Yörü'ğün yolu-yordamı...

Bu sayfalarda Yörüklük üzerine son yazımın ardından facebookta bir arkadaşlık seline kapıldım.

Suyun seli gelin Ayşe'yi alır
Elin seli beni almasın dedim...

Mor bilgeligi yucelisini bilen Yörüklerde sevilerek kullanılan bir deyimdir "çiğ.."

Hayatın her konumunda,
Çiğ; yani olgunlaşmamış durmaktan çekinip- kaçınan bir düşünce olgunlaşmasinda olur Yörük Türkmen. 
Elbet, yatıklik hastalıklarına tutulmadiysa...

Bey dağları zirvelerinde konuk olduğumuz çadırın anası, ısrarla çay ikram ettiğinde şeker yoktur diye almak istemedik sanıp,
"Bizi o kadar çigmi sandınız..." demişti.

Çiğ, yani olgunlasmamis...

Oysa ki O , yaşam duruşuna göre de mor çagindaydi ve bizim bunu anlamamızin şaskinligiyla acik gözlerle bakıyordu  yüzümüze.

Olgun, görgülü, halden anlayan, can kıymetin bilen ve buna göre hayat yordamı almanin onun için önemi; sözleri kadar o bakistaydi.

 Olgunlaşma olanağından yoksun bir yaşlılık çağı geçirmemek adına, sezgilerim o gün,  o sözü zihnime kazıyıp, yasamima mihenk edinmemi sağladı.
 
İnsan olgunlasmak, bilgelesmek için saraylar dolusu eşya, odalar dolusu arkadas, raflar dolusu kitap edinmese de olurmuş demek ki.

Doğanin bile yoksun olduğu; bir saya taş , bir gökyüzü arasında bir başına, hatta belki daha da bilge bir yaşam durusu edinebildigine göre..!

Bey dağlarında ücbinlerde kurulu kıl çadır ve üç beş alacuval üstünde, bir kepenek yatak ve bir tek hayat arkadaşı bile olmadigi halde,  çiğlikten cekinen bir yaşam yordamı bilgeliği;
Daha bilgesini görmedikçe en gercegiydi bana göre.

Dönelim bu güne.

Sular seller gibi birden yoğunlaşan bu sanal arkadaslik isteği üzerine, 
Çiğlik edip, insan ayırmış gibi durmamak adina; hepsini kabuledip, zamanla yolculuk amacımız farkliysa  listeden çıkarma yordami edineyim dedim.

Serde Türkmen  Yörüklük olunca yol yordam ilişkisi kurmak zor değil elbet.

Yol amacımi belli etmek ve  katılacaklarida yordama bilgilendirmek için, kafamdaki sorulardan ilkini onlarla paylasdim.
 Sorum şu idi.
 
Sizce çocuklara verilecek bir Yörüklük doğa etkinliginde  öğretilecek  ilk şey aşağıdakilerden hangisidir?
Cevaplar
A-yürümek
B-karnini doyurmak
C-dogaya saygi
D-okuma-yazma
 İdi...
 
 Gelen katkı ve cevaplar güzeldi. bir kaç çiğ kisiyi listeden göndermek dışında olgun bir samimiyetle katkı verilmişti, sevindim.
  Ardınca arkadaşlık seli katlayarak devametti...
  Bir sanal alem yazısıyla Kut almıştım sanki :)
  
  Şimdi, yeni okuntulari listeme almak için bu yazıyı paylasiyorum,
  Ancak soruyu yeniden ve biraz degistirerek.
  
  Sorunun değişmiş halı şu.

 Bir çocuk yörüklügü ögrenecekse ilk bilmesi gereken nedir? 
 A-yürümek
 B- karnını doyurmak
 C-dogaya saygi
 D-okuma- yazma.
 Şıklar gene aynı...
 
  O da ne cevap sanki değişmeli mi ne ?!....
  
 İlk soruda, kafalarimizda beliren ilk cevap kendi cocuklugumuzun yoksunluguna bağlıdır biraz.
 
 Oysa ki, başkasına bir sey ögretirken kendi yoksunlugumuz değil , onun yoksunlugunun ne olduğunu bilmek gerek...
 Helede öğrenecek çocuklarda, onun yoksunluk duyacağı ihtiyaçları bilmek tanımak gerek.
 Ben cevabı sonraya vereceğim.
 Bakalım sayfaya yeni gelen yol yordam kaygilisi arkadaşlardan cevaplar nasıl gelecek.
 E besbelli ki, konu bir çocuga yörüklügün yol yordamini öğretmek ise durum hassas, çünkü doğa bilgelik felsefesi  gerek.
 
 Yordam nedir? Diye soranlara açıklama altta...
 
 Yol nedir..?!
 Yordam nedir..?!
 Yürümek yörukluk bilgeliği için bilmek gerek...
 
 O halde bu yazı da okuntu olsunda, çalıştayda bunlar da konuşulsun..