Pansuman

            Aslında gönül bazen çok şey yazmak ister bazen da hiçbir şey. Yaşadığımız günlerin daha da bunalımlılarını görmememiz dileğiyle merhaba dostlar. Tüm iyi niyetlerle yeni günlere gözümüzü açmayı isterken ,  acı dolu felaket haberleriyle uyanıyoruz. Televizyonlardaki ne haber programlarını izlemediklerinden söz ediyor bir çok dostum.Keşke izlemeyince kötülükler de son bulmuş olsa. Bu iş bir bakıma başını kuma gömen deve kuşlarına öykünmeye benziyor. Acısız güneş doğmuyor. Aslan parçası evlatlarımız takır takır vurularak şehit ediliyor. Suçlular yakalanmışmış !  Asıl olan o cinayetlerin işlenmemesi. Ocaklara ateş düşüren eylemlerin son bulması.

            Her şeye karşın  güneş  doğup ,  batıyor.  Dünya dönüyor. Devinim  son  hızla  sürüyor. Türkiye de en çok boşanmaların gerçekleştiği kent Antalya imiş. Turizmin başkenti de Antalya’ydı. Ortalık halâ turistten geçilmiyor. Seviyorlar bu güneş ve deniz ülkesini. Bizim  kente  gelen turistler de bize mi benzemeye başlıyorlar bilemedim. Dün gece iki genç İsviçreli erkek turist bir kadını paylaşamadıkları için kıskançlık krizine girmişler. Birisi  kafa atarak diğerinin burnunu kırmış.Kan revan içinde hastanelik olmuşlar. Bu gün ayın on sekizi. Ulu önder Atatürk’ümüzün cumhuriyet müjdesini verdiği gün. Günlerdir yağmur kıyamet , kapkaranlıktı  gökyüzü.Her yerleri sel aldı. Bu gün doğa da cumhuriyetimizin ilanını kutlarcasına  pırıl pırıl aydınlık, güneş parlıyor harika bir gün yaşıyoruz. Antalya Cumhuriyetimizin 91’rinci kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. Tüm varlığımla bütün acıların son bulmasını diliyorum. Kadınları da öldürmekten vaz geçin be erkekler.Sizi dünyaya getiren de bir kadındı.

            Cuma günü Antalya senfoni orkestrası sezonun ilk konseriyle sahnelerdeydi.Orkestra sahnede yerini alır almaz orta sıralardan  gür bir erkek sesi yükseldi. Salondaki tüm  izleyicilere , “ Konser başlamadan önce  değerli genç  bestecimiz ve piyano virtüözümüz  Fazıl sayın eserlerine getirilen yasakları alkışlarla protesto etmeyi öneriyorum “ der demez salon alkışlarla inledi. Sonra da , orkestra  şef Naci Özgüç yönetiminde Franz  Schubert’in   Bitmemiş  Senfoniğiyle  programlarına  başladılar. Verilere göre bilerek, isteyerek bu eserini yarım bırakmış besteci. İkinci  bölümde ,  genç  yetenekli piyanist Gökhan Aybulus  vardı. Aynı zamanda Eskişehir Anadolu Üniversitesi Konservatuarında öğretim üyeliği de yapmakta olan  sanatçı  harika  bir  Beethoven  konçertosu seslendirdi. Orkestrayla harika bir bütünlük içinde  süren solo ritmik bir atmosfer içinde sonlandı. Eserin  minik açılım öyküsünde de “ final bölümü ,konçertoya hafif parlak,erkeksi bir güçten hız alan,ritmik ve atılgan bir bitiş sağlar “ diye not düşüldüğünü görünce çok güldüm.Hay Allah senfonik eserlerin tanıtımında da mı  erkeksi güç ! ?  Kadın cinayetleri  boşuna  gündemden  eksilmiyor . Sevgili  erkekler gücünüzü   başka  yerlerde  kanıtlayın. Konserin bitiminden  başlayarak  evin   kapısından girinceye kadar gökyüzünde şimşeklerin bulutlarla dansı vardı. Harikulade olduğu   kadar  da ürkütücü   gökyüzü senfonisini  izlerken  arkadaşım ,  kesinlikle  bu şimşekler  de  erkek , gövde gösterisi  sunuyorlar diye bir keramette bulundu. Neden olmasın ,keşke hep gösteriler böyle izlemeye değir,muhteşem olsa. Sözün özü, tüm bunalımlı günlerin bir pansumanıydı Senfoni orkestrasının konserini dinlemek.29 Ekim akşamında da  Atatürk meydanında Antalyalılara güzellikler yaşatacaklar haberiniz olsun.

Yayın Tarihi
28.10.2014
Bu makale 4032 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!