Ülkem; Ya emperyalist yönelimlerin süsleyip, ekonomistleri ile de pekiştirip globalleşme “küreselleşme” adını verdikleri bölüp, parçalayıp köleleştirme dümenine, pardon;
Düzenine bilerek ya da bilmeyerek alet olmaya devam edecek..
Ya da dünyanın sözde ileri gelenlerinin bu oyununu görerek kendi değer ve kaynaklarına geri dönüp ayaklarının üzerinde doğrulmayı başaracaktır.
Kafa karışıklıklarını aralamak üzere;
Sömürgecilik ve emperyalizm iç dinamikleri itibarı ile bir devletin başka devletleri ya da halkları veya kültürleri siyasal ve ekonomik olarak egemenliği altına alıp etki alanını genişletmesi anlamına gelmektedir.
Sömürgecilik, 15-19 yüzyıllar arasındaki dönem için, emperyalizm ise 19-20 yüzyıllar için kullanıla gelmiştir.
15. ve 16 yüzyıllarda gerçekleşen coğrafi keşifler yeni kıtaların Avrupa ülkelerince sömürgeleştirilmelerine yol açmıştı. İlk coğrafi keşifler ile sömürgeci yayılmacılık Portekiz ve İspanya krallarının ayrıcalık tanıdığı ticari şirketler aracılığı ile gerçekleşmişti. Papa yeni keşfedilen toprakları Portekiz ile İspanya arasında paylaştırıp, Afrika kıyıları, Hindistan ve Brezilya Portekiz’e, geri kalan yerler İspanya’ya bağışlanmıştı.
İzlencinde;
Sömürgecilik yöntemlerini daha da geliştiren İspanya; Afrika’nın insanlarını köleleştirerek Amerika’daki, Avrupa’dan göç edenlerin kurduğu yerleşim birimleri olan kolonilerde çalıştırmak üzere satmıştı. Köle ticaretinin sürdüğü 400 yıl boyunca Afrika 75-90 milyon arasında genç erkeğini yitirmiş yine aynı dönemde Hindistan’dan Amerika’ya 15 milyon köle getirilmişti.
Günümüzde ise söz konusu olan iktisadi emperyalizm’dir. İktisadi emperyalizm ise sanayi devriminin ortaya çıkardığı, diğer ülkelerdeki ham madde kaynaklarını, ucuz insan emeğini ve kâr içeren pazarları “yerinden” ele geçirme güdüsüdür.
Tam da burada serbest olan rekabet olgusu, her alanda olduğu gibi demokrasinin de içini boşaltıp bertaraf etmektedir. Zira güce dayalı yayılmacı politikaların, iç dinamikleri itibarı ile yoluna devam edebilmek üzere kilit kavram olan demokrasi söylemi son tahlilde faşizmle somutlaşmaktadır ki.. bu durum ülkemde, 2002 - 2015 tarihleri arasında tecrübelerle sabitleşmiştir.
DEVAM EDECEK.
Sağlıcakla..