YARINA YOLCULUK

Sağlamların Engelliliği

Bir önceki yazımda saat kulesine yakın bir yerdeki tuvalette şahitlik ettiğim bir olayı yazmıştım. Engelli bir çocuğu olan yabancı bir annenin yaşadığı ve şahit olduğu can sıkıcı durumu anlatarak. Meğer ne kadar doğru bir iş yapmışım. Beklediğimden çok daha fazla tepki aldım. Yazımı okuyarak benimle birlikte düşündüğünü belirten birçok yorum aldım. Bunlardan birkaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.

 

Mukadder Kavas hanım “Seni bir kez daha sevdim bu yazınla sevgili Faik. Her Antalya Sanatçılar Derneği ANSAN’a gelişimde o kaba çirkin ruhlu adam ile tartışır sen kimden aldın buranın iznini der dururdum. Bir keresinde 1 TL iznin var mı göster demiştim kim belirliyor bu fiyatları bilmem izne bağlı olmalı ha birde bu ruhları kirli insanların araba otaparklarını elde etmeleri var ki eminim sen de farkındasındır hakkında yazı yazmak etkili olur mu yada Sayın Akaydın hocamızın bu kadar basit çözülebilecek işlere bile boş vermesi doğru mudur, bir birim kurulabilir mi bilemem. Engelli anneye gelince izin verse bile orada rahat edemezdi ki adamın yukarı bayan tuvaleti bölümünde çocuk alt bezi değiştirecek düzeni yok ki bu arada o adam tuvaletin hemen içindeki yerde yatıyor belediye ondan vergi alırken kirada alıyor mu acaba ev kirası. Keşke engelli annenim eşi bu işi kendisi çözse idi. Koruyabilse idi çocuğunu ve eşini bu olaydan. Anlatabildiğimi sanıyorum. Sevgilerimle” demiş.

 

Bir başka okurum olan Semra Temel hanım bu olayı başkalarını anlama boyutundan ele almış ve yorumunu da o bakış açısıyla yapmış. “Biraz empati o kadar; insanlar da biraz empati yapma yeteneği olsa dünyanın hiç bir yerinde böyle şeyler olmaz. Başkanlar da empati, değiştirme yetkisi olan kişiler de empati, toplumun yapısını oluşturan bireyler de empati, kısaca herkes kendini ya da sevdiğini böyle düşündüğünde eminim yüreğinin bir yeri cız eder. Bu sadece engellilerle sınırlı değil tabi ki, her konu da empati. Sevgili arkadaşım duyarlılığın için teşekkürler ve köşende buna yer verebilme olanağın olması da güzel, böylece sadece söylenmekle kalmıyor, gerekli yerlere mesajını da gönderiyorsun. Sevgilerimle” demiş.

 

Neşe Bolat isimli bir başka okurum hayatı anlamlandırmak boyutundan görüp “Çoğumuz çevremize duyarlı değiliz ve nedense suya sabuna dokunmadan yaşamayı tercih ediyoruz. Birilerinin yaşamda, sizin gibi net çözümler üretmesi gerekiyor. Sorundan şikayet etmek önemli değil. Sizin gibi çözüm üretip çözüm noktasını işaret etmek önemli olan... hayatı anlamlandırmak bu olsa gerek...” demiş.

 

Sanatçı dostumuz Alev Kutluözen olayı Avrupa’nın gelişmişlik düzeyi ile ilişkilendirmiş ve “Avrupa'da ne kadar engelli vatandaş varsa hepsi sokaklarda günlük yaşantılarını normal bir vatandaş gibi sürdürebiliyorlar... Kaldırımından okuluna, alışveriş merkezinden otobüsüne kadar aklınıza gelecek her yerde onlar var. Bu konu ciddi bir biçimde ele alınırsa yaşam kalitemizi yükseltmek neden mümkün olmasın?” demiş.

 

Elbette ki yapmak veya yapana destek olmak boyutunda duyarlı olmak güzel. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

 

“Bu işi Akaydın Hoca çözmeli” demiştim ve Antalya Büyük Şehir Belediyesi Genel Sekreteri sevgili Aktekin Hocam bana aşağıdaki maili göndermiş. “Sevgili hocam. İlk iş olarak tuvaletin işletmecisi bu konuda uyarılacak. Ancak bunun çözüm olmadığı ortada. Engelliler için bir proje hazırlanıyor. İlk etapta Kent merkezinden Karaalioğlu Parkına kadar güzergahın engelli kullanımına uygun hale getirilmesi. Bunun içine tuvalet de monte edilmeli. Öte  yandan yakında ihalesine çıkacağımız 40 otobüs tamamen alçak tabanlı,  tekerlekli sandalye rampalı ve tekerlekli sandalye sabitleme üniteli  olacak. Arzu ederseniz projenin hazırlanma aşamasında sizin de katkılarınızı alalım. Selamlar. Prof. Dr. Mehmet Aktekin”.

 

Benim amacım bu yazıyı yazarken dilimin döndüğünce dikkat çekmekti. Sanıyorum amacıma ulaştım. Hatta kendim de etrafa daha fazla dikkat eder oldum. Benim gibi normal bir vatandaş için bile zor olan yaşam elbette ki engelliler için çok daha zor olacak ve bunun kolaylaştırılması gerekecek. Bu hepimizin görevi.

 

Tuvalet işletmeciliği meselesine gelince bu iş gereken ciddiyetle ele alınmalı. Mesela Yat limanındaki işletmecinin veya çalışanının kadınlar tuvaletinin girişinde ayaklarını bir tabureye uzatıp kabak çekirdeği çitleterek o mekanı çalıştırmasının önüne geçilmeli. Örneklerini çoğaltmak mümkün.

 

İşin özü engellilik engelli bireylerdeki değil. Engellilik engellemek boyutunda sanki normal bireylerde daha fazla.

Yayın Tarihi
24.09.2009
Bu makale 13623 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!