BİLİMSEL DÜŞÜNCE

İyiliğin-Kötülüğün Kaynağı !



Yazı eşliğinde paylaştığım resmî iyice okuyup düşünmenizi istiyorum
Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Ahmet Yesevi’nin yetiştirip Anadolu’ya yolladığı “Horasan Erenler’inden biri” olup Anadolu’nun Türkleşmesine öncülük yapmıştır. 
Selçuklunun, Osmanlı’nın kuruluş felsefesinde bu ilkeler vardır. 
Bugün Anadolu Aleviliği olarak ifade edilen  inancının temel taşları işte bu ilkelerdir. 
Bunlar Alevi felsefesinde yaşam biçimidir. Bu yaşam felsefesini benimseyen ancak ve gerçek anlamda  “ben Aleviyim” diyebilir.
***
Çocuklarını bu felsefe ile büyütenler ve onların hayatlarına katkı yapanlar eserleriyle gurur duyarlar. 
Aslolan bu ilkelerin toplumda egemen düşünce olmasıdır. 
Buna öncü olacakların başında doğru “rol model” olan idareciler, politikacılar, devlet adamları, bilim insanları, sanatçılar ve özellikle ilahiyatçılar gelmektedir.
Aynen söylenenlere uygun davranan bir politikacı, idareci, din adamı gördünüz mü, var mı bu ülkede?..
Vardır mutlaka, fakat kenera itildiler, onlar da geri çekildiler, hayat Hakkı tanınmıyor!
***
Dahası var;
Bu ilkeleri benimseyen ve uygulayanlara “Alevi, Kızılbaş” deyip öteleyen, aşağılayan, hatta kız vermeyen bir zihniyet var toplumun bir kesiminde! 
Ama o zihniyettekilerden bazıları vakıflarda, yurtlarda kız-erkek çocuklara cinsel istismarda bulunanlara “hoşgörü” ile bakabiliyorlar! 
Tecavüze uğrayan erkek-kız çocukları izbe hücrelerde Cumhuriyet düşmanı olarak yetiştirmek, Alevi düşmanlığını aşılamak sıradan olaylardır!
***
Şimdilerde tabii ki Hünkar H.B. Veli gibisi yok ama ilkeleri var, öyle bir müstesna değerin, dostun geçmişte bize rehber olması da bir şanstır. 
Şimdi insanlar birilerini aşağılamak İçin, kötülemek için bahane arıyorlar! 
Dahası iftira atıyorlar! 
Bir açık bekliyorlar ki onu kullansınlar, özellikle günümüz politikacıları ve siyasileri...
Eldeki rantı, altın yumurtaların follukta beklediği bir kaynağı elden kaçırmak istemiyorlar, utanmadan rakiplerine olmadık iftiralar atıyorlar..
***
Nasıl bir ahlak anlayışı, nasıl bir inanç anlamak çok zor, her şey menfaate dayalı olmuş! 
İftira atayım da nasıl olursa olsun! 
Bir açık bulayım da kullanayım zihniyeti egemen oldu toplumda!
Örgütlü cehalet sayesinde oldu tüm bunlar!..
***
Kullanılan dil konusuna bakalım, her kötülük de iyilik de dille ifade ediliyor.  Öncelik konudur dil...
Dilin yeri de ağızdır; yeri gelir rahmet saçar, yeri gelir köfür saçar. 
Bu yüzden onu her zaman yuvasından çıkarmamak gerekiyor. 
Ağzın anatomik yapısında biraz da bu gizemli taraf vardır. 
Dilin uluorta kötülük saçmak İçin dışarı çıkışını önlemek anacıyla olmalı ki Yaradan önlem almış; etrafını en sert madde “Mina” ile yapılı sınırlayıcı duvarlar örmüş ve etle kaplayarak dili bir alana hapsetmiş, etrafını çevirmiş. 
***
Hünkarın dil konusundaki uyarıları son derece önemli ve önceliklidir. O biliyordu ki dilin sebep olduğu yıkım kolay onarılmaz!
İnsanoğlunun diliyle yaptığı kötülüğü hiç bir şeyle yapamaz!
Dil, hem iyiliğin hem de kötülüğün kaynağıdır!
Sevgi yolunuzu aydınlatsın..

Yayın Tarihi
17.06.2019
Bu makale 2608 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!