Antalya’nın altın yıldız çocuklarından biri daha sonsuzluğa kaydı. Antalya’ ya taşındığımız 1967 yılında yapılan altın merdiven ses yarışmasını kazanarak birinci olan değerli sanat insanı sonsuzluğa göçtü. Doğmak kadar ölmen de gerçeğimiz olduğunu bilmek de işe yaramıyor. Her ölüm haberinde isyanlar baş kaldırıyor benliğimde. Yüce yaradan mekânını cennet eylesin. Ailesine ve sevenlerine sabırlar versin.Henüz gençti Necip Nugay. Takdiri ilahi mi desem bilemiyorum. Umarım ve dilerim göç ettiği o bilinmez kutsal alemde , buradakinden çok daha mutlu olur.
Henüz senesi gelmedi. Kardeşimi bir trafik canavarına kurban vererek kaybettiğimiz. Her duyduğum ölüm haberiyle kardeşim sanki yeniden ölüyor .Bir de şu nutuk atan politikacıları duydukça iliklerime kadar sarsılıyorum. Canım kardeşim Ener , çocukluğumuzda yüksek bir yerlere tırmanarak “ Olmuşlardırrr, geleceklerdirrr, yapmışlardırrr " diye bağıra çağıra nutuk atmaya çalışırdı. Aile büyükleri , bu çocuk büyüdüğünde kesin siyasetçi olacak derlerdi. Siyasete hiç bulaşmadı. Emekçi oldu ,erkenden de trafik kurbanı.Yaşam böyle bir şey işte.Yarına değil beş dakika sonraya çıkacağımız şüpheli. Tanrım herkesi iyiliklerle karşılaştırsın.
Son zamanlarda bir şarkıya takıldım hafif batı müziği sanatçılarından Recep Aktuğ’un söylediği. Şarkının ilk yarısı sanki benim için yazılmış gibi geliyor.” Ahh ne acılar çekim ben hayatımda. Cam kırıkları vardı tüm yollarında “ diye akıp gidiyor. Geçtiğim yaşam yolları gözümde canlanıyor. Kendi kendime,”Sen bir yaşam arsızısın kızım ” diye söyleniyorum.
Biz insanoğulları yaşam arsızı oluyoruz. Doyum nedir bilmiyoruz. Hiç de dünyaya gelmeyebilirdik. Her şeye karşın ayrılmak zor ve acı geliyor. Belki de bilinmezlik ürkütüyor kim bilir. Ah bir bilen olsa da beni de aydınlatsa…
Yaşamak , öğrenmek ,sevmek.Yaşadıkça öğrenmeye çalışıyoruz. Sevmek olgusu da buna dahil. Ne mutlu sevmeyi becerebilenlere. Şu kısacık yaşamı ,tüm zorluklarına karşın çekilir kılan duygu. Dilerim herkes bu kutsal duygudan bol bol nasibini alsın ve mutlu kalsın.
Yaşam son hızıyla devam ediyor. Güneş doğuyor, batıyor, insanlar doğuyor, ölüyor. Geceler gündüzleri, yazlar ,kışları, ilkbaharlar , sonbaharları kovalıyor.Bir varmış,bir yokmuş diye masallara başlardı eskiden büyüklerimiz.Aynen öyle,bir varız,bir bakmışsınız ki yok olmuşuz.Yaşam sürüyor.
Acılarıyla kavrulanlara dayanma gücü diliyorum. Bu işin ne denli zor olduğunu en iyi bilenlerden olarak.Ya sonra,ne olacak benden sonra diye de düşünmek istemiyorum. Her şey olacağına varıyor nasıl olsa. Yaşananlar en büyük kanıtı bu olgunun.Yine de tanrım dayanılmayacak acılar vermesin. Esen kalın efendim.