Vatandaş Olarak Vatanımda Kontrolsüz Mülteci İstemiyorum.

Öncelikle yüce milletimin bayramını kutlarım. Fakat güzel ülkeme mülteci akını nedeniyle bayramlarımızı bile tadında kutlayamaz olduk artık.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ne ırkçıyım ne faşist ATA-Türk milliyetçisiyim ama ülkemin geleceğini düşünerek kontrolsüz mülteciler hakkında biraz konuşmaya kalksak, kendine aydın sıfatı yakıştıran Saroscuların faşist, ırkçı gibi ithamlarına maruz kalıyoruz. İpleri dışarıda olan aydınlıkçılara soruyorum, siz kimsiniz ki benim gibi düşünenleri faşistlikle, ırkçılıkla suçlayacaksınız?

Ekşi sözlükte "Türk halkı tehlikenin farkında mısınız? Hala değilsiniz..." başlığı altında ki yazıya imzamı atıyor ve aynen şunu diyorum:

Bakın, bu mülteci işinin sınırları sandığımızdan daha büyük.

Başımızda yıllardır Suriyeli sorunu vardı. Sayıları 5 milyonu bulan savaş kaçaklarına 8 yılda 50 milyar dolara yakın masraf yaptık. Kimi mahalleler Suriyeli doldu. Kafeleri, lokantaları, berberleri, kasaplarıyla 81 ilimizde büyük bir Suriyeli nüfus yaşıyor. Bir kısmı gerekli işlemleri tamamladı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı oldu. Şimdide 10 milyonu bulacağı iddia edilen Afgan mültecileri ortaya çıktı, bunlar neyden kimden kaçıyor o bile belli değil. (Sözde, Taliban deniyor ama Taliban bugün ortaya çıkmadı, kaldı ki bu kaçkınların yanında hiç kadın çocuk yok, demek ki bu kaçkınlar karılarını çocuklarını Talibana bırakıp kaçacak kadar onursuzlar)

Gerçek şu ki ülkemiz şu an demografik bir işgal/saldırı altında ve bu demografik işgali "insan hakları, mülteci hakları, uluslararası sözleşmeler" diyerek haklı göstermeye çalışan bazı sözde aydınlar ve akademisyenler var.

Ve işin gerçeği, bu sözde aydınların, sözde akademisyenlerin hemen hepsi yurtdışı kaynaklı düşünce kuruluşları tarafından fonlanıyor.

Bu kişiler, on binlerce takipçisi sosyal medya hesaplarını kullanarak, Türkiye'nin mültecilere bakmak zorunda olduğunu ve mültecileri kabul etmek zorunda olduğumuzun algısını yapıyorlar (Bu Aydıncıklar Avrupa'ya, siz niçin mülteci almıyorsunuz diyemiyorlar!!!)

Sevgili gençler...

Görüyorsunuz, kahpe içerde olunca kapı kilit tutmaz.

Bir yanda siyasal İslamcılar diğer yanda sözde akademisyenler, barış elçileri, tatlı su solcuları...

Bunların hepsinin keyfi yerinde.

Bunların hepsi yurtdışından fonlanıyorlar ve Türkiye yıkılırsa sığınacakları 2. bir vatanları var.

Peki sevgili genç kardeşim, senin böyle bir imkânın var mı?

Onlar belki 100 kişi belki 1000 kişi ama senin benim gibi milyonları etki altına alıyorlar, sana bana ırkçı diyerek hakaret ediyorlar.

Biz, ülkemizi sevdiğimiz için, vatanımızı savunup, ülkemizin kaynaklarından sadece kendi vatandaşlarımızın yararlanmasını savunduğumuz için 7/24 hakarete uğruyoruz bunlar tarafından.

Artık gözünü açıp gerçeği görme vakti gelmedi mi?

Bu demografik işgale daha ne kadar sessiz kalacağız?

Evet, karısını, kızını, çocuğunu memleketinde bırakan bu mülteci kisvesi altında vatanımızı sessizce işgal edenlere daha ne kadar sessiz kalacağız?

Ve şunu soruyorum, dünyada böyle bir mülteci politikası güden ülke var mı?

Ülkelerin sınırları namustur, her isteyen her istediği ülkeye elini kolunu sallaya sallaya giremez. Ya bizim ülkemizin doğu sınırı... Maaşallah elini kolunu sallaya sallaya Afganlar ve benzerleri ülkemize giriyorlar. Sınırlarımız delik deşik yol geçen hanı gibi. Ülkenin sınırları namussa, ülkenin namusunu korumakla görevlendirilenler neredeler?

 

 

Yayın Tarihi
23.07.2021
Bu makale 852 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!