Pasaporta ihtiyaç duymayan virüs

İzolasyon, karantina, 65 yaş ve üstü başta olmak üzere uygulanan sokağa çıkma yasakları kuşku yok ki hepimizi olumsuz etkilemeye devam ediyor. Sabırsızlandığımız, ruhsal açıdan büyük oranda sıkıntı yaşadığımız günlerde Sağlık Bakanlığı'nca açıklanan son veriler moralimizi biraz yükseltir gibi oldu. Görünen o ki biraz daha sabır edersek, biraz daha kurallara uyarsak, sokağa özlemini biraz daha ertelersek,  Ramazan Bayramı ile birlikte karantina günleri de önemli ölçüde bitecek. 

Pekala küresel salgınla mücadelede istenen noktaya gelirsek, yasaklar kalkarsa her şey eskisi gibi olacak mı ?  Hepimiz bu soruya yanıt bulmaya çalışıyoruz, çalışırken de iyimser olmaya çabalıyoruz.  Turizm sektörünün Antalya için önemini anlatmaya gerek yok. Elbette tatil herkesin hakkı. Yasaklar bittiğinde Antalya turizmi ne noktada olacak ? İnsanlar nasıl tatil yapacak ? 

TATİLDE SOSYAL MESAFE 

NASIL SAĞLANACAK ? 

Turizm ekonomisi kuşkusuz Antalya için hayati önem taşıyor. Her bireyin dinlenmek, eğlenmek, sağlık, spor ve farklı kültürlerle tanışmak, motivasyonunu artırmak en doğal hakkı. İşte bu noktada büyük bir olasılıkla Ramazan Bayramı sonrasında turistik tesisler kapılarını özellikle yerli turistlere açtığında tablo nasl olacak ? Gerçek şu ki uzman hekimlerin ve Bilim Kurulu üyelerinin son günlerde sıkça dillendirdiği sosyal mesafe kavramı ile tatil kavramını bir araya getirmek mümkün görünmüyor. Sosyal mesafe konusunda alınacak önlemlerin de işin doğası gereği geçici bir süre için alınabileceğini göz ardı etmemek gerekiyor.

TURİZM EKONOMİSİ DE 

SOLUNUM CİHAZINA BAĞLI 

Turizmin önemli isimleri, Antalya ve Türkiye'de olduğu gibi her ülkede turizm ekonomisinin solunum cihazına bağlı olduğunu, devlet desteği olmadan sektörün canlı tutulmasının, nefes almasının, ayakta durmasının olanaksız olduğunu belirterek, durumun ciddiyetini şu sözlerle ifade ediyorlar:  "Sadece istihdamı düşünsek bile, dünyada her 11 kişiden biri doğrudan turizm sektöründe çalışıyor, bu insanlar ne yapacaklar?

Bu noktada sektörün duayenlerinin görüş ve düşünceleri önem taşıyor elbette. Antalya'da turizm denince ilk akla gelen isimlerden olan Yusuf Hacısüleyman, şu çarpıcı tesbiti yapıyor : "Herkes ne olacak diye soruyor, ama aslında herkes ne olacağını da söylüyor. Aslında nedeni de belli çünkü adı üstünde Pandemi” 

"Meslek hayatım boyunca bu kadar çok farklı düşüncenin seslendirildiği başka bir olay hatırlamıyorum" diyen Yusuf Hacısüleyman, Turizmgazetesi.com'daki yazısında şöyle diyor : "Dünyayı etkisi altına almış bir salgın hastalık yani tek başımıza değiliz bu işte.  Senaryo çok, ama içlerinden sadece biri gerçek olacak. Dolaysıyla benim senaryom da milyonlarca senaryodan sadece biri"

PASAPORTA İHTİYAÇ 

DUYMAYAN VİRÜS 

Yusuf Hacısüleyman, şöyle devam ediyor: " Bu virüsün bir özelliği var, bu virüs Corona milliyetinden bir turist, yani mobil hem içerde geziyor hem de dünyayı geziyor, dünyayı gezerken pasaporta ihtiyaç duyabiliyor, bazen de vizeye… Avrupa Birliği'nde gezerken vizesiz seyahat ediyor. Ulaşım aracı olarak her şeyi kullanıyor, paketler üzerinde gezebildiği gibi, uçakla da geziyor.  Ulaşım aracı olarak başta insanı kullanıyor onunla birlikte geziyor ve bu şekilde mobilitesi yüksek bir turist haline geliyor. Konaklama yeri olarak her yüzeyi kullanıyor, belki en çok sevdiği konaklama yeri akciğerlerimiz diyebiliriz, bize pahalıya maloluyor"

TURİZM EKONOMİSİ

54 SEKTÖRÜ BESLİYOR

Antalya için büyük önem taşıyan turizm ekonomisinin 54 sektörü de beslediğini belirten Yusuf Hacisüleyman, şunları söylüyor :  "Turizm ekonomisi, insanların dolaşırken talep ettiği tüm mal ve hizmetlerin toplamından oluştuğuna göre, buna biz bazen 54 sektörü beslemek deriz, insanların mobilitesini engellediğiniz veya kısıtladığınızda bu ekonominin kaynağını kesmiş olursunuz çünkü talebin oluşmasını engellemiş olursunuz"

YÜZBİNLERCE ŞİRKETİN

EKONOMİK ÖLÜMÜ 

Salgın bitince her şey eskisi gibi olacak mı ? Şimdiden yanıt vermek elbette güç. Bunun için de sektörün uzmanlarına kulak vermek gerekir. Turizmin duayen isimlerinden Yusuf Hacısüleyman, yeni dönem için şu öngörülerde bulunuyor : "Turizm ekonomisinde yeni bir döneme girmek zorunda dünya, ölümü de göze alarak belki. Aksi takdirde yüzbinlerce şirketin ekonomik ölümünü izlemiş olacağız. Her ülkede turizm ekonomisi solunum cihazına bağlı, devletlerin verdiği nefes desteği olmadan canlı tutulmayacak durumda. Sadece istihdamı düşünsek bile, dünyada her 11 kişiden biri doğrudan turizm sektöründe çalışıyor, bu insanlar ne yapacaklar? Zaman daralıyor. Bu nedenlerden dolayı devletlerin düşüncesinde artık farklı bir döneme geçme zorunluluğu ortaya çıkıyor"