BİLİMSEL DÜŞÜNCE

Ülkemin Görüntüsü...(Korkuyu Korkutacağız)

 Bakar mısınız şu hâle?

Ülkemin insanları "SOS" diye "imdat" çağrısı yaparken, "biz yanıyoruz, yanmak istemiyoruz" diyen bir belediye başkanının hala orman yangını devam ediyor. Ülkemin 70 ayrı yerinde yangın varken birileri renkli ekranda, boyalı basında sürekli yalan söylüyor!

Uçan saray niteliğindeki hediye uçak olan devlet başkanının ülkesinde yanan ormanlara su sıkacak söndürme uçağı yok! Demişlerdi ya, "itibardan tasarruf olmaz" bu zatın 11 uçağı olsun, egomuz tatmin olsun, ülkede 70 ayrı yerde devam eden orman yangınına müdahale edecek yangın söndürme uçağı varsın olmasın!..

Sığır-sıpa, ot-saman, un-kepek, patates-soğan ithal ederken bile; ''Tarımda lider ülkeyiz'' diyecek kadar zıvanadan çıkmış bir yönetimle karşı karşıyayız!

Terör örgütünün siyasi kanadını oluşturduğunu iddia ettikleri ile seçim ittifakları kuracaksın...

Öncü teröristin yakınını devletin resmi yayın organının kanalından siyasi çıkar için kendi lehine konuşturacaksın; eşkıya başının mektubunu seçim mitinglerinde okutacaksın; Anayasal hüküm gereğince bu siyasi partiye TBMM'nde yer vereceksin; sonra kalkıp bu partiye oy veren sırdan vatandaşı "terörist" ilan edeceksin!

Dün "terörist" dediğin belediye başkanı kirli emellerin için kendi partine transfer edip yakasına rozet takınca dün "terörist" olan şahıs aniden "vatansever" oluverecek öylemi?

Bu şuna benzer; karşı durdukları siyasi partiye oy veren Türk halkını terörist ilan etmekle, ülkenin kaynaklarını çalan, hortumlayan siyasi hırsızlara iktidarda kalmak için destek vermek arasında ne fark var?

Mademki X partisine oy veren halk terörist ise hırsıza, yolsuza, yalancıya mecliste destek veren de hırsız, yalancı, rüşvetçidir demektir. Bu mantık bunu çağrıştırıyor. Halkına terörist diyene "sen de hırsızsın, yalancısın, rüşvetçisin, hainsin" denildiğinde neden gocunmalar oluyor?

Bu mantığı kuran ve uygulayan siz değil misiniz be sünger beyinli fosiller? 

Kendine her muhalife PKK'lı iftirası atacak kadar vicdan yoksunu bir zihniyete verilecek cevap yukarıda verilen örnekte aynı dozda olmalıdır.

FETÖ denilen ajan örgütün beyin takımını yargının elinden alıp kurtaracaksın, serbest kalmasını sağlayacaksın, büyük bir kısmına bilinçli olarak kaçmalarına göz yumacaksın sonra şantajla herkesi FETÖ'cü diye damgalayacaksın!

Bu ne utanmazlık, bu ne arsızlık, bu ne vurdumduymazlık, bu ne terbiyesizlik!..

Ahlâk kurallarını yok sayıp küresel baronların emriyle Türk toplumunun milli ve manevi değerlerine ters olan zinayı suç olmaktan çıkaracaksın sonra çocuklara tecavüz eden sapıklar için sözde bayan bakan ''..bir kereden bir şey olmaz..'' diyecek böylece topluma reva görülen ilkel "namus" anlayışını sunacaksın!

Suratındaki tomarla kıl suratlı sözde "ilahiyat profesörü" denilen dinci yobazlar "yolsuzluk hırsızlık değildir" diye fetva veren sarıklı/cüppeli iblis ortaklarını rehber alıp ülkeyi yönettiğini iddia edeceksin!..

''Kurtuluş savaşını keşke Yunan kazansaydı'' diyen fesli bir şizofreni "akıl hocası" diye saraylarda ağırlayıp baş tacı edeceksin, sonra kalkıp bilime, bilgiye güya methiyeler düzeceksin!.. Kim inanır?

Yalanın gerçek gibi sunulduğu bir örgütlü cehaletin kıskacına alınmış ülkemin tüm ufukları kara bulutlarla kaplı, insanları umutsuz, devletin omurgasını oluşturan kurumlar çökmüş, insanların zerre kadar güveni kalmamış bir siyasi kadro...

***

Muktedirlerin yalan temelli vaatlerine göre yoksulluk, yolsuzluk, hırsızlık, saldırganlık yok olacaktı. Bir de söylenen yalanların başında yasakların kalkacağıydı. Tüm bunlar seçim zamanında söylenip bugünlerde de onları unutturmak için bayrak, vatan, beka sözlerine sarıldılar, bu bir siyasi lafazanlıktır.

Yalanın prim yaptığı bir ortamda her ne kadar yerli ve milli etiketli dense de, ne uçağımız göklerde uçtu ne yerli ve milli otomobilimiz yollarda görüldü ne yerli ve milli "Altay" tankımız cepheye sürüldü ne şaha kalkan ekonomimiz var ne enflasyon % 5'lere inebildi!

İşsizliğin cana tak dediği, yarım yamalak işi olanlara da patronların "kod-29" uygulamasıyla binlerce insanı sokağa bıraktığını yalanlayan yalancıların iktidar olduğu bu ülkede neye ne için inanacak, güvenecek bir sebebin olmadığı noktadayız.

Birileri Türkiye'nin kanatlanıp uçacağını söylerken meğer halkın aklıyla alay ettiklerini biliyorlarmış!.. Söyledikleri yalanın yalancılık olduğunu saklamak ve saptırmak için yalan makinesi oluvermişlerdi. Korkmadan gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz. Gerçekleri yazalım, konuşalım, "neyime lazım" diyemeyiz!

Yalanın yine yalanla savunulduğunu ancak ve sadece örgütlü cehaletin yönetimindeki bir ülkede yapılabilir, orası da çok üzgünüm ama söylemeliyim, maalesef  o ülke, Türkiye'dir!..

Korkmadan mücadeleye devam edeceğiz. Korkuyu korkutacağız, başka çare yoktur!

Esen kalınız.

Yayın Tarihi
30.09.2021
Bu makale 720 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!