Emperyalizmin Yeni Truva Atı

                   O Rusça, Almanca, İngilizce ve Osmanlıca (Eski Türkçe) biliyor.

                   1978'de İstanbul'(da doğdu, Burs alarak Rusya Federasyonunda Nijni Novgorad'da 35 Nolu lisede okudu. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu...

                   Sekiz senedir Rus-Sovyet devlet arşivlerinde "Türk-Sovyet ilişkileri" ve "Ermeni Meselesi" üzerine araştırmalar yapıyor. Bu konular üzerine birçok makalesi var ve "Atatürk'ün Sovyetler'le Görüşmeleri/Sovyet Arşiv Belgeleri'yle" ve "Ermeni Devlet Adamı B.A.Boryan'ın gözüyle Türk-Ermeni Çatışması" adlı iki kitabı yayınlandı.

                   Ve yıllardır batı devletleri tarafından boynumuza geçirilmek istenen idam ipini çözen yani "Ermeni Katliamı" ya da "Ermeni Soykırımı" savının aksini SSCB arşivindeki resmi belgelerle kanıtlayan adam:

                   Mehmet Perinçek...

                   Diğeri bir köylü ailenin çocuğu, Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisinin Bakû Kamitesi üyesi, İki yıl Tiflis Komitesi'nin üyesi, 1917 Şubat Devriminden sonra Petersburg Komitesi üyesi, Kafkaslarda Sovyet iktidarının kurulmasında etkin rol oynayan, Lenin'le kişisel olarak tanışan, Bakû, Tiflis, Erivan, Elizavetpol, Gümrü, Kars, Sarıkamış gibi merkezlerde önemli görevler alan, buralardan Lenin'e düzenli olarak rapor gönderen, Toprak Halk Komiserliği kurulu üyesi, Partinin Merkez Denetim Kurulu üyesi, SSCB Devlet Bankası yöneticisi, Finans Halk Komiserliği  Kurulu üyesi:

                   Bagrat Artemoviç Boryan...

                   Boryan 1928-1929 yıllarında bin sayfalık bir kitap yazar: "Ermenistan, Uluslararası Diplomasi ve SSCB"...

                   Mehmet Perinçek; bu bin sayfalık kitabı SSCB arşivlerinden çıkarıp okuyup bize aktaran bir bilimsel araştırmacı...

                   Osmanlı İmparatorluğunun paylaşılması kavgası olan birinci dünya savaşında; bu ganimetten pay almak isteyen Çarlık Rusyası; Ermenileri ve Süryanileri kullanarak Müslümanlar ve Ermeniler arasında millî boğazlaşmayı ateşlemiştir.

                  "Çarlık hâkim sınıfları için, Boryan'ın ifade ettiği gibi, kurbanların hiçbir önemi yoktur. Çarlık için önemli olan petrol, demiryolları vb.'dir. Çarlık yazışmalarına yansıdığı üzere, Rusya'ya "Ermenisiz Ermenistan" lazımdır. Türkiye Ermenileri ateşe sürülerek Türklere kırdırılacak, Doğu Anadolu Rusya tarafından işgal edildikten sonra bölgeye Kuban ve Don Kazakları yarleştirilecekti. Birinci Dünya Savaşı'nda uygulanacak plan buydu"... (*)

                   "Bu planlar çerçevesinde Ermenilere iki görev yüklenecektir. 1915 şubatında Tiflis'teki "Bütün Ermenistan Millî Kongresi"nde Taşnaksutyun Partisi'nin askerî kanat temsilcisinin yaptığı konuşma bu görevlerin itirafı niteliğindedir:

                   'Bilindiği gibi, Rus hükümeti savaşın başında Türk Ermenilerini silahlandırmak ve savaş sırasında ayaklanmaya hazırlamak amacıyla 242.900 ruble verdi. Gönüllü birliklerimiz Türk Ordusunun savunma hattını yarıp, ayaklananlarla birleşerek cephe ve cephe gerisinde anarşi yaratmak ve bununla birlikte Rus Ordularının geçişini ve Türkiye Ermenistan'nı ele geçirmesini sağlamak zorunda' Görüldüğü gibi Ermeniler, cephe gerisinde ayaklanma çıkararak Türk Ordusunu zaafa uğratacaktır." (**)

                  "...Boryan, eserinde bu birliklerin hangi görevi yerine getirmek için oluşturulduğunu çok açık bir dille saptar: "gönüllü birlikler, Birinci Dünya Savaşı döneminde, "Büyük Ermenistan" adı verilen toprakları ele geçirmek, bu devletin temellerini atmak amacıyla Kürt nüfusu ve Türk köylülerini yok etmek üzere örgütlenmiştir.

                   Gönüllü birlikler, Türklerin ve Kürtlerin yaşadıkları köyleri kılıçtan geçirmiş ve savaş esirlerini dahi öldürmüşlerdir. Taşnakların yaptığı katliamlar ve yağmalar, onları Osmanlı'ya karşı kullanan Rus komutanlarını bile dehşete düşürmüştür. Müslüman kadınların, çocukların ve yaşlıların Ermeni çeteleri tarafından katledildiklerine dair birçok rapor, bizzat Çarlık yetkilileri tarafından kaleme alınmış, bunun önüne geçilmesi için Ermeni gönüllü birliklerine yüzlerce yazılı talimat verilmiştir. Hatta oluşturulan askeri mahkemelerde azımsanmayacak sayıda Ermeni Subayı ve askeri yargılanmış ve ağır cezalara çarptırılmıştır. Sivil halka yönelik katliamlar, Taşnak yetkililerinin belgelerine de yansımıştır."(***)

                   "Askeri harekatın cephe gerisinde on bin kişilik bir kitle devlete karşı ayaklanma çıkardığı ve bu yoldan haritada varlığını ilan ettiği zaman, elbette devlet kavramı gereği, devlet iktidarı ve devlet adamları, meşru müdafaa adına sorumlu önlemler alacaklardır."diyor büyük devlet adamı Boryan... (****)

                   Sonuçta Çar Ermenistan'ı ve Taşnaksutyun Partisi yıkılır, yerine gelen Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Ermenistan yöneticileri Türkiye'nin haklılığını kabul ederek 13 Ekim 1921 tarihinde Kars Anlaşması imzalanır. Daha sonraki Lozan Konferansı'nda ortaya atılan Ermeni yurdu meselesi Sovyet Ermenistan'ı tarafından protesto edilmiş; Türk-Ermeni Dostluk Derneği de Lozan'da Türkiye Ermenileri adına söz söyleme yetkisini İsmet İnönü'ye vermiştir.

                   Emperyalist ülkeler, şimdi aynı oyunları Kürt yurttaşlarımız üzerinde oynuyorlar. Hem Suriye'yi hem de Türkiye'yi bölme planları kan, göz yaşı ve acıdan başka bir sonuç vermez. Emperyalizmin yeni Truva Atı PKK ve sülalesi tarihten silinip gidecektir. Türkiye; Arap Topraklarının işgaliyle Suriye'de bir Kürt devleti oluşturulmasına izin veremez. Bu mesele din, mezhep meselesi değil emperyalizmin çıkarlarıyla ulus devletlerin çıkarlarının çatışması meselesidir.

(*)Ermeni Devlet Adamı B.A.Boryan'ın gözüyle Türk-Ermeni Çatışması

2007 Kaynak Yayınları 3.Baskı Sayfa:55

(**)AGE S:56

(***)AGE S:60

(****)AGE:62