Yasama Yetkisinin Kötüye Kullanılması

Hukukun temel kurallarından birisi de “hakkın kötüye kullanılmasını yasanın korumayacağı” hükmüdür. Herkes haklarını kullanırken ve yükümlülüklerini yerine getirirken iyi niyet kurallarına uymak zorundadır. Sırf başkasını zarara sokmak için kullanılan hakkı, kanun himaye etmez.

    Bu kural; sadece medeni hakların kullanımında ya da borçların ifasında değil; devlet ve toplum yaşamının tüm aşamalarında geçerlidir.
    İktidarın yıllardan beri Yasama Organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “yasama hakkını kötüye kullandığı” bilinen bir gerçektir.
    Bu zincirin son halkası 27.01.2015 tarihinde medyaya düştü: “AKP hükümeti, Anayasa Mahkemesi’nin daire başkanı ve üstü görevlerde bulunan devlet memurlarının göreve dönüşleriyle ilgili yargı kararlarının iki yıl uygulanmamasına yönelik düzenlemeyi iptal edince bu kez “kızak görev formülünü” gündeme getirdi. TBMM’de görüşmeleri devam eden “iş güvenliği” paketinde yapılan değişiklikle görevden alınan bürokratlar hiçbir hak kaybına uğramadan müşavir kadrosuna atanacak. Böylece görevden alınan bürokratların herhangi bir özlük ve hak kaybı olmayacağı için, idari mahkemelerde göreve dönüş davası açmasının önüne geçilecek…”
“…Komisyonda AKP Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş ve AKP Kilis Milletvekili Fuat Karakuş tarafından verilen önergeyle şube müdürleri ve üstündeki görevlerde çalışan devlet memurlarının geri dönüş davası açmalarının engellenmesini öngören düzenleme kabul edildi. Düzenlemeye göre, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği göreve dönüş düzenlemesi kızak görev formülüyle yine işlevsiz bırakılıyor…”(1)
Böylece Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların hiçbir hukuksal sonuç doğurmayacağı, iktidarın bildiğini okuyacağı açıkça ilan edilmiş olmaktadır. Hukuk tanımaz, Anayasa tanımaz, mahkeme kararı tanımaz bir iktidarla karşı karşıyayız!
“Hile-i şer’iyye” ile mahkeme kararlarını uygulamayan bu iktidar açık ve kesin olarak Anayasa’nın 138. maddesini ihlal etmektedir!
TBMM’nin yasama yetkisini kötüye kullanan AKP iktidarı kısaca “La loi C’est moi” (devlet benim) demektedir. Gerçekten de Cumhurbaşbakan (!) Recep Tayyip Erdoğan’ın bütün yetkileri elinde toplaması suretiyle oluşan bu rejime olsa, olsa kraliyet rejimi denebilir.
    Yasama hakkının kötüye kullanılmasının en somut örneğini bazı özelleştirme kararlarında gördük. Başlangıçtan itibaren Anayasaya aykırı olduğu açık ve kesin olarak bilinen bir kanun çıkarıldı: “Özelleştirmenin iptaline dair Danıştay’ın verdiği kararın uygulanıp uygulanmayacağına bakanlar kurulu karar verir”…(2)
    Bu kanun; Hükümetin de RTE’nin de AKP’nin de çok iyi bildiği ve tahmin ettiği gibi Anayasa Mahkemesi tarafından “Anayasaya ve hukuka apaçık ve kesin olarak aykırı olduğundan iptal edildi. (3)
    Bu kararın uygulanması ve özelleştirilen kuruluş ile eklentilerinin geri alınması gerekirken AKP iktidarı, AYS Mahkemesi kararını uygulamadı; yeniden aynı sonucu verecek yeni bir kanun çıkardı: “Özelleştirilen kamu kuruluşunun ilgilisine tesliminden itibaren beş yıl geçen Danıştay kararları uygulanmaz”… (4)
    Bu ikinci kanunun çıkarılması kesin ve açık bir biçimde yasama hakkının kötüye kullanılmasıdır. Anayasa Mahkemesi’nin iptal edeceğini bile bile çıkarılan kanunlar sistemle, hukukla, adaletle alay etmek değilse nedir?
    Milletvekilleri göreve başlamadan önce hukukun üstünlüğüne, demokratik devlet ilkesine, herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması gerekliliğine ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacaklarına namus ve şerefleri üzerine and içmektedir. Yeminine aykırı davrandığını bilse de bir milletvekili Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Meclis’te ileri sürdüğü düşüncelerden sorumlu tutulamayacağını (AYS Madde:83) bilmenin rahatlığı içerisinde hareket etmektedir.
    Anayasa’ya, hukukun temel ilkelerine ve evrensel değerlere tamamen aykırı olan bir kanun veya kanun hükmü, kimi zaman pozitif hukukta sonuçlarını Resmi Gazete’de yayımlanma ile doğurabilmektedir. Anayasa Mahkemesi ilgili hükmü iptal edip gerekçeli kararı Resmi Gazete’de yayımlandığında kanundan beklenen menfaat elde edilmiş olmaktadır. Yasama yetkisi AKP iktidarına kanun çıkarma hakkını vermektedir. Ancak hukukun temel ilkelerinden birisi ‘Bir hakkın suistimalini kanun himaye etmez’ gerçeğidir. Bu deyişte geçen kanun ibaresi, Anayasa’nın 137. maddesinde kullanıldığı şekliyle Anayasa’yı da içerecek şekilde geniş anlaşılmalıdır. AKP son dönemlerde kendisine verilen bu hakkı sonuna kadar suistimal etmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin kanun koyucu gibi hareket edemeyeceği ve Anayasa Mahkemesi kararlarının geçmişe etkili olmayacağı (Anayasa, Madde-153) ilkelerinden hareketle, kanunun tüm sonuçlarının doğmasından sonra verilen bir iptal kararı, Anayasa aykırı durumu ortadan kaldırmamaktadır. İşte bu durumda Anayasa Mahkemesi üyeleri Anayasa’nın dar kalıpları içerisine kendilerini hapsederek ettikleri yemine aykırı davranmaktandırlar. Mahkeme üyeleri Anayasa’nın sadece lafzının değil; ruhunun da korunması yükümlülüğü altındadırlar.
Anayasa Mahkemesi’ne düşen görev; yasama yetkisini suistimal ederek, Anayasa’yı savsayarak, anayasal hükümlerin işlerliğini askıya alarak kanun çıkaran bir iktidarın karşısına yargısal bir aktivizm sergileyerek çıkmaktır. Anayasa’ya açık aykırılıkların (manifest violations) olduğu durumlarda Anayasa Mahkemesi, kanunun Genel Kurulda kabulü ile Resmi Gazete’de yayımlanmasından önce geçen zaman diliminde bu durumu tespit edebilme yetkisini kendinde görebilmelidir”. (5)    
    Son söz şudur: Bu iktidar çürümüş, kokuşmuş ve hukuk dışı yollara sapmıştır. TBMM’nin yetkilerini kötüye kullanmaktadır. Anayasa Mahkemesi üyeleri gibi siyasetçilerimiz de tarihi bir görevle karşı karşıya bulunmaktadır. Dilerim halkımız bu durumu kavrar ve 2015 Haziran seçimlerinde yargıya ve hukuka saygılı yeni bir iktidarı iş başına getirir…

(1)27.01.2015 Cumhuriyet Gazetesi, S:7
Mahmut Lıcalı“Göreve dönüşe kızak görev formülü”
(2)6300 sayılı Kanun
(3)Anayasa Mahkemesi’nin Esas 2012/73 Karar 2013/107 sayılı kararı
(4)6552 sayılı Kanun
(5)HESA Hukuk Etik Siyaset Araştırmaları Dergisi

Yayın Tarihi
09.02.2015
Bu makale 1296 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!