmak için, başkalarına bağlanmayı, bireyselliklerini göz önünden silmeyi, farklılıklarını görmezden gelmeyi, güç gösterisinden kaçmayı, kabullenilmek ve destek görmekten başka bir şey istememeyi; başka bir deyişle, çaresizlik, boyun eğme ve uyum gösterme tutumunu çok iyi öğrenmişlerdir.
*Dahası, ye- tersizmiş gibi davranarak, kendileriyle ilgili kuşkularını dile getirerek, güv^n verilmesi isteklerini ileterek ve uyum göstermek ve boyun eğmek istediklerini göstererek aradıkları korunmayı sağlarlar.
*Bağımlı kişiler, güven duymak ve başkalarıyla olan "bağ"larını sürdürmek istiyorlarsa yumuşak başlı ve uysal olmaktan öte bir şeyler daha yapmalıdırlar.
*Hayranlık duymalılar, seviyor olmalılar ve "her şeylerini" vermeye hazır olmalıdırlar. Ancak tam bir boyun eğme ve bağlılık ile sürekli ilgi ve sevgi görebilirler.
*Çoğu bağımlı kişi de. Ana babasında gördüğü örneklerle, nasıl sevgi ve hayranlıkla yaklaşacağını öğrenmiştir.
*Ayrıca önemli olan diğer bir nokta bu kişilerin çoğunun "daha aşağı olma" rolünü de iyi öğrenmiş olmasıdır. Böylece bağlı oldukları "üstün" kişilere de, yararlı, güçlü, yeterli olma duygularını yaşatırlar.
BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN YERLEŞİK DÜŞÜNCELERİ
- Zayıf biriyim ve başkalarına muhtacım.
- Ne yapmam gerektiğini söyleyecek ya da kötü bir şey olduğunda bana yardımcı olacak birinin hep yanımda olmasını isterim.
- Bana yardımcı olacak kişi, isterse destekleyici ve güven verici biri olabilir.
- Kendi başıma bırakıldığımda kendimi çaresiz hissediyorum.
- Daha güçlü birine bağlanmadıkça kendimi yalnız hissediyorum.
- Olabilecek en kötü şey terk edilmektir.
- Sevilmezsem hep mutsuz olurum.
- Bana yardımcı olan ya da destekleyen kişiyi gücendirecek, kızdıracak hiçbir şey yapmamalıyım.
- Onun benim için iyi dileklerini sürdürmesini sağlamak için hep boyun eğmeliyim, ona yaranmalıyım.
- Ona her zaman ulaşabilmeliyim.
- Olabildiğince yakın bir ilişki kurmalıyım.
- Kendi başıma karar veremem.
- Başkaları gibi baş edemem.
- Karar vermek için ya da ne yapmamı söylemeleri için başkalarına gereksiniyorum.
- Biçim: Bu kişiler karar verirken başkalarının görüşlerini ve önerilerini almaktan rahatsızlık duymazlar, ancak en sonunda kendi kararlarını kendileri verirler.
- Bozukluk: Başkalarından önemli ölçüde öğüt ve güvence almadan gündelik kararlarını veremezler. En önemli kararları başkalarının vermesine izin verirler.
- Biçim: Yaşamlarındaki önemli kişilerle ilişkilerinde incelik göstererek, anlaşmaya istekli davranarak, ince düşünerek uyum sağlamaya çalışırlar.
- Bozukluk: Dışlanacakları korkusuyla, katılmasalar bile başkalarıyla aynı görüşte olurlar.
- Biçim: Yetkesi olanlara saygı duymalarına ve takımın bir üyesi olabilmelerine karşın kendi başlarına ilk adımı atabilirler ve üzerlerine aldıkları görevleri kendi başlarına sonlandırabilirler.
- Bozukluk: Tasarıları başlatmakta zorluk çekerler ya da işlerini kendi başlarına yapamazlar.
- Biçim: Başkalarını sevindirme açısından düşüncelidirler. Kimi zaman yaşamlarındaki önemli kişiler için iyi bir şey yapma adına sıkıntıya katlanırlar.
- Bozukluk: Başkalarının kendilerini sevmesi için, hiç de hoş olmayan ya da kendilerini küçük düşürecek şeyler yapmaya istekli olurlar.
- Biçim: Tek başına kalmaktansa başka birinin ya da birilerinin yanlarında olmasını yeğlerler.
- Bozukluk: Tek başlarına kaldıklarında kendilerini rahatsız ya da çaresiz hissederler ya da tek başına kalmama uğruna olmadık şeyler yapabilirler.
- Biçim: İnsan ilişkilerini ve işlerini sürdürebilmek için büyük ölçüde kendilerinden verirler
- Bozukluk: Yakın ilişkileri sonlanınca kendilerini bitmiş, tükenmiş ve çaresiz olarak hissederler. Dışlanacak olma korkusundan bir türlü kurtulamazlar.
- Biçim: Eleştirilme karşısında düzeltici önlemleri alabilirler.
- Bozukluk: Eleştirilmekten ya da kabul görmemekten kolaylıkla incinirler.
MAKALE Yorumları
DR. SEVİLAY ZORLU
PSİKİYATRİST
mail_outline : drsevilayzorlu@gmail.com
Diğer Makaleler
- Eş Sisteminin Gelişimi Yaşam Dönemleri
- Tek Başınalık mı? Yalnızlık mı
- Duyarlı
- Hastalıklı Evlilikler ve Cinsellik
- Corona Günlerinde Kim Olmak İstiyorum?
- Acı mı Çekiyorsunuz?
- İyi İnsan Olmayı Öğrenebilecek miyiz ?
- Çizik Bir Elmas mı, Çizik Olmayan Bir Çakıltaşı mı?
- “Bu da Geçer Ya Hû” Sözünün Sahibi…
- Umutsuzluğa Düşenler, Rehavete Kapılanlar Bu da Geçer Ya Hû
- Eleştirel İç Sesinizin Farkında mısınız ?
- Kendinize Şefkat Gösteriyor musunuz?
- Farkındalık
- Belirsizlik
- Kendimizi ve Sevdiklerimizi Virüsten ve Kaygıdan Korumalıyız
- Kendimi Kötü Hissediyorum Acil Ne Yapmalıyım?
- Kendi İçsel Yolculuğunuzun Neresindesiniz?
- Psikolojik Hijyenim İçin Neler Yapabilirim?
- Kederin Halleri
- COVİD-19 Pandemisi Psikolojik Etkileri Araştırmaları
- Uyan
- Covıd-19 Koronavirüs Hastalığı
- Sorunlu İlişkilerdeki Ortak Özellikler
- Zayıflama İlaçları Psikolojimizi Nasıl Etkiliyor?
- Saldırganlık
- İlişkilerde ’’ Doyum’’ ve “İstikrar ‘’
- Çocuklarda Çalma Davranışı
- Şizoid Kişilik Bozukluğu
- Çocuklarda Korku
- Kadınlar Neden Duygusal Olarak Daha Zedelenebiliyor?
- Çocukluk Çağı Mastürbasyonları
- Narsisistik (Benmerkezcil) Kişilik Bozukluğu
- Stres Ve Diyabet (Şeker Hastalığı) İlişkisi
- Kalp Hastalıkları ve Psikiyatrik Bozukluk Birlikteliği
- “En Pahalı” Bağımlılık; Alışveriş Çılgınlığı
- Davranım Bozukluğu
- Kardeş Kıskançlığı
- Rezonans Terapileri İle Sağlıklı Zayıflamak Mümkün mü ?
- izotipal (Şizotürü) Kişilik Bozukluğu
- Diyet Yapıyor Hissi Yaşamadan Kilo Vermek İster Misiniz?
- Koşulsuz İnsan Değeri
- Rezonans Terapi ve sorular
- Sizde Hangi Şemalar Var?
- Rezonans Terapileri
- Rüyalarımız
- Yaşamınızda Tepkilerinizin Temelinde...
- Nasıl Gamsız İnsan Olunur?
- Rezonans Terapileri ile Alkol Nasıl Bırakılır?
- Geçmiş; Sadece Şimdinin..
- Peter Pan Sendromu
- Peter Pan Sendromu
- Rezonans Terapileri İle Sigara Nasıl Bırakılır?
- Yüz Kızarması Önlenebilir mi?
- Saldırgan Kişinin Bilinçaltı Zihin Anatomisi
- Sorumluluk Bilinci Gelişimi
- Rezonans Terapilerinin Gelişimi...
- Çocuk İstismarı
- İlişkide Ayrılık Çanları Ne Zaman Çalar?
- Sorumluluk Bilinci Gelişimi
- Çift İlişkisinde ’’ Doyum’’ ve “İstikrar ‘’
- Yeni Bir Yıla Başlarken Önemli Bir Soru
- Geleceğin Tıpı Rezonans Terapileri
- Tamamlayıcı Tıp Yöntemi Bach Çiçekleri…
- Anı Yaşamak mı Anda Kalabilmek mi?
- Sosyal Fobi Nasil Tedavi Edilebilir ?
- Sosyal Fobinin Belirtileri Nelerdir?
- Sosyal Fobi (Sosyal Anksiyete Bozukluğu) Nedir ?
- Ergenlerle İletişim Nasıl Kurulur?
- Sınav Kaygısı
- Ergenlik Döneminde Duygusal Değişmeler
- Depresyon Tedavi Edilebilir Bir Hastalık mıdır?
- Anne Olmak …
- Neden Gülemiyoruz?
- Panik Ataklari Nasil Oluşur?
- Sanat Terapisi
- İlişkilerimizde Etkili İletişim Kurabiliyor muyuz?
- Psikiyatri Deyince İnsanlar Neden Çekimser Davranıyor?
- İçinizdeki Mucizenin Farkında Mısınız?
- Çocuk Sahibi Olmak Evli Çiftlerin Cinsel Yaşamını Nasıl Etkiler?
- Evlilikte Cinsel Yaşam
- Kaybeden Olmak Sizin Şeçiminiz mi?
- Ertelemeden Şimdi Harekete Geçin
- Kadın Olmak, Anne Olmak …
- Kaygılarla Başetme Yöntemleri
- Kenevir Türevleriyle İlişkili Psikiyatrik Bozukluklar
- Kolay İnciniyor musunuz?
- Sindirim Sistemiyle İlgili Psikosomatik Bozukluklar
- Aşkın Renkleri
- Yaşlılarda Psikoterapiler
- İşyerinde Depresyon
- Kas/İskelet Sistemi ile İlgili Psikolojik Etkiler
- Ruhun Bedene Yansımaları
- Cilt Hastalıklarında Psikiyatrik Bozukluklar
- Ağrı Fiziksel mi, Psikolojik mi?
- Trikotilomani (Saç Yolma Bozukluğu)
- Şizotipal (Şizotürü) Kişilik Bozukluğu
- Koşulsuz Sevme/Sevebilme
- Travmalarımız ve Maskelerimiz
- Yaşamın Akışı İçinde Ne Kadar İyimser Olabiliyor sunuz?
- Bağımlı Kişilik Bozukluğu
EN ÇOK OKUNAN
- Sigara içmek için çıktığı balkondan düşen adam hayatını kaybetti
- TALYA’da Mahkeme İtirazları Redetti, yapım yolu açıldı
- İki Otomobil çarpıştı, 3 ölü, 4 yaralı
- Rektör Prof. Dr. Özkan: "Türkiye'de uygulanan aşının çok güvenli olduğunu düşünüyorum"
- Baba da Veda etti
- Binlerce balığın ölümüyle ilgili 4 tesise ceza
- 4 milyonluk TL'lik otomobil kısıtlama saatinde ortalığı savaş alanına çevirdi
- İşitme engelli ÇEK milli bisikletçinin çarptığı kadın yaşam mücadelesini kaybetti
- Ağabeyini av tüfeğiyle vurup öldüren zanlı tutuklandı
- Ersun Yanal: "Hedefimize yaklaşmaya devam ediyoruz"
- Yeni bir yıla girerken...DR. ALİ YILMAZ
- Dine Karşı Özgür DüşünceALİ TUR
- Vitrin MankeniDR. ALİ YILMAZ
- Çekin ellerinizi Konyaaltı\'ndan !..İBRAHİM AKKAYA
- Konyaaltı mı? Lara mı?PROF. DR. TUNCAY NEYİŞÇİ
- Çuvaşistan’da İlk GeceMUHARREM YELLİCE
- İnsanların Kafası….TURGAY ALP
- Sömürgenler ve Sömürülenler-1PROF. DR. RAMAZAN DEMİR
- İYİ Parti\'de yaprak dökümü..İBRAHİM AKKAYA
- Hiçliği Öğrenmek...iBRAHİM UYSAL
