Paranoya

Bu yazımda bir test yardımıyla toplumsal paranoyaya kapılıp kapılmadığımızı sorgulayacaktım…

Cehepe genel başkanı seçimde kazananın kendileri, kaybedenin akepe olduğunu açıklayınca, araya iki matematik (zeka) sorusu sıkıştırayım dedim…

1- Bir koşuya katılıyorsunuz, ikinci sıradaki yarışçıyı geçerseniz kaçıncı sıraya yerleşirsiniz?

2- Yine bir yarışta sonuncu sıradaki yarışçıyı sollarsanız hangi sıraya çıkarsınız?

Cevaplar yazının ilerleyen kısmında... Siz düşünürken, ben paranoyadan bahsedeyim.

***

1- Politikacıların ülkeye zarar vermeye çalıştığından şüpheleniyorum.

2- Siyasetçilere güvenmem, beni kandırıyorlar.

3- Aslında kimseye güvenmiyorum. Benden başka vatanı, milleti düşünen yok.

4- Yakınlarımla bile gizli bilgilerimi paylaşmamalıyım.

5- Bana zarar verenleri ya da huzurumu bozanları hiç affetmeyeceğim.

6- Benden farklı düşünenler akılsız, aptal veya haindirler.

7- Farkı düşünen birisi gördüğümde çok sinirlenip küfürü basıyorum.

8- En ufak bir falsolarında yakınlarımın bile davamıza ihanet ettiklerinden kuşkulanıyorum.

9- İnsanlar beni kıskandıkları için bana karşı duruyorlar.

10- Her olayın ardında muhakkak bir bit yeniği vardır.

Bu testteki 10 sorudan en az 5’ine “evet” ya da “olabilir” dediyseniz, büyük olasılıkla sosyal ve politik bir paranoya içindesiniz...

“Yok, ben sağlamım” diyorsanız, aşağıdakiler nereden ve kimlerden çıkıyor?

***

Seçim gecesi Muharrem İnce’nin eşi kaçırıldı; Kendisi yeseka’da rehin tutuldu; Erdoğan yüzde elliyi sokağa dökerim dedi; Yeseka’nın yedi üyesi istifa etti; Akşener fetöcü; Muhalefet liderleri seçim gecesi tehdit edildikleri için ortalarda görünmediler; Fox tv basıldı; Yayınlar kesildi; Mobeseler kapatıldı; Gül’ü helikopterli paşayla vazgeçirdiler; Cehepe Demirtaş’ı serbest bırakacak; Akepe Apoyu salacak; Muhalefet adayları tehditle istifaya zorlandı; Bahçelinin kaseti var; Kılıçdaroğlu, İnce’yi yemek için aday gösterdi; Erdoğan, karşısında İnce’yi rakip olarak görmek istiyordu; Yandaş ve yalaka basın bu yüzden İnce’yi parlatırken Akşener’i görmezden geldi; Dış güçler Erdoğan’ı yıkmak istiyor; Dünya bizi kıskanıyor; Faiz lobisi; Dolar lobisi; Avro lobisi; Patates ve soğan lobisi; Seçimlerde hile yapılıyor; Oylar çalınıyor; Fazla seçmen yazılıyor; Mühürsüz oylar yakalanıyor; Annemin bile telefonları dinleniyor; Doğu’da petrol var ama dış güçler çıkarmamıza engel oluyor; Bor rezervlerinin çoğu bizde ama Lozan anlaşmasının gizli maddeleri yüzünden çıkaramıyoruz; Gizli silahımız var; Işık hızından hızlı top yaptık; Atatürk şekerli kahve içiyordu; Zaten İnönü, Atatürk’ü kahveyle zehirledi; Kılıçdaroğlu, Baykal komplosuyla koltuğa oturdu; AA seçim sonuçlarını yanlış verdi; Yılmaz Özdil, Bekir Coşkun, Fatih Portakal istediğimiz gibi konuşup yazarlarsa Atatürk’ün askeri, istemediğimiz bir şey söylerlerse, ajan, provokatör, vatan haini; Yeseka iktidara çalışıyor; Terete haksızlık ediyor; Seçimlerde bilgisayar programı hileli; Cehepe pislik ve çöplük; Kurucularımız iki ayyaş; Bütün Kürtler terörist; Bütün Aleviler dinsiz; Bütün solcular komünist; Bütün ülkücüler mafya; Bütün dindarlar şeriatçı; Bütün muhalifler fetöcü; Bütün öbür partililer koyun; Bütün öbür partililer ateist; Bütün bizim partililer Atatürkçü; Bütün bizim partililer dindar; Bütün cehepeliler darbeci; Başı açık kadınlar hafifmeşrep; Başı kapalı kadınlar zavallı; Milletvekilleri liderin emir kulu; Tüm bunlar Amerikan oyunu…

***

İşte size seçim öncesi, seçim gecesi ve gündelik yaşamımızda yazılan, konuşulan, sosyal medyada paylaşılanlardan bir potpuri…

Eğitimlisi, eğitimsizi, işçisi, öğretmeni, profesörü, ev hanımı, avukatı, doktoru bunları ciddi ciddi paylaşıp kafa yoruyor…

Hepimiz ya çok uyanık ve akıllıyız, ya da hepimiz ruh hastası olduk!

***

Bakın, Cumhuriyet yazarı Özgür Mumcu, 26 Mayıs 2018 tarihinde, gazetedeki köşesinde şunları yazıyor:

“Komplo teorileri, popülist otoriter rejimlerin ana besin kaynaklarından biridir. Öncelikle iktidarlara sorumluluklarını üstlenmeme imkânı verir. İktidardayken kendini sürekli bir şekilde mağdur göstermenin de yoludur. Komplo teorilerine başvurmanın bir başka amacı daha vardır. Mesela bir ekonomik krizden etkilenen sosyo-ekonomik kesimlerin tepkilerini, krizin asıl sebepleri yerine başka hedeflere yönlendirmelerini sağlamak...”

Mantıklı ve güzel bir saptama… Ama bu yazı bile komplo teorisi kokuyor!

***

Yazımın başındaki zeka sorularının cevapları şöyle:

1- “Birinci sıraya geçerim” dediyseniz, aynı cehepe yönetimi gibi yanıldınız! İkinciyi solladığınız zaman onun yerini alır, yani ikinci olursunuz!

2- “Sonuncuyu geçip sondan ikinci olurum” dediyseniz yine yanıldınız. Eğer önünüzde biri varsa sondaki yarışçı zaten sizdiniz. Kendi kendinizi sollayamazsınız!

Bu sorularla cehepenin yöneticileri uğraşadursun…

Biz kendimizi girmiş olduğumuz paranoyadan kurtaralım.

***

Yukarıdaki paranoya testini kendime de yaptım…

Sonuç vahim!

Bir süre yazılarıma ara verip aklımı ve ruhumu dinlendireceğim…

Ne kadar sürer bilmiyorum?

Zor biliyorum ama o zamana kadar sizler de akıl ve ruh sağlığınızı korumaya çalışın…

Şimdilik hoşçakalın!