GERONTOLOJİK BAKIŞ

Gerontolojide Teori Kavramının Anlamı

Diğer konuların yanı sıra yaşlanma ve yaşlılık ile ilişkili yaşantı ve davranışları, yaşlanma sürecinde değişen tutum, düşünce ve algıları inceleyen gerontolojide teori kavramının anlamına geçmeden önce, bu kelimenin menşei hakkında şu kısa bilgiyi iletelim: Teori kelimesinin kaynağı Theodoros kelimesidir. Theoros, eski Yunanistan’da bir kâhinden öğrenmek, tasvir ve tariflerini bilmek üzere gönderilen elçiydi. Her ne kadar kâhinin durum, vaka veya süreçler hakkında ileri sürdüğü görüşler kesin değilse de, tasvir, tarif ve izahatları insanlara ilham verir, durum, vaka ve süreç ile ilgili yeni görüşler, bakış açıları kazanmalarını sağlardı (Rosenmayr 2003).

Aristoteles, teorilerden rasyonel eleştiri ve yaşamsal sonuçlar ortaya koymasını talep ederdi. Günümüzde de kesinlik iddiasında olmayan teoriler tarif ve tasvirleri ile yeni bakış açılarına erişmeyi sağlar.

Teoriler, belirli kriterleri yerine getirmelidir. Gerçeklik karşısında sınanmalıdır. Sınamalardan başarıyla geçse bile hiçbir sonuçtan emin olunamaz. Sadece belli bir olasılıkla «doğru veya yanlış» olduğu söylenebilir. İnsanın ürettiği çözümler hep hatalıdır. Hiçbir varsayım ve bilgi kesin değildir.  Bunlar, rasyonel rasyonalizmin temel görüşleridir. (Popper).

Ampirik bilimlerde teori denildiğinde, düzenli bir ifade sistemi akla gelir. Teorinin amacı, tespit edilen ve/veya varsayılan, belirli sınırla çevrelenmiş bir gerçeklik alanındaki düzenlilikleri açıklamaktır. Teoriler, çerçevelenen (kesiti alınan) gerçeklik alanında, kendisinden türetilen olaylar hakkında, tutarlı tarifler, açıklamalar ve öngörüler ortaya koymayı sağlamaktadır.

Teorinin kesin tanımlanmış olması şarttır. Anlamları kesin olan kavramlardan oluşmalıdır. Böylece uzmanlar arası iletişim en kısa yoldan sağlanmış olur. Teorinin bilgi içeriği, onunla tezat olayların sayısı artıkça, artar. Teorinin açıklamalarına ne kadar çok alternatif açıklama getirilebilirse, teori o kadar çok bilgi içerir.

Gerontolojik teoriler “eğer…  o zaman ” veya “ne kadar… o kadar cümleleri ile formüle edilir. Teorinin bilgi içeriği, “o zaman” veya “o kadar” kısmıyla tezat olan olay sayısı arttıkça, artar. Örnek: “Eğer çocuk televizyon izlerse, o zaman okul başarısı azalır.” Teorinin “o zaman okuldaki başarısı azalır” kısmına uymayan ne kadar çok karşıt gerekçe ortaya konulabilirse, teorinin bilgi içeriği artacaktır. Çünkü potansiyel her karşıt gerekçenin geçersiz olduğu kanıtlanırsa, teorinin bilgi içeriği yükselecektir. Bilgi içermeyen teoriye bir örnek: “Eğer horoz ötüyorsa, o zaman ya sabah olmuştur ya da olmamıştır”.  Bu ifade daima doğrudur. Bu yüzden “sıfır” bilgi iletmektedir.

Mantıksal tutarlılık, teorinin kendi içinde mantıksal tezatlıktan muaf olması halidir. Ampirik denetlenebilirlik ise teoriye ait ifadelerin gerçeklik karşısında sınanabilir olmasına denir. Dayanıklılık kriteri, teoriye ait ifadelerin ne kadar sık ve sert sınamalardan geçtiği anlamına gelir. Eğer teorinin ifadeleri çok sık ve sert sınamalardan başarı ile geçerse, dayanıklılığı yüksek düzeydedir.

Yayın Tarihi
21.10.2020
Bu makale 1759 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!