Nuh’sal Sıkıntı

Hep ruhsal sıkıntı yaşayacak değiliz ya, ülkede bu defa da Nuh’sal sıkıntı çıktı!

Nuh’un cep telefonu varmış, oğluyla konuşmuşmuş!

Kim bilir neler yaşanmıştır?

***

- Alo, Nuh Peygamber mi?

- Yok, ben Hud Peygamber.

- Kusura bakmayın yanlış oldu...

- Onun telefonu 577...., siz 578...., çevirmişsiniz.

***

- Alo Nuh Beyle mi görüşüyorum?

- Evet buyurun!

- Liman müdürlüğünden arıyorum. Geminizin 5 bin yıllık ödenmemiş marina kirası bulunuyor.

- Para ne zaman icat edildi yahu?

- MÖ 7’de Lidyalılar icat ettiler efendim.

- İyi halt etmişler! Neyse, borçlu kalmayı hiç sevmem. Cennetten EFT yapabilirim; İnsansız Hava Aracıyla gönderebilirim… Kredi kartına taksit yapıyor musunuz?

- Tabi efendim. Hangi bankanın kartını kullanıyorsunuz?

***

- Alüüü, Nuh Bey mi? (Arkadan telsiz, telefon ve insan sesleri)

- Benim buyurun!

- Hayırlı günler. Ben Cehennem Emniyet Müdürlüğünden Baş komiser Zebani. Telefon numaranızın satanistler tarafından kullanıldığını saptadık. Son zamanlarda internette bilgilerinizi paylaştınız mı?

- İnternet de ne?

- Neyse, geçelim... Sizin iyi niyetinize inanıyoruz ama hakkınızda açılan davanın masrafları için savcılığa bir miktar teminat göndermek zorundasınız. Yoksa şeytanla iş birliği yapmaktan yargılanacaksınız. Hesap numarasını veriyorum...

***

- İyi günler efendim. Nuh Bey değil mi?

- Evet...?

- Nuh Bey öncelikle görüşmelerimiz kayıt altına alınmaktadır. Sizi Güvercincell operatöründen arıyorum. Eğer hattınızı Droncell’den bize taşımayı düşünürseniz, size çok cazip teklifler sunabiliriz...

***

- Alo. Oğlum ben baban Nuh. Neredesin lan? Neden aramıyorsun?

- Kontörüm bitti baba!

***

- Aloooowww, kimsiiiin?

- Ben Nuh, sen kimsiiiin?

- Ben Sarıcalılardan İsmail’i ariyon… Virsene tilefona…

- Yanlış numara amca…

- Ne yanlişi leyn? Maytap mı geçiyon sen beniylen?

- Git işine be amca. Şimdi senle uğraşacak halim yok. Zaten Arslanlar Zebralardan birini yemişler!

***

Nuh’un tufan sırasında cep telefonu ve insansız hava aracı kullandığı “bilimsel” açıklamalara toplumdan değişik tepkiler geldi:

“Peygamber olduğuna göre neden cep telefonu olmasın?” (İnançlı).

“Telefonun pili ne kadar dayanıyordu? Bitince nasıl şarj ediyordu?” (Teknolojik).

“Abi, iyi cesaret. Ya telefonundan bylock falan çıksa!” (Korkak).

“Darwin’inkine teori deyin, bunu reddedin Allahsızlar!” (Dinbilimsel).

“Tufana tüm hayvanlardan bir çift aldığına, Nuh’un 950 yıl yaşadığına inanıyorsak telefon kullandığına neden inanmayalım?” (Şüpheci).

“Ya konuştuysa!” (Tedbirli).

“İfade özgürlüğüdür” (Demokrat).

“Hayvanların kendi kaderlerini tayin hakkı engellenmemeliydi” (Sosyalist).

“Bunlar münferit olaylar. Televizyona çıkması kurumumuzu ve iktidarımızı bağlamaz” (Resmi).

“Ruh hastalığı veya beyinde bir tümör olabilir mi?” (Hastalık hastası).

“Aç kaldık!” (Komedyen).

***

İster, altyapısal, üstyapısal, varoluşsal, yaratımsal, rastlantısal, anlatımsal, kalıtımsal, paradoksal, bağlamsal, destansal, hayvansal, kaplamsal, kavramsal, mantıksal, sağlıksal, üniversal, anayasal, anlamsal, bulgusal, doğrusal, doğumsal, duygusal, duyumsal, finansal, hukuksal, kadınsal, kalıtsal, kimyasal, kuramsal, kurgusal…

İster, tutkusal, yaşamsal, yazgısal, yazınsal, toplumsal, duyusal, kamusal, olgusal, onursal, parasal, sayısal, siyasal, yapısal, yurtsal, dışsal, ırksal, kırsal, kutsal, ulusal, yasal, kurumsal, kutupsal, sanatsal, sanrısal, sayımsal, sınıfsal, tanrısal, tarımsal, yargısal…

İster ruhsal, ister Nuh’sal…

Asıl neden “akılsal” ya da “ussal” oldukça sorunlarımız hiç bitmez!

***

Biz yine de bir SMS ile uyarımızı yapalım…

“Sizleri telefonla arayarak kendilerini Peygamber, ya da televizyona çıkarak kendilerini Akademisyen olarak tanıtan her şahsa sakın inanmayın!”