Sallan, yuvarlan.

         Rock and  Roll  dansından  söz etmiyorum. Doğanın    korkutucu   dansını  dillendirmeye  çalışıyorum. Son  bir  hafta  içinde  şiddeti   1’4 ve 4  olan  tam   on iki depremle   sallandığımızı  biliyor  musunuz.  Ben  de  hepsini hissetmedim. Allah duyurmasın, felaketinden korusun  ama  göz  göre göre  üzerimizde sallanan tehdit unsurunu da yok sayamayız. Fay kırılması , yer   kabuğu  çatlaması , yer altındaki tabakaların birbirinin  üstüne binmesi falan filan. Yıllardır depremi sismologlar böyle açıklamaya çalışırlar. Doğa olayıdır eyvallah , binlerce yıllardır da , bu gün kâh yerin üstünde kâh denizin dibindeki batık uygarlıklar diye  ağzımız sulana sulana seyrettiğimiz , gelen yabancıları da gezdirip övündüğümüz tarihi kalıntıların böyle korkunç sarsıntılar sonucu oluştuğunu  benim kadar herkes düşünüyordur elbet.. O medeniyetler yok olup gitmişler. Hiç değilse arkalarında taş oyma sanatının harikalarının kalıntılarını bırakmışlar. Bizlerden arkaya ne kalacak çok merak ediyorum. Sıçan adasının deprem sonucu denizin içine kaydığını söylerler. Geçende on iki katlı bir apartmanın en üstünde oturan bir dostumla konuşuyorduk. Falezlerin üstünde bu dediğim apartman üstelik. Hanım endişesini eşine açmış, eşi de  korkma , depremde çökme  meydana geliyor, biz üstte kalırız diyerek  karısını teselli etmiş.Altta kalanın canı çıkacakmış ne gam! Tabi ki yazılan   bozulmaz . Kaderimizde  varsa  yerle  yeksan  olacağız. . Belki de tarih tekerrür edecek. İlerleyen teknolojimize toz kondurmayız evvel Allah. Ben bu güne kadar duymadım, duyan varsa  lütfen bana da anlatsın , böyle bir felaketin olasılığına karşın ne gibi tedbirler alınıyor. İnsanların canlarını atacakları herhangi bir  toplanma alanı var mı  ? Varsa nerede?

Araba devrildikten sonra yol gösteren çok  olur  . Aslolan insanları aydınlatarak yol göstermek. Döşeme altı beşik gibi sallanıp duruyormuş. Oralarda oturanlar çok korktuklarını söylüyorlar , yerden   göğe  de  haklılar. Herkes bir gün  ölecek   ama  göz  göre  göre  de  ölümü beklemek gibi  bir olgu olamaz. Yaşamak,  soluk   almak, mutlu  olmak  herkesin  hakkı.

Üstelik artık büyük kentte olduk. Kentlisinden ,  kasabalısına,  köylüsüne  kadar herkesin kulağı  ferahlatıcı bir haber duyabilmem için  televizyonların haber bültenlerinde. . Yapılan yeni  sitelerin  depreme dayanıklılık açısından ne kadar denetlendiğini bilemiyorum. Eskiler zaten Allaha emanet.

Lütfen   akil  yöneticilerimiz   bizlere  bir felaket  anında  ne  yapmamız gerektiğini anlatarak aydınlatsınlar. Kış  doğuda  kapıya  dayandı . Karlar   yağmaya  başladı.Oralarda  halâ  çadırda yaşayan insanlar var. Düşündükçe kahroluyorum ama ne yazık elimden bir şey gelmiyor.

            İçinizi kararttım farkındayım sevgili okurlarım  bağışlayın  ama kaygılarımı dile getirmeden edemedim. Dilerim felaketler  kentimizin , ülkemizin  yanından bile geçmez. Tüm yurttaşlarımızla esenlik içinde yaşarız.

Yayın Tarihi
21.10.2014
Bu makale 4438 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!