YARINA YOLCULUK

Vali Beye Teşekkür

Antalya’yı Yönetenlere sorduklarım-01 isimli makalemde 15 soru sıralamış ve bu soruların cevaplarını Antalya Valiliği ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı başta olmak üzere tüm kamu kurumlarını ve alt belediyelerden sözlü ya da yazılı almak istediğimi belirtmiştim. Konu ile ilgilenenlere bakıldığında sadece gerekli ilgiyi Antalya’ya yeni atanan valimiz Dr. Ahmet Altıparmak bizatihi beni arayarak yazdıklarımdan dolayı teşekkür etti. Kendisine duyarlılığından ve gösterdiği ilgiden dolayı ben de teşekkür ediyorum.  Ama ne Büyükşehir Belediyesi’nden ne de alt belediyelerden veya ilgili kurumlardan bir ses çıkmadı. Ya okumadılar ya ilgi göstermediler ya da biz bunları zaten biliyoruz siz bizim bilmediklerimizi yaz beklentisi içindeler. Her ne şekilde olursa olsun ben yeri geldikçe sorunlara parmak basmaya devam edeceğim.

 

Antalya bir dünya kenti olacaksa bir zamanlar Büyükşehir belediye başkanı olan Hasan Subaşı Antalya’nın Misyonunu “Bir Dünya Kenti” olmak olarak deklare etmişti ve hala da aynı misyon sürdürülmekte. Eğer Antalya bir dünya kenti olmak istiyorsa valisinden, belediye başkanlarına, kurum yöneticilerine, esnafına, öğrencisine, dolmuş şoförüne, emeklisine varana kadar herkesin bunu istemesi ve bunun için çaba sarf etmesine bağlıdır. Valilik, Büyükşehir ve alt belediyeler başta olmak üzere her kurum kendi üstüne düşen vazifeleri eksiksiz yerine getirecek ve halktan da kendilerinin yanında olması ve çalışmaları desteklemelerini isteyecekler.

 

Mesela siz park yapacaksınız, yeşillendireceksiniz, aydınlatacak ve güvenlik önlemlerini alacaksınız; karşılığında da yasaklı korumacılıktan vazgeçip halkın orayı temiz kullanmasını isteyecek ve herkesi bilinçlendireceksiniz. Esnafta aynı şekilde.

 

Kaldırımlara kadar işgal edilmiş 100.Yıl caddesi, Güllük Caddesi, Işıklar ve Atatürk Caddeleri bir dünya kenti olamayacağımızın göstergesi. Mahalle pazarı görüntüsündeki caddeler ve iş yerleri.

 

Gerçek bir tabela kirliliği var her yerde. Bir standardı olmalı bu işin ve görsel bir düzenlilik içinde tabelalar asılmalı.

 

Dolmuşlar ve halk otobüsleri ralli pistine çevirmekteler şehir trafiğini. Hele bir de laf ederseniz kırkı birden üstünüze çullanmakta, linç edilmek istenmektesiniz.

 

Yani işin özü, sokakta yürüyen insan yere tükürmeyecek, parkta oturanlar orayı kirletmeyecekler, plajlar tertemiz kullanılacak. Bir bütün olarak şehirdeki yaşayan herkes bir kentlilik bilinci içinde, başkasına ve çevreye saygı içinde yaşayacak. İşte o zaman biz dünya kenti oluruz. Şimdi bir “dünya kasabası” bile değiliz olsak olsak “dünya mezrasıyız”.

 

Hiç olduğumuz yeri abartmayalım. Antalya şehir plancılığı açısından, mimari güzellik ve estetik açısından, şehircilik açısından hiçte iyi durumda değil. Ben sosyal ilişkiler ve insan potansiyeli açısından hiç bir şey söylemeyeceğim.

 

Sonuç olarak Antalya’nın sorunlarını ancak Antalya’da yaşayanlar çözecektir. Dışardan biri gelip bu sorunu çözmeyecektir. Ama biz böyle yaşamaya devam edersek, yaşadığımız yere ve oradaki her şeye gerçek boyutuyla sahip çıkıp, korumazsak, giderek metrukleşen binalar gibi olunacaktır. 

 

Yayın Tarihi
23.08.2010
Bu makale 18141 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
bireysel ruh, topluma yansır...sizin gibi bilinçli bireylerin oluşturacağı toplum, kaliteli bir toplum olacaktır... seslenmeye devam dileklerimle ve de; sizin gibi nitelikli bireylerin çoğalması arzusuyla... yolunuz açık olsun, hep yolda olun...saygılar...

hülya erman 15.09.2010

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!