Meyve veren ağaç taşlanırmış..
Nedendir diye durdum, düşündüm.
Aklıma onlarca neden geldi ancak en iyimseri şu oldu..
Düşüreyim de..
Yiyeyim.
Kısası; Fitne, fücur ve fesat.
Tırnak içerisinde, “yine iyisinden”
Bir ulusun altını oyanları, benimsediğim halkçı, devrimci ve aydınlıkçı perspektiften izlemeye, okumaya, anlamaya, anlamlandırmaya ve yazmaya koyulmuşken meğer; Tam o esnada, başımızın belası malum zihniyetce, tüm namuslu ülkedaşlarım gibi benim de altım oyulmaktaymış bastığım emek ve vatan zemininde.
Efendim; Meğer ipliğimi pazara çıkarmışlar da haberim olmamış.
Sebebi ise; Göz koymuşlar birileri yaşamıma ve yaşamımın alanına. Emeğime, alın terime. Engel olamayınca üretimime birileri, düzmece kurguları iplik yapıp, yasalarca da sabit kişi ve kişilik haklarım kapsamındaki “ben” i oluşturan anlam ve değerlerimi, pazara sermişler utanmazca. Emellerine cevap vermeyince.
Esasen “zihniyet” olarak dillendirip, bütünlüklü bir düşünme sistematiğine de haksızlık etmemek gerek.
Zira; Zihniyet, topluluk ve/veya toplumdaki görüş ve inanış etmenlerinin etkisi ile beliren, kendi ile çelişmeyip, çıkış mantığı itibarı ile yine kendini doğrulayıp tamamlayabilen anlamlandırma sistematiğidir. Sosyolojik bağlamda, toplumsal olduğu bilimsel çözümlemelerce sahip olan insan ögesinin, toplum ve toplulukların oluşma iç dinamiklerinin itkisinin ihtiyacî oluşumlarında;
Ki.. tarihsel süreçte insan topluluklarının düzeni için “eleştirisi ile birlikte” zarurî olarak aşamalı olarak oluşturulan düzenlemelerin her iki ucu itibarı ile çoğunluk birbirlerini tamamlamaktadır. Kendi çağında olmasa bile bugün itibarı ile neyin, ne ve kim için olduğu besbellidir.
Ancak; Üzerine basa basa yazmaya devam etmek kararlılığı ile;
Hani denir ya.. Aşk ile..
Yaşadığım ülkemde;
Türkiye Cumhuriyet’i bir “ulus” devlettir.
-Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir,
-Laik, demokratik, sosyal, hukuk devletidir,
-Kuruluşunun ve kazanımlarının nedeni Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlıdır,
-Evrensel insan haklarına bağlı ve saygılıdır.
-Türk milliyetçiliğine bağlı bölünmez bir bütündür.
Bununla beraber; Türkiye Cumhuriyet’inin 4. maddesi aynen şöyle der;
Anayasanın 1. maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2. maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesindeki hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
Tüm bu nitelikleri zedelemeye kalkışmak niyet ve hamlelerini barındırmak, hayata geçirmek gayretleri öyle abesle iştigal etmekle falan ifade edilecek kadar olağan ve sıradan olarak anlaşılacak yeltenmeler değildir.
Düpedüz saldırmak, bölmek, parçalamak, ortadan kaldırmak, yok etmek demektir.
Kısası hainliktir. Ancak unutulmamalıdır ki.. hainlerin ameli herkes ve her şeye ihanet etmektir.
Kaldı ki yanlış hesap Bağdat’tan dönmektedir.
Sağlıcakla..