"AŞK kelimesi Arapça'da AŞEKA'dan gelir. Aşeka bir ağacı saran, besinini ağaçtan alan ve zaman içinde ağacı kurutarak öldüren SARMAŞIĞA denir"
Aşık mı?
Maşuk mu?
Sevmek mi?
Sevilmek mi.?
Kim olmayı istersin?
Ne olmayı seçersin?
Sevgide strateji olur mu? Planlı aşk, planlı sevmek olur mu? Sevmeye dair öyle çok şeyler söyleyebiliriz ki, sorular sorabiliriz ki..
Ferhan ile Şirin'in, Kerem ile Aslı'nın, Tahir ile Zühre'nin , Leyla ile Mecnun'un sevdaları tarihte ne güzel dile gelmiştir. Tarih ne güzel aşk kokar..
Atalarımıza gelirsek, görmeden seçilen, yuva kurulması istenen evlatları buluşturmaya, o çatının altında ilk kez yüzünü gördüğünü 40 yıl bırakmayana sorasın gelir.
Sevdin mi?
Sevmek, sevilmek sözcüğü "SEVGİ"den geliyorsa, kökü sevgi olanın beni, seni olur mu?
Sevgi sorgulanır mı sevmek mi sevilmek mi diye?
Ruhu ısıtan, kalbimizi kocman açan, gözbebeklerimizi pırıl pırıl parlatan, umuda yol açan..
Sevgi şu hayatta kazanılması en güzel gerçek. Tek miras.. Tek zenginlik..
Sevginle beslersin ruhunu, eşini, dostunu, börtüyü böceği, kediyi, köpeği..
Sevgi var oldukça döner dünya. Hayat denilen şey önce öğrendiklerimiz sonra yaşadıklarımızdır. Kabul görsen de görmesen de taktiğe gerek yok.
SEV.. Kendin için sev sonra sen sevdikçe öğreteceksin hayatında olanlara. Sevgiyi bil ki sevilmeyi kolay yaşa.
Sevmek sadece SEVGİLİ olmakla ilişkilendirilmiş olsa da
Olsun ya.. Seven sevdiğini, sevildiğini haykırsın da sinerji olsun. Toplum, insanlık sevgiyi hissederek o güzel enerjiyi bir tarihe 14 ŞUBAT'a sığdırmış bile olsa
Olsun ya.. Olsun da adı AŞK olsun
Çok olsun
Hep olsun 14 Şubat hepimize. Sevmelere doymayın.
Sevgiler SEVDALARA dönsün. Sevgilim SEVDİĞİM olsun, kalpler bu ritimle atsın.
Sevgimle..