CESUR KALEM

Haydi Başkan! Hak Hukuk Adalet İçin…

Vakıflar, “bir hizmet ve yarar sağlamak amacıyla kişilerin kendi arzusu doğrultusunda bağışladıkları para ve mülklerle oluşan, tüzel kişiliğe sahip ve kâr amacı gütmeyen oluşumlardır.”

Vakıflar;  tarih boyunca Müslüman toplumlarda sosyal yapıyı sağlamlaştırmada, sosyal denge ve adaleti korumada etkin bir rol üstlenmiştir. Vakıf geleneği, iyilik ve hayırda yarışmayı… Kimsesiz, fakir ve düşkünlere yardım elini uzatmayı… Allah yolunda harcamada bulunmayı gerektirir.

Vakıflar, devletin yetişemediği alanlarda, kamu hizmet ve yatırımlarını tamamlayıcı sivil inisiyatif ve örgütlenme şeklinde faaliyet gösterir. Bu özelliği ile sivil demokrasinin ve kültürel zenginliğin önemli bir parçası olarak görülebilir.

Osmanlı Devleti’nde vakıflar; eğitim, sağlık, kültür, ulaşım, ekonomi ve dini alanlarda faaliyet yürütmüşlerdir. Toplumda dayanışma, yardımlaşma, paylaşma değerlerinin yerleşik hale gelmesini sağlamışlardır. Böylece sosyal ve ekonomik refahın da oluşmasına katkı vermişlerdir.

Kısacası Türk- İslam dünyasında vakıf geleneği önemli bir simgedir. Lakin son günlerde her değerimizin yıpratıldığı gibi vakıf geleneğimizi de tartışılır hale getirmeyi başardılar! Siyasi ya da devleti ele geçirmek amacı ile kurulan vakıflar ile bazı cemaat ve tarikatlara ait vakıfların devlet kadro ve kurumlarında etkinliği toplumun geniş bir kesiminde infiale yol açmaktadır.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA), Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV), Ensar ve İlim Yayma Cemiyeti’nin yer aldığı vakıflara gerek iktidar gerek yerel yönetimler gerekse devletten ihale alan bazı işadamları tarafından kaynak aktarıldığı, aktarılan paraların önemli bir miktarının hülle yolu ile yurtdışına transfer edildiği iddiaları ortalığı karıştırdı.

Yine bu vakıf yöneticilerinin; devlette işe alınmalarda, terfilerde ve atamalarda etkin rol oynadığı… Devlet kadrolarında çeşitli cemaat ve tarikatların etkinlik ve kadro kapma çatışmasına girdiği de söyleniyor.

Yetkililerden tıs yok! FETÖ gitti ama yerini almak için yarışanlar ortada cirit atıyor. Kim bunlar? Bunların da gelecek de FETÖ tarzı bir darbe girişiminde bulunmayacağını kim garanti edecek? “Devlet aklı” diye bir kavram vardı. Onun da içi boşaltıldı. Örneğin; Bir bakanın emekli olması gerekirken, AK Parti ile uzaktan yakından alakalı olmayan, Ulusalcı kimliği ile tanınan ama hemşeri ilişkisi nedeniyle yanına aldığı birinin meslekteki rakiplerini veya kişisel husumet duyduğu devlet görevlilerini jurnallediği, ceza almasını sağladığı ve itibarsızlaştırmaya çalıştığı doğru mu? Bunu da geçelim!   

Vakıf yöneticilerinin rüşvete aracılık etme ve kamu otoritesini kullandığı iddiaları vahimdir.   Bazı vakıfların devlet destekli olarak mal-mülk ve serveti inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. “Çok yol dolansız, çok para haramsız olmaz.” Eğer vakıf kanalı ile haram yollardan para edinilmiş ise, bu para kirli paradır. Bu paranın kimseye hayrı olmaz!

Kara para aklayanın çanta dolusu parası… Devleti soyanların hediye ettiği arsa… Halka hizmet için oluşturulan belediye bütçesinden aktarılan milyonlar… Kamu binalarının ve arsalarının bedelsiz 49 yıllığına tahsisi… Ve bunların aynı vakıflara verilmesi doğru ise, bu vakıflar, kanundan ve vakıf ayrıcalığından faydalanarak “kasa” görevi gören oluşumlara dönüşmüş demektir. Vakıflara vakfeden birey ise sorun yoktur. Herkes istediği yere yardım ve bağış yapabilir. Ancak vakfeden devlet ise bir vatandaş olarak sorgulamak ve eleştirmek en doğal hakkımız olmalıdır.

Bağışçısı devlet olan vakıflara bir bakın! Mütevelli heyeti, yönetim ve istişare kurulları hiçbir zaman elini cebine atmamakta… Üstelik bu vakıflar, güç ve geçim aracı olarak kullanılmaktadır.  Örneğin Antalya Bilim Üniversitesi mütevelli heyetinde yer alanlar, (istisnalar hariç) herhangi bir bağışta bulunmuş mudur? Başka şehirlerde oturan eski Vali, bürokrat ve AK Partili siyasetçilerin üniversiteye bir katkısı var mıdır?

Vakıflar kar amacı güdemez. Lakin otel, petrol, lokanta, özel okul, inşaat ve market gibi ticari işletmeler işleten vakıflar var. Ayrıca “FETÖ denen hain yapıya ait olduğu gerekçesi ile kamulaştırılan yurtların, bazı vakıf ve derneklere paylaştırıldığı iddia ediliyor.” Böyle bir uygulama devlete olan inancı ve güveni sarsar.

Son günlerde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Antalya’da en çok tartışılan ve eleştirilen isim haline geldi.  Keşke başkan, icraatları ve projeleri ile tartışılsaydı. Peki, niçin eleştiri yağmuruna tutuldu, bir yerlerden düğmeye mi basıldı?

Başkan Böcek, Yörük Festivali’ne harcadığı yüksek miktarda para ve festivale yanlış destekleyici bulduğu gerekçesi ile okların hedefi oldu. Çok geçmeden taktığı kol saati gündeme geldi. “CHP’li Böcek, bu defa koluna taktığı 1,3 milyonluk “Halk Tipi” saatle Antalyalıların gönlünde taht kurdu!” paylaşımı sosyal medyayı salladı.

“Böcek, akıllı siyasetçidir. Böyle kuru gürültüye pabuç bırakmaz. Bulur bir yolunu, halkı fıkralarla güldürür” derken, TÜRGEV olayı patladı. Böcek, gerçekten şansız bir siyasetçi! Hangisi ile mücadele etsin? Hastalığı sırasında atlattığı travma nedeni ile kendisinden başkasına da güvenemez.

Nedir bu TÜRGEV olayı? 2014 yılı 12 Ağustosu’nda dönemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, belediye meclisinden bir yetki devri ister ve MHP desteğiyle o yetki devrini alır. Nedir bu yetki? İstediği kurum ve kuruluşlara belediyeye ait binaların tahsisi ve kaynak aktarabilme yetkisi…

Bunun üzerine, CHP’nin Grup Sözcüsü Songül Başkaya: Meclisin bypass edildiğini, bu kararın katılımcı demokrasi ve şeffaflık gereği sakıncalı olduğunu, en önemlisinin de kararın ‘hukuksuz’ olduğunu” iddia ederek dava açar. Bu süreçte belediye öğrenci yurdu TÜRGEV’e tahsis edilir.

Bu karar, sadece TÜRGEV için kullanılmamış… Onlarca vakıf, dernek, cemiyetle sayısız protokol yapılmıştır. İddia odur ki; bu protokollerle kamuya ait birçok yer ve kaynak ayni ve nakdî olarak yandaş vakıf ve derneklere aktarılmıştır.

Danıştay 8. Dairesi,  2015/13899 kararı ile belediye başkanlarının meclis ’in protokol yapma yetkisini toptan devralarak tahsis yapıp kaynak aktarmasını yasaya aykırı buluyor. Yani Antalya Belediye Başkanı Türel’in toplu yetki devriyle yaptığı tüm protokolleri iptal ediyor.

Bu karar emsal bir karardır. Bu şekilde diğer illerde de alınmış tüm yetkilerin iptali sonucunu doğurur. Siyasi bir müdahale olmazsa verilen bina ve kaynak aktarımlarının geri iadesini gerektirir.

Bunun Böcek ya da TÜRGEV ile ne ilgisi var? Var. İptal edilen karar, Belediye Meclisinin Türel’e verdiği yetki kararıdır. Bu yetki ortadan kalktığına göre, TÜRGEV ile yapılan ilk protokol de iptal edilmiştir.

Normal şartlarda CHP’li belediyenin Danıştay kararını uygulaması gerekir. Lakin Böcek, bu kararı uygulamıyor ve temyize gidiyor. Dava açan ve kazanan CHP’nin gurup sözcüsü Songül Başkaya… Davayı temyiz eden CHP’li Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek… Bunda bir gariplik yok mu?

Bu konu neden bu kadar gündeme taşınıyor? Muhittin Böcek son günlerde tartışılan ve eleştirilen bir isim. Tüm olaylar peş peşe geldi. Birilerinin dediği gibi “Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına dönük bir operasyon” olduğunu düşünenlerden değilim. Böcek, görev süresini tamamlayacak ve köşesine çekilecek ya da çekilmeye mecbur bırakılacaktır! 

Benim Böcek ile bir sorunum yok. Bilakis geçmişte bir dostluğumuz da var. Benimkisi, oy veren bir vatandaş olarak, iyi niyetle yapılan bir sorgulama ve yanlış gördüklerimi özgür irademle açıklamadır.

“Bu yetkinin hukuksuzluğu ispatlanmışken, Danıştay kararı neden uygulanmıyor da temyiz ediliyor?” 2014-2019 döneminde Antalya’da dava konusu meclis kararına dayanak gösterilerek hangi kurumlarla, ne amaçla, kaç yıllığına, ne kadar kaynak harcanarak, kaç protokol yapıldı? 2018’de TÜRGEV’e 49 yıllığına verilen yurtlarla ilgili hangi yasal adımlar atıldı? Siz de Türel gibi geniş kapsamlı bir protokol yetkisi aldınız mı? Böcek, topu taca atmadan bu soruları net olarak cevaplamalıdır.

Böcek, Millet İttifakı’na zarar vermeye başlamıştır. Yapıcı eleştirileri dikkatle hayata geçirmek yerine kendisini eleştirenlere kızmakta ve yanlışında ısrar etmektedir.

Haydi Başkan! Bizi utandır! “Hem belediye yurtlarının belediyeye tahsisini hem de geçmişte harcanan kaynakların belediyeye dönüşünü sağla!

HAK, HUKUK ve ADALET için…

 

 

Yayın Tarihi
30.05.2022
Bu makale 18285 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

ÇOK OKUNAN

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!