DÜN-BUGÜN-YARIN

Yeniden Merhaba Saatlerim

Bazen içine içine kazıyoruz...

Bazen öyle bir yanıyor ki canımız, kendimizi kahkahalar atarken buluyoruz...

Bilmediklerimiz o kadar çok geliyor ve tüm bildiklerimiz yetersiz...

Anlar geçmek bilmezken, koskoca ömürler geçiyor ardlarından bakıp o da gitti diyoruz...

Bugün toparlarken eşyalarımı elime saatlerim geçti...

5 yılın sonuna gelirlen, takmadığım 3 tane saat...

Wainer Saat Markası hoşuma gitmişti...

Üç tane birden almıştım...

Erkeğin önemli aksesuarıdır derler ya hani..

Böyle kıyafetime göre ayarlardım saatlerimi, kayışının rengine göre, mevsimine göre severdim saat kullanmayı...

Markanın sadeliği, şıklığı...

Sade ama şıklığı, dikkat çekmeyen ancak zamanın çabuk geçtiğini düşündüren üzerinde yazan rakamları hoşuma gitmişti...

Birisini babama hediye almıştım...İkisini kendime...

Babama saat hediye aldıktan bir hafta var ya da yok Babamı kaybettim...

İnanmam ben ama; arkadaşım saat ayrılıktır, saat hediye etme demişti...

O acıyla, saatler de aldı benden nasibini...

Denk gelmiş olacaktır heralde, batıl bir inançtır belki de ama üst üste gelince, o an neyi nasıl yapacağını bilemiyor insan...

Çıkarıp atıverdim bir köşeye saatleri ve kolleksiyonu...

Bir tanesini de babamın saat değiştirdiği çok sevdiği bir arkadaşına hediye ettim....Seni çok severdi gel değiştirelim saatleri dedim...

O bana Nacar verdi ben ona Wainer...O kaybetmiş ben de Nacar duruyor hala...

Bugün bir baktım Nejat İşler Wainer saatlerinin reklamında, çok sevdiğim Mehmet Güreli de saatin reklamını yapıyor...

Hoşuma gitti Nejat Beyin söyledikleri...

Yeni başlangıçlar cesaret ister...Bedel ödersin belki ama cesaret ister...

Mehmet Bey de “Her an yeni bir başlangıçtır sloganıyla Wainer’in reklamında...

Babamın 5. Yıldönümü yaklaşırken...

Bugün taktım saati koluma...

Baktım sonra Wainer’in sayfasını Babam da beğenmiş...

Demek ki içime doğmuş...

Bir iş var bu işte...

Kapitalist sistem içerisinde bir şeyin reklamını yaparken bile belirli bir düşünce kalitesiyle reklam yapmak çok önemli benim için...

Ne yapsın insanlar, çalışmasın mı, marka olmasınlar mı...

Ekmeklerinin peşinde gitmesin mi şirketlerin çalışanları...

Marka böyle anlamlı, felsefi çabalarıyla ne kadar başarılı olur bilmiyorum ama, bir şeyi satarken bile insanlara sorular sordurmak çok önemli...

Teşekkürler Güreli, Teşekkürler İşler...

5 yıl sonra saatimi yeniden taktım koluma...

Babam da dünya zamanı durmuş ancak hiç durmayan bir zamanın saatini takıyordur belki de...

Merhaba saatli dünya...

https://ssl.gstatic.com/ui/v1/icons/mail/images/cleardot.gif

 

 

Yayın Tarihi
10.12.2019
Bu makale 1118 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!