YARINA YOLCULUK

Yaz Okulları

Çalışan anne-baba olmanın getirdiği en büyük sorun okullar kapandıktan sonra özellikle ilköğretim çağındaki çocukların ne olacağıdır. Büyük ebeveynleri olanlar şanslılar. Babaanne, anane, dede hayatı kolaylaştıran unsurlardır. Hatta birde bu döngünün içine onların köyüne gitme fikri ve çözümü eklenince inanılmaz bir hal alır.

 

Ya büyük ebeveynleri olmayanların durumu ne olacak? Ya bakıcıya devam edilecek ya da yaz okullarına verilecektir. İşte yaz okulları böyle bir mentalitenin sonucunda üretilen bir ara çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.

 

Okula giden çocukların sabahtan akşama kadar tanımlanmış bir düzenlerinin olması çalışan anne-babayı rahatlatmakta, ama bu durum tatillerde ve yaz aylarında çocukların ve anne-babaların aleyhlerine bozulmakta.

 

Aslında benim zamanımdaki çocuklukta bitmek bilmeyen oyun saatlerine karşılık gelirdi yaz ayları. Hatta dedemin köyüne gitmenin heyecanı daha mart-nisan ayında başlardı. Babam bu yaz dedenlere gideceksiniz dediğinde evdeki tüm çocuklar olarak üç kere “oley” derdik. Düğünler, çümbüşler olurdu.

 

Ya şimdinin çocukları “Yaz okuluna mı gideceğim?. Geçen senede gitmiştim, iki sene önce de gitmiştim” cevaplarını veriyorlar. Dedenlere gideceksin denildiğinde bazıları; “orda şu yok, bu yok, hayır gitmek istemiyoruz” diyorlar.

 

Birde diğer boyutu var. Ben esas o yönü üstünde durmak istiyorum. Adı üstünde “yaz okulu” yani yazın tatilde açılan okul. Okul olunca okul olmaya dönük bir müfredat, kurallar bütünlüğü ve formasyon sahibi eğitmenler, müfredata uygun eğitim malzemeleri ve mekanları akla geliyor.

 

Bugün yavaş yavaş ilanlarını gördüğümüz ve bir çok kurumun organize ettiği yaz okulları bu boyutuyla iyi değerlendirilmelidir.

 

Yaz okulları; çocuklarımızı meşgul eden yer olarak değil de çocuklarımızın içindeki potansiyellerine dönük eylemlerin yapıldığı, nitelikli ilişkilerin olduğu ve/veya bu ilişkilerin temel alındığı ortamların yaratıldığı, formasyonlu kişilerin eğitime rehberlik ettikleri, işlerin baştan savma yapılmadığı, yeterli donanıma sahip mekanlar olarak algılanmalıdır.

 

Anne-babalar; lütfen seçici olun. Eğitmen kadrosuna, mekanlara, sınıflara, teçhizata bakın. Hatta birkaç yerle karşılaştırın. Esas amacı ticaret olan yaz okullarını böylelikle ayırt etmiş olacaksınız. Onları iyi elimine edin ve mutlaka süreç içinde denetleyin.

 

Özellikle yemek saatlerinde birkaç kere gidin, hatta oyun ve uyku saatlerinde. Gidip görün. Hatta siz de dahil olun sürece. Böylelikle gerçek faydayı sağlayacak iki aylık bir periyodu yakalamış olursunuz.

 

Aksi halde belki çocuğunuzun iki aylık dönemi doldurulmuş olabilir, hatta onu bu sürede meşgulde etmiş olabiliriniz, ama yaptığınız yatırımın karşılığını alamamış olursunuz. Bu sizin için önemlimi? Önemli ise araştırın değilse herhangi birine yazdırın çocuklarınızı.

Yayın Tarihi
28.06.2010
Bu makale 20684 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
genelde ebeveynler çocuklarını başlarından savma eğilimi gösterir... yaz ve kış okullarını da bu savma düşüncelerine göre tercih eder...evlerine en yakın olanlar ilk tercihleridir... bu eylemi yaparken de kendilerini rahatlatmak amacına dayalı ilgilendiklerini varsayarlar... ama diğer tarafta bilinçli ebeveynler çocuklarını şimdi ve gelecek durumlarını gözönünde bulundurarak ,ayrıca aidiyet ve bireysellik dengesini düşünerek yola çıkarlar... bunlara göre önemlidir bu konular...ayrıca; yaz okulu yerine yaz etkinlikleri,yaz aktiviteleri,vb olabilir isimler...bilinçli ebeveynlere selam...

hülya erman 03.07.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!