YARINA YOLCULUK

İşletmecilik mi, Fırsatçılık mı, Soygunculuk mu?

İşin kendisinin işletmecilik mi, fırsatçılık mı, soygunculuk mu olduğunu anlamadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Amacım bir yanlışlığın düzeltilmesini sağlamak.

 

19 Mayıs tatilini de fırsat bilip bisikletle sahilden Fethiye’ye gitmeye karar verdik. Üç günlük yolculuğun ardına 335 km’lik etabı muhteşem manzaraları seyrederek, güzel insanlarla tanışıp sohbet ederek 21 Mayıs Cumartesi günü akşam üstü 18:00 gibi Fethiye’de tamamladık. Pazar günü yapılacak sınavda görevimin olması sebebiyle mümkün olan ilk otobüsle Antalya’ya dönmeyi istedik. Saat 20.00 da ve gece 01.00’da Fethiye Seyahatin otobüsü vardı, bir de gece saat 03:00 de birkaç diğer firmanın. Fethiye Seyahat görevlisi ile konuştuk ve 20:00’deki otobüse makul bir ücret ödeyerek koyabileceğimizi söyledi. Biz de bisikletlerimizin sökülebilecek yerlerini söküp otobüse konulacak hale getirdik. Bizim dışımızda bir kişi daha bisikletle Antalya’ya gidecekti. Toplam üç kişiydik

 

Otobüs gelmekte gecikti ve Fetiye’ye geldiğinde görevli muavin inanılmaz sıkışık bir zamanda üçünü de arka bagaja yerleştirebilecekken, iki bisikleti arka bagaja bir bisikleti de otobüsü içine yerleştirdi. Otobüs hareket etti ve biz Antalya’ya doğru yola çıktık. Saat 22:00 civarı muavin paraları toplamaya başladı ve bizden kişi başı 20 TL yol ücreti, bisikletler için de 20 TL para istedi. Şaşırdık. Şaka yapıyor sandık ama gayet ciddi idi. Daha makul bir ücret istemesi gerektiğini söylediğimizde şoför muavin aracılığıyla; “ben onlara otobüse binerken söyledim, ödemeyeceklerse insinler” mesajını göndermiş. Ben otobüse binmeden o miktarda para alınacağını bilseydim o otobüse binmezdim. Kamil Koç’un  gece 03:00 deki otobüsüyle gelirdim ve ücrette ödemezdim. Hiç olmazsa suistimal edilmeden gelirdik, küstahça tavırlara maruz kalmazdık, hakkımıza tecavüz edilmezdi. Bu arada; bizimle beraber otogarda otobüse binen genç bir hanımın üç bavulundan birisi otobüsün arka boşluğunu dolduracak kadar büyük ve ağırdı. Ben zor kaldırıp hareket ettirebiliyordum.  Hem ağırlık hem de hacim olarak bizim bisikletlerimizden kat kat daha fazla olan bu bavullardan ücret alınmazken bizimkinden alınmasını firma yetkilileri neyle açıklayacaklar merak ediyorum.

 

Bu andan itibaren ya gerçekten otobüsten inmeliydik ya da paşa paşa bahsedilen ücreti ödemeliydik. Bir şeye mecbur bırakılmak her yerde tecavüz olarak isimlendirilir. Şoföre fırsatçılık yaptığını, hakkı olmayan parayı aldığını, hatta Dirmil kavşağında parayı ödemezsek insinler demenin Fethiye Seyahate yakışmadığını söylesem de bisikletler için kişi başı 20 TL’yi ödedik. Güzel bir etkinliğin ardına 20 TL gibi önemsiz bir miktarın keyfimizi kaçırmasını istemedik. Haram ettim o ücreti.

 

Rahmetli Özal, “Benim memurum işini bilir” demişti. O günden bu güne herkes işini bilir hale geldi. İşini bilmeyenler de etrafındaki fırsatçıların önderliğinde doktoralarını yapıp cilalı taşa dönmektedirler. Üç denemeden sonra bu konuda ustalaşmaktadırlar. Her mesleğin erbabı olduğu gibi fırsatçıları da var. Fırsatçılar işin ahlaki, sosyal, toplumsal kurallarına uymadan kısa yoldan köşe dönme telaşı içinde olanlardan oluşmakta. Onların birey olarak örnek olma gibi bir kaygıları yok çünkü onlar toplumu bir arada tutan adına “ahlak” denen çimento olmadan da taşların üst üste duracağına inanmaktalar.

 

Onların “helal” kazanç diye bir şey umurlarında değil, çünkü eskiden kişinin ne kadar çok parasının olduğu değil, o parayı nasıl kazandığı önemli idi. Bugünlerde paran varsa adamsın ya da paran kadar adamsın ölçüsü haram kazancın kapılarını arkasına kadar açmıştır.

 

Bu durum Avrupa Birliğine girmeyi isteyen Türkiye’de, turizmin başkentinde üç Türk’ün yaşadıkları. Kim bilir bu fırsatçı zihniyet yabancılara nasıl davranmakta. Merak ettiğim bu durum engellenemez mi?  Merak ettiğim Fethiye Seyahat yetkilileri bu durumu nasıl sahiplenecekler ve çözecekler. Hatta kendi içlerindeki çürük elmaları nasıl ayıklayacaklar.

 

Bugün Türkiye’de bisiklet tutkunları hem şehir içinde hem de şehirlerarası yollarda çoğalmaktalar. Teşvik edilmesi gereken bu güzelliğin fırsatçıların eline bırakılmaması, yerel yönetimler, şirketlerce sahiplenilmesi ve desteklenmesi sağlanılmalıdır.

 

 

Yayın Tarihi
30.05.2011
Bu makale 19626 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Sevgili Faik, keşke okumasaydım uzun süreden beri yazılarını tat alarak okuyorum, bu kez çok üzüldüm bizim insanımıza ne olduda bu hale geldi anlayamıyorum. Yazık. şehirler arası taşımacılıkta eğitimin şart olduğu kesin. Şöför ve yardımcıları muavinleri hostlar ve hostesler hepsinide sosyal davranış eğitimine tabii tutulmasını ve herşeye yasa çıkaran devletin taşımacılıktata daha anlaşılır daha açık kurallarla bu sistemi düzeltmeleri. Aldıkalrı para ayrı davranışları ayrı. Geçmiş olsun. sen yapabileceğini yapmışsındır. yetkili kişilerede ulaşacağını sanıyorum biliyorsun bu insanların bağlı olduğu oda var hadi hayırlısı.

Mukadder Kavas 04.06.2011

otobüsün içine 1 bisiklet girmiş. Bu bisiklet için 1 yolcu ücreti alınması bana mantıklı geldi. Tabii diğer yandan aracın yolcu bölümüne bisiklet alınmasını da doğru bulmuyorum. Kaza anında ciddi sorunlar yaşatacaktır. Faik beyin yaptığı bi...r diğer hata ise bisikletleri için ödediği bagaj ücreti için fatura-fiş-bilet v.s almamış olması. Bagaj için ekstradan kesecekleri biletin üzerinde ekstra bagaj için kesildiği, bagajın bisiklet olduğu, bagajın ağırlığı ve araç plakası ile beraber alınan ücret bilgileri yazılıp Faik bey'e verilmek üzere talep etmeliydi. Zaten bu aşamada büyük ihtimal geri adım atarlar. Zira istedikleri para kaptan ve muavinlere sigara parası olacak. İş resmiyete bindiğinde ücret talebinden vazgeçeceklerdir. bisikleti bagaja yerleştirirken ekstaran ücret istenirse bisikleti yerleştirmeyi olduğu gibi bırakıp önceden ezberlenmiş olan ulaştırma bakanlığının yolcu taşıma kanununun bagaj taşıma ile ilgili olan kısmını muavin- kaptana anlatılarak bis...ikletin ekstradan bagaj ücreti kapsamına girmediği anlatılmalı. Anlamadı? Otogar görevlileri çağırılmalı durum anlatılmalı. Olmadı? otogarın bağlı bulunduğu belediyenin zabıta ekipleri çağırılarak cezai işlem uygulanması sağlanmalı. Ege tarafında Kamil Koç, Anadolu Turizm, Ulusoy v.b firmalar tercihimdir. Hatay'a gideceksem Has'ı tek geçerim. Bir gün geç gitmeme ve biletimin yanmasına rağmen para almadan ayrdımcı oldular. Hem de bayram dönüşü... Metro'ya bir daha binmeyi... düşünmüyorum bile ! Diğer firmalara ise gerekirse biniyorum. Zorluk çıkartırlarsa yukarıdaki yazdıklarımı duruma ve zamana göre uyguluyorum :) İşe yarıyor :D

enes 02.06.2011

Bu yörenin özellikle ilçe esnafı inanılmaz derecede bencil, fırsatcı bir tane bile iyisi denk gelmedi. Umuyorum istisnalar vardır. keşke bana denk gelseler Faik bey bende kumlucada karanlığa kaldım. amacım arkadaslarıma yetısmek oldugu ıcın kumluca otogardan cıralı kavsagı ( 15 km) na aracla gitmem gerekti hıc bır ototbus ne beni ne de bisikletimi almıyordu taksıcıye gıttım. 80 lıra ıstedı arabyı calıstırmadan inip kaçtım...

Mehmet Ali SAYIN 02.06.2011

Bu yörenin özellikle ilçe esnafı inanılmaz derecede bencil, fırsatcı bir tane bile iyisi denk gelmedi. Umuyorum istisnalar vardır. keşke bana denk gelseler Faik bey bende kumlucada karanlığa kaldım. amacım arkadaslarıma yetısmek oldugu ıcın kumluca otogardan cıralı kavsagı ( 15 km) na aracla gitmem gerekti hıc bır ototbus ne beni ne de bisikletimi almıyordu taksıcıye gıttım. 80 lıra ıstedı arabyı calıstırmadan inip kaçtım...

Mehmet Ali SAYIN 02.06.2011

Hocam aynı olayın farklı versiyonunu aynı yerde Fethiye'de biz yaşadık.Bir tura katılmıştık.Yemek için mola verdiğimiz yerde İsrailli bir bayan yemek için bizim masaya oturmuştu.Su istedik ve paraları verdik.Para üstü bize farklı İsrailli bayana farklı geldi.Biz yine anlamamıştık ama bayan bize ne acıdır ki gösterdi.Kendisinden yabancı olduğundan dolayı fazla alındığını yetersiz Türkçesi ve bizim (muhteşem ingilizcemizle) çok basit bir şekilde para üstünü sayarak gösterdi.Çok utandık.Garsona sorduk ve hiç kayda almadı bizi.Gözünü para hırsı bürümüştü ve ordan oraya koşturuyodu.Bizde kadıncağıza mahcubiyetimizi gidermek adına onun siparişlerini kendi adımıza verdik.Belkide yanlışa yanlışla karşılık verdik ama.Ülkemizin insanlarımızın konukseverliği ,misafirperverliği nereye gitmişti.Para bu kadar mı önemliydi yada para herşey mi.E tabi turistlerde bu şekilde kaçırılıyor.Zaten paraları türk parası yanında değerli belki onlar için çok bi kayıp değil ama gözlerinin içine baka bakada enayı yerine konulmak onlar adına bence en büyük kayıp.takdir edersiniz ki uygar ve medeni dünyada manevi kayıplar maddi kayıplardan çok daha önemlidir.

Arzu 02.06.2011

parayı alanlara göre bu bir işletmecilik parayı aldıklarını gözlemleyenlere göre fırsatçılık parayı verenlere göre ise soygunculuk bana göre ise dolandırıcılık... bu olayı yaşayıp dile getiren siz de;binlerce mağdurun sesi... sesiniz hep gür çıksın dilerim...sesler haklı oldukça ekosuda gür olur dilerim...saygılar...

hülya erman güler 02.06.2011

ciddi bir firma ise şikayeti dikkate alacaktır, değilse sizleri suçlu çıkaracaktır

Nermin Süğlün 01.06.2011

Sevgili Faik agabey, 20 TL'yi vermeyip firsatcilara imkan saglamamis olsaydiniz, o guzel gununuze belkide golge dusecekti, otobusten inmekle. Demek istediginizi anliyorum, ayni durumda bende sanirim baska turlu yapmazdim. Beni en cok rahatsiz eden, insanlarin bu denli cuzzi cikarlari icin dahi, sadece kendi cikarlarina bakip, git gide dustugumuz toplumsal cukurun derinlesmesidir. Yoksa sizde katilacaksinizdir ki, ne sizin 20TL niz, nede gece yarisi icabinda otobusten inmenizin bir onemi yoktur. Beni en cok endiselendiren ise, ufukta guzel seyler gozukmuyor olmasidir bu toplumsal yarayi kapamak adina. Damarimizdaki asil kana ne oldu yahu? Ne yapiyoruz? ne icin?

Cebrail 01.06.2011

bayramlarda gariban vatandaş imkanlarından dolyı otobüsle seyahat etmek zorunda kalır .malum otobüs firmaları zam yapar.hiç unutmam erzincan depreminde bile fırsat düşkünlüğü yapıp zam yapmışlardı.bunlara fırsat veren takip etmeyen zihniyet devam ettikçe kendi kendimizi üzdüğümüz kalır.alternatif ulaşım olmayınca malesef fırsatcılık yapıyorlar utanmadan birde ağlak olurlar .

osman yüksel 01.06.2011

Hocam kimine göre işletmecilik, kimine göre fırsatçılık kimine görede soygunculuk bence bu tamamen karakteri bozuk olan kişilerin karakteriksizliği

isa baran 01.06.2011

Hocam başınızdan geçen bu talihsiz olaya çok üzüldüm. Her geçen gün artan bisikletliler sayesinde daha çok ulaşım sağlanması gerekicek ve bisikletliler için bagaj kapasitelerini arttırmaları gerekicekken firmalar böyle uygulamaları yapmamalılardı size ve bisiklet severlere yani bisiklet ile bavul arasında bir fark oldugunu sanmıyorum ama yapılan uygulamayı hiç ahlaki de bulmuyorum.. yazınızdaki sitem de çok fazla haklılık payı var ki turizm derinden yara almasın yetkililer silkinip biran önce kendilerine gelmeliler duyarlılar ise ve firmanın geleceğinden şüphe duyuyorlarsa.. üzücü

Zeki Alper Öz 01.06.2011

Sevgili Leyla Hanım. Ben bu yazıyı yayınlamadan önce onlara gönderdim. bu konuda birşey yapacak mısınız diye. fakat ne aldık diye, ne de yapacağız diye bana dönen olmadı..

ardahan 01.06.2011

Buna fırsatçılık falan denmez. Bu basbaya soygun. Firmanın, bu durumu telafi edecek bir girişimleri oldu mu merak ediyorum.

Leyla Sungur 01.06.2011

hocam cok güzel bi yazı benim de basıma gelmişti ama soygunculuk diye tabir edemem bu durumu bence fırsatçılık ya da adet diyelim ... ama böle olması Bunun AhLAKSIZLIK olmadığını göstermiyor Fırsatçılık diyip KINIYORUM !

Erdem Can 01.06.2011

resmen soygunculuk!

çigdem akyazı 01.06.2011

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!