Şöyle başlardı çoğu sohbet “eskiden”..
Ne olacak bu memleketin hali.?
Oldu bugün,
Gün “yeni”..
Belli oldu,
Memleketin,
Hâl-i pür melâli.
Efendim;
Gündem tekrarlamak demek olsa da..
Tazelemek adına,
Tek, tek sıralamalı,
Bir daha.
Bir belâ ki..
Memleketin başında,
Durdurabilene..
Aşkola.
Ne yapılmalıydı;
İlk evvelden iktidar olunmalıydı,
-Olundu..
Ardından demokrasi sulandırılmalıydı,
-Sulandırıldı..
Takiben, “Ergenekon” Haçlı seferi başlatılmalıydı,
-Başlatıldı..
Eş zamanlı olarak bir yandan da, vatan sathını korumakla görevli “Türk Silahlı Kuvvetleri Ordusu” dağıtılmalıydı,
-Dağıtıldı..
Nihayet;
Türkiye Cumhuriyet’i bir ateş çemberi içine alınmalıydı,
-Alındı..
Anayasasınca tarif edilerek “Halkın İktidarı” demek olduğu kayıt ve şart altına alınmış Türkiye Cumhuriyet’ine iktidar edenler tüm bu hamlelerde bulunabilir miy di.?
- ??
Bulunmuşlar mıy dı.?
-Bulunmuşlardı.
Anlatsın,
Duyan, duymayana..
Bilen, bilmeyene..
Gören, “görmezden” gelene..
Görüp görmezden gelenin,
Vardır elbet bir bildiği ki.!
Anlaşıla..
Sağlıcakla..