YARINA YOLCULUK

Doğayı Sömürenler

Son zamanlarda kayıt dışı ekonominin doğa yürüyüşü organize edenler açısından nelere karşılık geldiği üzerinde yazılar yazmaktayım. Her tür kayıt dışı ile mücadeleyi gelişmiş ülke hayalini kuran biri olarak önemsiyorum.

Eğer kayıt dışını yaygınlaştırırsak bunun örneklerini arabalarda köfte-ekmek yapıp satanlara, lastik tamircilere, gezici camcılara, halı satıcılarına, oyuncakçılardan, okul önlerine tezgah açacak kırtasiyecilere, hastane çevresine park eden arabalarda ilaç satanlara varana kadar çoğaltabiliriz. Hiç birinin diğerinden farkı yok.

Almanya gibi, Fransa gibi, ABD, Kanada gibi gelişmiş ülkelerde kayıt dışı ekonomik işleyişi göremezsiniz. Vergi kaçakçılığı oralarda inanılmaz ağır bir suçtur. Bireylerin yetki belgesine sahip olmadan, yeterlilik ve yetkinlik gerektiren işleri yapıyor olması affı mümkün olmayan işlerdendir.

Bunun aynısını ülkemde de görebileceğim günlerin hasretiyle yaşamaktayım.

Büyüksehirden doğa yuruyusleri devam ediyor

 

Buna ilaveten facebook üzerinden örgütlenip doğa yürüyüşü yapanların, facebook üzerinden makine araç gereç teçhizat satanların, ev arsa satanların, araba satanların hepsi aynı statüdedir. Kayıt dışıdır ve mutlaka önleminin alınması gereklidir.

Burada benim odaklandığım en önemli konu kayıt dışı ticaret yapıyor olmaları değildir.  Bu kişilerin yaptıklarının mutlaka vergilendirilmesi gereken, kontrol altına alınması gereken bir ticari faaliyet yapıyor olmalarının yanında, yapılan faaliyetin risk taşıyor olmasıdır. Bu faaliyeti yaptıranların mutlaka doğada oluşabilecek riskleri yönetebilecek donanımda ve yeterlilikte olmaları gereğidir.

Elazığ'da Dağ ve doğa yürüyüşü yapıldı

Benim derdim para kazanmaları değil. Bana ne kimin neden ne kadar para kazandığı. Ama eğer birileri kayıt dışı faaliyette bulunursa beni bir vatandaş olarak ilgilendirir, yeterlilik belgesine sahip olmadan o eylemi yerine getirmesi beni ilgilendirir. Baroya kayıtlı olmadan nasıl avukatlık yapılamıyorsa, odalara kayıtlı olmadan nasıl mali müşavirlik yapılamıyorsa benzer durumun da doğa yürüyüşü yaptıranlar için geçerli olmasıdır. Eğer bu açıdan bakınca avukatlık baroya bağlı olmadan da yapılabilmeli. Odaya bağlı olmadan da mali müşavirlik yapılmalı. Sağlık müdürlüğüne kayıt olmadan doktorluk yapılabilmeli.

Dağcılık Federasyonunda eğitim alanlar bilirler ki dağ rehberi olabilmek için ortalama yaz temel, ileri, kış temel ve ileri, arama kurtarma temel ve ileri, kaya tırmanma temel ve ileri gibi bir dizi eğitim alırsınız. Daha sonra yapılan sınavlarda başarılı olur ve rehber olursunuz.  Ama facebook gruplarına rehberlik yapan birkaç kişi dışında hiçbirinin eğitimi yoktur ve neredeyse birçoğu doğada oluşabilecek risklere müdahale edebilecek yeterlilikte değildir.

Bu arada kimse kimseyi kandırmasın. Sizler facebook gurubunuzun açıklamasına ve yapılan faaliyetlerinizin açıklamasına “Biz facebook üzerinde örgütlenen ve bireylerin sosyalleşmesi ve eğlenmesi amaçlı faaliyette bulunan bir arkadaş gurubuyuz” diye de yazsanız siz doğaya götürdüğünüz bireyler üzerinden para kazanmaktasınız. Birçoğunuz, onları götürdüğünüz etkinliklerde başlarına gelecek en küçük riskleri bile yönetebilecek donanıma sahip değilsiniz. Konuşurken mangalda kül bırakmazsınız “vatanseverlik”, “devrimcilik”, “Atatürkçülük” konularında ama siz benim açımdan bakınca “fırsatçısınız”. Bu işi Almanya’da yapsaydınız vergi polisi direkt tutuklardı. Bu işi Hollanda’da yapsaydınız ikinci etkinliği yapma fırsatı verilmezdi.

Bir diğer risk ise doğaya götürülen insan sayısıdır. Bugün 40 kişinin üstündeki her etkinlik doğa için ve bireyler için risk oluşturur. Çevre bilimi doğaya her gidişin doğaya zarar verdiğini kabul eder. İster piknik amaçlı olsun ister doğa yürüyüşü için isterse diğer doğa sporları için olsun. Bu sebeple bir yerde oluşabilecek zararı minimize etmenin yolu oranın “taşıma kapasitesine” uygun sayıda insanın oraya götürülmesidir. Taşıma kapasitesi ciddi bir bilimsel süreçtir ve birçok parametrenin hesaba katılması gereklidir.  

Bunun yanında grubun denetimini sağlamak için görevlendirilen rehber sayısı ve rehberlerin yeterlilikleri bir diğer önemli konudur. Genel olarak gelişmiş ülkelerde yapılan doğa yürüyüşünde maksimum 20-40 kişilik grupların olması, 20 kişi için iki, 40 kişi için minimum üç rehberin görevli olması gereğidir. Rehberlerin rotayı iyi biliyor olması, ilkyardım yapabilecek donanımda olması, doğada oluşabilecek riskleri yönetebilecek yeterlilikte olması gereklidir. Bir faaliyette biri ayağını kırıyor, burnunu kırıyor, gece karanlığında kimsede fener olmadan rota kaybediliyor ve gece 22 de Antalya’ya geliniyor. 80 kişi, 100 kişi 180 kişi bir rehberin peşinde yürüyor. Rehberin başına bir şey gelse grup ciddi risklere açık. Bunu örneklerini o kadar çok ki.

Gerekliliklerini yerine getiren herkes, her kurum her tür faaliyette bulunmalıdır. Bunu hak eden herkesin en doğal beklentisidir. 

Burada şunu da belirteyim. Facebook üzerinden örgütlenip bireyleri doğaya götüren kişilerin yaptıkları en güzel şey “tek başlarına doğaya gidemeyecek kişileri doğaya götürülmeleridir”. Benim lafım yaratılan faydaya değil, o faydayı yaratırken eksik bırakılanlaradır.

Bu işin en uygun çözümlerinden ilk adım facebook gruplarının kulüpleşmesi ve denetime açık hale gelmesi. Hesap verebilir olmak gelişmiş olmak anlamındadır. Bugün TODOSK, ADDK, DÖDOSK, KATİK, LİDOSK, Kemer Doğa Dostları, Doğa Dağcılık neden kulüp veya dernek. Onlar da facebook üzerinden örgütlensinler. Arkadaş gurubu olsunlar.

Yayın Tarihi
26.11.2015
Bu makale 2612 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!