ANTALYANIN KAHYASI

Yarım asrın ardından…

Yıl 1969… Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nin (EİTİA) 1. Sınıfındayım. Baba 11. dereceden maaş alan Devlet memuru, üniversitede çocuk okutmak zor. Lise çağlarından gelen merak, üç-beş şiir karalamışız, hemşerimiz rahmetli Ethem Karaca bir süre önce Milli İrade Gazetesi’ni çıkarmış. Babamın da arkadaşı, yanına gidiyorum, iş aradığımı söylüyorum;

  • Yarın gel başla, ben senin amcanım. Senin gibi genç yeteneklere ihtiyacımız var.

Musahhih (Düzeltmen) olarak başladığım gazetede 01.Ekim.1970 tarihinde Yazı İşleri Müdürlüğü görevi bana veriliyor. Çok becerikli olduğum için değil, lise mezunu olduğum için… Çünkü Yazı Müdürünün en az lise mezunu olması gerekiyor. Bu yüzden de kadroya giriyorum, sigortalı ve 212 sözleşme ile…

Gazeteciliğe ilk adım bu tarih sayılıyor tabii…

Yıllar süren emek, omuzda taşınan 60 kiloluk Mürherd telefoto makinesi, dağ-taş, yaz-kış demeden koşuşturma… Polisinden adliyeye, hastanesinden sendikasına, sporundan magazinine, muhabirliğinden, istihbarat şefliğine, büro şefliğinden, Yazı işleri müdürlüğüne, temsilciliğinden cemiyet başkanlığına kadar uzanan uzun bir bir serüven… Hala yüreğinizde çok sevdiğiniz bu işi yapmanın heyecanı … Dönüp geriye bakıyorsunuz tam tamına yarım asrı, 50 yılı tamamlamışız.

Rahmetli Sedat Simavi’nin genç gazetecilere söylediği sözü 50 yıl boyunca düstur edindik;

’’Gençler; gazetecilik zor ve meşakkatli bir meslektir. Bir o kadar da zevklidir. Kaleminize daima sadık kalın, sakın satmayın; gerekirse kırın…’

Öyle anılarla dolu ki hayat, aslında yazmak geliyor içimden. Tabii ki Allah ömür verirse…

Bu 50 yılda, mesleğimle birlikte büyüyen oğlum Emre ve kızım Gözde’ye ve gazetecinin ne olduğunu bilmeden benimle evlenmeyi kabul eden eşim Perihan’a, onlara yeterli zaman ayıramadığım için  beni affetmelerini diliyorum.

Ve bir gerçeği ilk defa açıklama ihtiyacı duyuyorum. Gençliğimin en güzel yıllarını, 18 yılını verdiğim Hürriyet Gazetesinde beni mobbing uygulayarak istifaya zorlayan 3-5 zavallıya hakkımı helal etmiyorum.

İyilik, güzellik, her daim doğruluk, tarafsızlık içinde geçen 50 yılımda şayet işim gereği kırdıklarım oldu ise affola…

---

yıl 2020... Bu 50. Yıl yazısını lütfen bir veda olarak değerlendirmeyin. Her ne kadar eskisi gibi yüreğimizden geçenleri yazamasak da, bundan sonra da sizleri, değerli okurlarımı bilgilendirmeye, bildiklerimi aktarmaya, tarafsız ve objektif gazetecilik yapmaya devam edeceğim.

Yayın Tarihi
13.12.2020
Bu makale 5226 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!