Ülkemizin içinde bulunduğu kaotik durumu tekrar tekrar hatırlatmak ve yinelemek gerek.
Yinelemek gerek çünkü; Kurtlar, çakallar dumanlı havayı severler. Çöple beslenen, dönek, fırıldak, aklı evvel hain ve düzenbazlar da gözün, gözü göremediği havaları yeğlerler malum. Gıdaları azalmasın diye de sürekli dumanı canlı tutarlar efendim. Kitleleri belirlemek için uygulanan bu metoda ise sosyo-psikolojik manipülasyon denir.
Son bir kaç yıldır gündemimize algı operasyonları olarak giren bu kavram ilk olarak A.B.D. de Savunma Bakanlığı Askeri Terimler Sözlüğünde yerini almış. Tanımı ise kısaca; Duyguyu, düşünceyi belirleme, çevreleme girişim ve operasyonları olarak ifade edilmiş.
Özeti; Savaş tekniği.
Benim baktığım yerden, emperyallerin, yeni-dünya düzeni dedikleri, sermayenin küreselleşmesi, halkların ise köleleştirilmesi demek olan globalleşme safsatasının kitlelere uygulanıp, yürüme ve ilerlemesini sağlayan ikna yöntemi. Yani, haydutluğu haklı gösterip rızası için iknaya yeltenmenin yöntemi.
Bu formülasyonda benim en çok dikkatimi çeken husus ise son derece ekonomik olmasıdır. Bakarsak, bir torba kömür veya makarnanın nelere kadir olduğu kendi ülkemden örnekle gün gibi aşikardır.
Bu kandırmacanın farkında olan, okuyabilen insanlar tabi ki her toplumda her zaman olacaktır. Tıpkı Abraham Lincoln’ün ünlü veciz sözünde ifade ettiği gibi.
Ne demişti köleliği sonlandıran, suikast sonucu da öldürülen A.B.D. nin 16. Başbakanı; Bazı insanları her zaman, bütün insanları bazen kandırabilirsiniz. Ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız.
Oysa benim ülkemde neredeyse;
Taş üstünde toprak kalmadı,
Öz kaynaklarımız satıldı-savıldı,
Tarım taammüden çökertildi,
Hayvancılık, ot, ip, saman dahi ülkede birden bire yok oluverdi.
Eğitim, oyun alanına çevrildi.
Sağlık, sosyal hizmet olmaktan çıkartıldı,
İş kazaları cinayetlerine; Fıtratında var dendi.
Kadın ve çocuk katliamları; Kaderdir oldu.
Sapık ve hayasızlar; Bin bir türlü kılıf bulup tekrar topluma salındı.
Bunların hepsi de algı operasyonları bombardımanının altında gerçekleştirildi.
Şu soru gelmiyor mu akıllarımıza?
-“Normal” ne idi?
Sağlıcakla..