Türkiye üzerinden Turizm yapanlar

Yıllardır meşgul eder zihinleri. Herkes Türkiye’nin tanıtımında kendince en etkili tanıtımı yaptığını düşünür, bir adım önde ve gerçek bir nefer olduğunu kanıtlamak ister adeta. Durum gerçekten nedir, kim tanıtımda gerçekten daha fazla emek ve çaba sarf ediyor. Kimler sözde tanıtım yaptığını söyleyerek durumdan nemalanıyor. İşte tüm bunların cevabını bulmak için epey bir çaba harcamamız kaçınılmaz. Sorunun cevabına yaklaştıkça belki de birçok yerde birçok hayal kırıklıkları uğrayacağız.

Turizm ve Ülke tanıtımı, aslında yıllardır birbirinden ayrılmaz ikili gibi görünse de, işin ticari boyutu ön plana çıktığı anda her zaman kolay olanı seçilir nedense. Oysa durum gerçekten farklı. Bir Ülkeyi bir bütün olarak ele almadan, tanıtımını sadece turizm çatısı altında toplamak ve katma değer sağlamak yeterli midir?
Elbette değil, ancak bunu yaklaşık çeyrek yüzyıldır yapan sözüm ona turizmci meslektaşlarımız aslında ne derece yanlış bir yolda olduklarını bilmeden adeta sonsuz bir karanlık koridorda ilerliyorlar. Buna bilinçsiz bir esnaf zihniyeti eklenince sonuç adeta bir fiyasko oluyor.

Sonuçlar çoğu zaman karşımıza dikilerek adeta hesap sorduklarında, kaçacak delik ararız öyle değimli? Veya hiç ben doğruyu, yanlışı ise onlar yaptı diyenleri duyduğunuz odlumu? Her bir şeyin yanlış neticelenmesi Ülkesel tanıtıma etki etmeden sadece çıkar amaçlarına hizmet ettiğini anladığınızda rahatsız olmayanınız var mı? Durumdan herkesin rahatsız olduğunu duyar gibi oluyorum.

Turizmi Ülkesel tanıtımdan çıkarıp adeta ticari bir meta haline getirenler ve getirmeyi düşünenler, acaba ileride işlerinin bozulduğunda hangi can simidine sarılacaklar.
Veya tamamen tanıtıma adanmış bir düşünce yapısı ticari kaygılardan uzak ne kadar süre bu duruma aldırış etmeden dayanabilecekler haksız kalıpların yalnız ortamına.
Belli ki süre çoktan aşılmış, uzatmaların son demlerini yaşamaktayız. Biz kendi kendimizi ne kadar tanıyorsak, yabancılardan ne kadarını bekliyoruz.

Yurt dışı turizm fuarlarında boy gösteren ve Ülke ismini kullanarak sadece kendi otelini tanıtan iletmeciler, yine Ülke ismini kullanarak sadece Otelleri tanıtan Acenteciler. Her ikisi de tanıtım peşinde, her ikisinin de amacı ortak. Daha çok müşteri ve daha çok döviz. Ülkenin sırtından kazanılan dövizler, Türkiye tatil yaptığını çok sonradan fark eden turistler, belki de Antalya’nın Türkiye’de olduğunu asla öğrenemeyecek olan turistler. Yıllık doluluk ve cirolarını sürekli arttırmak isteyen ı Otel işletmeleri ve Tur Operatörleri, günlük tur peşindeki Seyahat Acenteleri, her gün tura çıkmak isteyen rehberler, müşteriye dört tur attırdıktan sonra indiren taksiciler, hurda malzeme kullanarak yemek satan lokantacılar ve daha niceleri…

Ülkenin adını kullanarak kaç kez haksız kazanç sağladığınızı hiç düşündünüz mü,
Şayet aklınıza geldiyse neler yaptınız? Ormanların yok edildiği, sahillerin betonlarla kaplandığı, İstanbul’un neredeyse yaşanmaz hale geldiği günümüzde hangi elinizi hangi taşın altına koydunuz? Oysa yıllardır ekmeğini yiyorsunuz bu Ülkenin, hangi sosyal projede etkin rol aldınız veya katıldınız?

Ülkenin etkin tanıtımında gerçekten etkin rol alan kişiler kimler, nerede ve nasıl yaşıyorlar, ne yiyor ve nasıl davranıyorlar. Daha kötüsü hangi amaca hizmet ediyorlar. Pamuk tarlasında hasat zamanı pamuk toplayan bir köylünün verdiği bir pamuk kozasının hiçbir değeri yok mu tanıtımda?

Gökyüzünde hızla ilerleyen bulutlar semalarda kaybolduğunda, onun yerini alan güneş, tek hakim olma ayrıcalığının tadını yeterince çıkarmadı mı sizce?

Turistin tatil amacı ile bulunduğu yabancı Ülkenin topraklarında daha katılımcı olmasının sağlanması acaba hangi kriterlere bağlı? Ülkemiz tanıtımlarda her geçen gün önemini yitiyor dostlar, buna inanın. Acenta getirir, otel yatırır ikileminde Türkiye
Önemi artık eski popülaritesini yitirmiş durumda. Yazımızın başında dedik ya, turist belki de hiçbir zaman Antalya’nın Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde olduğunu bilmeyecek. Yabancı yatlar ülkenin koylarını gezerken karada belki bir caminin minaresini fark ederek Müslüman bir ülkede oğlunu algılayacak.

Böylesine bir ortamda kimler Ülke tanıtıma hizmet veriyor dersiniz, bir tahmin yürütün, evet doğru tahmin ettiniz. Ülkemizin tanıtımını tüm müdahale ve katliamlara rağmen sadece ve sadece güzel coğrafik yapısı, yani doğası yapıyor.
Turistin gelip geçerken gördüğü ve bu kısa zaman içerisinde kafasında şekillenen tabiat harikası doğamızı ne yazık ki kendi ellerimiz ile katlediyoruz. Antik çağın izleri üzerinde yeşermiş bir tabiat örtüsü, çöp yığınları arasında adeta haykıran ve sesini maalesef kimseye duyuramayan güzelim doğamız. Sizler bu satırları okurken bile bir yerlerde katledilmekte olan doğamız ve denizlerimiz, sessiz çığlıklarını atmaya devam ediyor. Doğanın haklarına kayıtsız kalan herkes ama herkes suçlu, çöp yığınları arasında nefes almaya çalışan bir demet yaban otu bile adeta haykırıyor bu adil olmayan düzene.

Turizme gönül vermiş ama gerçeklerden uzak tüm kesimlere seslenmek istiyorum.

1 – Turizmde hangi branşla uğraşıyorsanız uğraşın, sadece kendi kendinizi
       tanıtmaktan vazgeçin, tanıtımlara Ülkemizin güzelliklerini dahil edin ve böylece
       onun gönlünü alarak tekrar kazanmaya bakın.
2 – Yurt dışında satılan her kişi başı tatil tutarından 5.-Euro katkıyı Türkiye’de bir
       Sosyal proje için ayrın, bunu yabancı turiste anlatın.
2 – Bilmem ne dahil sisteminde daha çok oda satacağız telaşının yanında değişik
      Sosyal sorumluluk projelerinde yer alın ve bunu göğsünüzü kabartarak açıklayın.
3 – Her kuruyan otu ve ağacı tekrar yeşertmek adına çabalarınızı esirgemeyin.
4 – Baktınız hiçbir yapamadınız, otelinizin dış sınırlarını temizleyin, her Türkiye tatili
      satın alan bir turiste Ülkemize geldiğinde kendi elleri ile dikmesi için bir fidan
      hediye edin.
5 – Yeni Orman alanlarının yaratılması konusunda aktif projelerde yer alın.
6 – Kendi ormanınızı yaratma konusundaki çalışmalarınıza yabancı misafirlerinizin
      Katkı sağlaması için özendirin.

Bütün bunların haricinde gerçekten bir şey yapamıyor ve basiretim bağlı diyorsanız, artık Türkiye üzerinden turizm yapmayın.

cbekin@gmail.com – www.canbekin.tr.gg