YARINA YOLCULUK

Kemal Beğendik

Kemal Beğendik’e yardımlarından dolayı oluşan gönül borcumu bir yazıyla ödeyeyim istedim.

Önce sözü Pala Remziye götürüp sonra kendisine getirmem gerek.

İbrahim Tatlıses’in söylediği Pala Remzi türküsünün bilinen iki öyküsü vardır. Biri türküyü derleyen Arif Çelik’in anlattığı bir diğeri aşağıda nakledildiği gibidir. Arif Çelik’in anlattığı gerçek öyküde türkünün gerçek kahramanı Arif Çelik’in yakın arkadaşı Ramazan Tekmen’e söylediği sözlerden ibarettir. Diğer öykü ise şöyledir;

Pala Remzi Urfa’da yaşayan güçlü bir kişidir. Yardım severdir, ağadır ve kendi kapısına gelen herkesin hayatına dokunacak iyiliklerde bulunurmuş. Orta Anadolu’da yaşayan birisi vardır ve bu kişinin bir müşkülü vardır. Kime gittiyse bu müşkülüne derman olamamıştır. En sonunda birileri Urfa’da yaşayan Pala Remzi lakaplı kişiye gitmesini söyler. Bahsedilen kişi güç bela günlerce süren yolculuktan sonra Pala Remzi'nin huzuruna kabul edilir ve derdini anlatır. Pala Remzi sabırla dinler ve sonunda adamın cebine biraz harçlık koyar ve sen memleketine dön der. Adam memleketine döndüğünde gerçekten müşkülü çözülmüştür. Pala Remzi’nin bu iyiliği karşısında oturur türküde geçen satırları dilinden döker ve türkü doğar.

Tüfeng aldım çıktım keklik avına
Ta Urfa'dan geldim Botan çayına
Aşiretler bir yiğidi metheder
Pala Remzi derler onun namına vay vay
Vay vay Remzi
Alem Remzi'den razı

Sordum namın verdiler
Pala Remzi dediler
Pala bıyığı değil
Yüreğidir dediler

Remzi yücelerden çıkıp bakarmış
Arasıra İlhan'ına uğrarmış
Mevlam tek hükümdar O'dur var eden
Varıp görün ne yürekler yaratmış
Vay vay vay Remzi
Alem Remzi'den razı

Aleme bir gül gerek
Yiğitlere pir gerek
Menzile varmak için
Remzi'yi bilmek gerek

 

Benim derdime Kemal Beğendik derman oldu. Kemal Beğendik Kayseri’de yaşayan ve bir  Aile Sağlık Merkezinde Çalışan bir hekimdir. Hem donanım olarak hem de sanatsal olarak fotoğrafa ve fotoğraf makinalarına hakimdir. Bayram için Kayseri’ye gittiğimde güleç yüzlü güzel insan Suretialem Fotoğraf ve Sinema Sanatı Derneği başkanı Yusuf Kartal ile buluştuk ve kendisine yeni aldığım fotoğraf makinamla ilgili sorunlarımdan söz ettim. O da hemen Kemal Bey’i aradı ve inanılmaz etkilendiğim “Çayseri Çay Evi’nde ertesi gün buluştuk. Makinayı eline aldı ve dilini bildiği ahrazın konuşmalarını tercüme eder gibi iki saatten fazla sabırla beni dinledi, bana anlattı ve derdime derman oldu.

Ustalığı sabırla yoğrulmuştu. Bilgisini Fırat’ın, Dicle’nin, Tuna’nın etrafına akıttığı su gibi yüreğinde taşıyordu. Benim yüreğime de taştı. Beni affetsin belki türkü yazamam ama iki satır diyeceklerimi dedim belki.

Sen olmasaydın ben bu fotoğrafları çekemeyecektim Sevgili Kemal Beğendik. Daha sı onca para verip aldığım makinam ayağımı vuran nasıl gibi yanımda dolaşacaktı.

 

Teşekkürlerimle.

 

Yayın Tarihi
05.09.2017
Bu makale 2551 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!