Mustafa Abi

                3 yaşındaki torunum Efe ile tırmanma halatlarının olduğu bir parka gittik. Halatlar 5 yaşındakilere göreymiş. Ben de: "burası abilere göre" dedim. Ondan sonra yan tarafta yetişkinler için yapılmış tırmanma yerlerine geçtik. "Bunlar kimin için?" dedi; "babalar ve daha büyük abiler için" dedim. O da: "Mustafa Abiye göre mi?" dedi. "Mustafa Abi kim?"dedim, Efe cevapladı: "Atatürk işte!"

                Bu diyalogdan sonra ümitlerim kamçılandı.

         “Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir” deyişi, bazı kesimlere kapak olmalı. 10 Kasım’da cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü anacağız, eğer yüzümüz kızarmazsa tabii ki. Etrafta Atatürkçüyüm diye dolaşan bir yığın insanın uykularını yarım saatlik saygı törenine tercih ettikleri gün oldu ne yazık ki 10 Kasım!

                Hafızamı yokluyorum, kendimi bildim bileli aynı şiirler, aynı şarkılar, hatta aynı TV programları, hayatım boyunca değişmedi ama başka değerler değişiyor. Belki yaşadığımız zamanın içimizde uyandırdığı bu ümitsizlikle en önemli en sağlam dayanağımız olan Atatürk'e sarılıyoruz şimdi. Ülkemizdeki vahamet yüzünden her yıl milli bayramlar daha coşkuyla kutlanmaya uğraşılıyor artık.

 10 Kasımlar daha hüzünle geçiyor ve ben, onun gibi kararlı bir devlet adamının gelmesini ya da doğmasını bekliyorum hala veya olanlara dayanamayıp birkaç yıla kadar Atatürk’ün dünyaya zorunlu dönüş yapacağını umuyorum, hortlar mı artık nasıl gelir bilemiyorum.

                Atatürk’e göre Atatürk:

                “Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat!”

                “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir.”

  

“Benim şan ve şerefimden bahsetmek de hatadır. İyi dinleyiniz öğüdüm budur ki, içinizden herhangi bir adam çıkar, şan, şeref davası güder ve benzersiz olmak isterse, başınızın belasıdır; ilk önce kafası kırılacak adam budur! Mensup olduğum Türk milletinin şan ve şerefi varsa, benim de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım şerefim vardır, asla başka değilim.”

 

"Medeni olmayan insanlar,  medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar. "

  

"Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır "

 

"Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. "

 

"Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz. "

 

“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal. İkincisi Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!”

Yayın Tarihi
10.11.2015
Bu makale 2982 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!