Günübirlik yürüyüş anlamına gelen ve son zamanlarda neredeyse diğer birçok spor kadar gündemde yer tutan “Trekking” kavramının tanımını yapmak için yazdığım yazı ilgi ile okundu. Hatta trekkingin dağcılıkla karıştırılmaması gereği ile söylediklerim dağcılık kavramının, dağcı kimdir kavramının sorgulanmasına neden oldu. Bir sonraki yazım Kuzey Yürüyüşü de aynı ilgi ile okundu.
Bu kavramların tanımı benim kişisel görüşlerimi içermemektedir. Ben bir bilim adamı olarak bana düşen görev, bu kavramların evrensel bilimin kabul ettiği normda bilinmesini sağlamak ve aracılık etmek. Diğer bir deyişle bana düşen evrensel olarak kabul görmüş, bilim çevrelerince onanmış doğa sporları, dağcılık, günü birlik yürüyüş, backpacking, kuzey yürüyüşü gibi sporların tanımlarını vermektir. Elbette ki 30 yıldır doğa sporları ile uğraşıyor olmanın bana verdiği birikimleri de bu tanımlamaları yaparken içselleştirilmiş, özümsenmiş biçimde aktaracağım.
Spor bilimleri, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri kendilerinde kullanılan kavramları iyi tanımlar. Örneğin edebiyat dünyası şiiri, öyküden, öyküyü, anıdan, hikâyeden, romandan ayıran çizgileri kesin olarak çizmiştir. Hatta neyin şiir olduğunu ya da olması gerektiğinin standartlarını koymuştur. Şairlik bu standartlar gereği hemen ve kolayca alınan bir unvan değildir bu sebeple. Amacım kimseyi yermek veya övmek değil. Herkes kendi yolculuğunu kendi çizdiği yolda gerçekleştirir. Kimisi dağlara 4 derecelik kulvardan tırmanırken kimisi 8 derecelik yüzeyi seçer. Her ikisi de tırmanıcıdır. Biri diğerinden daha iyi ya da daha usta değildir. Ama diğer tüm sporlarda olduğu gibi bunu rekreatif amaçlı yapanlarla, başlangıç düzeyindeki sporcular ve elit sporcuları birbirinden mutlaka ayırmak gerekir.
Yazdığım yazıya yazının yayınlandığı www.antalyabugun.com portalında ve paylaştığım sosyal medyada yazılı ve sözlü birçok cevap aldım. Bunlardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyorum;
Ümit Deniz Bey kendisi ile tanışmıyorum. Sosyal medya aracılığı ile bana gönderdiği yorum;“Sayın Hocam; Teknik terim açıklamalarınız için teşekkürler. Ancak pratikte bu işler böyle olmuyor. Dağlarda herkese yer var bu dağlarda herkese yapacak şeyde var. Birey dağa çıkar, yürür doğayla mücadele eder, rüzgar yağmur kar yer ama döner. Evde çocuğuna eşine sevgilisine "Ben dağdayken" diye başlar ve anlatır. O zaman mutlu olur. Dinleyenlerden olumlu tepki alır ver tekrar dağa çıkar, çıkar, çıkar ve dağcı olur. İp bilmez, karabina bilmez, kapalı sekizli, yarım kazık bilmez. Ama en kral dağcıdır. Çünkü senden benden daha fazla dağı seviyordur. İnsanların şevkini kırmayın, dağlardan uzaklaştırmayın. Ölmeden dönüyorsa dağcıdır. Dünyanın en iyi dağcıları çobanlar ve şerpalardır ama goretex botları yoktur. Senin kaya tırmanış ayakkabısı yerine kara lastik giyer. Onlar benim insanımdır. Amacımız doğayı sevdirmek olmalıdır. Kaya tırmanışçısı sizce iyi dağcımıdır? Benim mesleğim dağlarda gezmekti, 30 yıl gezdim ama 4 yıldır dağcı gibi çıkıyorum aynı tepelere. ÇIKMADIĞIN DAĞ SENİN DEĞİLDİR. Bırakın herkes çıksın, dağ kazasında ölmezsen belki uyurken ölürsün. İnsanlara biraz gaz verin, sekte vurmayın, gururlarını incitmeyin. Çocuklar sokakta top oynarken kendini Maradona zanneder. İnsanların hayalleri ile oynamayın. Mütevazilik öğretmenin rotası olmalıdır. Size en içten duygularımla saygılar sunuyorum. Başınız dik,onurunuz daim olsun. İyi seneler.( Şehir Dağcısı )”.
Fulya Hanım kendisi ile tanışmıyorum. Sosyal medya aracılığı ile gönderdiği yorum; yürüyüş, tırmanış ve kamp üçlüsü dağcılık kavramı içersinde anılmaktadır. Ben hiking ve trekking yapıyorsam sadece dağcılığın bu kısmını yapıyorumdur ve ilerde diğer bölümlerine de geçebilirim. Backpacking yapınca dağcılığın hem yürüyüş hem de kamp bölümünü yapmış oluyorsun...bunlar bir bütündür ve sadece malzeme kullanılırsa dağcılık olur diye öğrenmedim ben ...yanlış mıyım Faik bey...seçtiğiniz bir dağda hem yürüyüş hem tırmanış hem de kamp üçlüsünü kullanırsınız ...ben de tamamen Ümit bey'e katılıyorum... bir faaliyette birlikte olmak isterim...ayak bileğim iyileştiğinde...sevgi ve saygılarımla...”
Hem Fulya Hanım’a, hem de Ümit Deniz Beye yorumlarıyla katkıda bulundukları için teşekkür ediyorum. Bu yorumlardan hareketle söylenecek çok şey var. Öncelikle Trekking, Hiking, Backpacking, Kuzey Yürüyüşü ve Dağcılık birer spor, doğada yapıldıkları için de “doğa sporları” içerisinde yer alırlar. Bunlar rekreatif düzeyde yapılabileceği gibi elit spor düzeyinde de yapılabilir. Her spor gibi bahsedilen bu sporları ister rekreatif ister elit düzeyde yapıyor olmanın nedenleri var. Bu nedenler birçok araştırmacı tarafından sorgulanan bu yapı benim 1181 doğa sporu ile uğraşan kişi üzerinde yaptığım ankette öncelik sırasına göre bireyin doğa sporu yapma nedenleri öncelik sırasıyla aşağıdaki şekilde sıralanabilir;
Doğa Sevgisi ve Doğada olma isteği,
Fiziksel aktivite yapma isteği,
Fiziksel ve ruhsal sağlığımı olumlu etkileyeceği için,
Bedensel ve ruhsal rehabilitasyon,
Dinlenme isteği,
Doğadaki uyarıcı unsurlar veya davetkâr yapı,
Kendini geliştirme ve yeni beceriler edinme isteği,
Kalabalıktan ve Rutinden kaçma isteği,
Arkadaşlarımla birlikte olma isteği,
Mücadele ruhu, baş kaldırma,
Kendimi gerçekleştirme,
Sosyal ilişki kurma, yeni insanlarla tanışma veya onları gözleme isteği,
Başkalarına yardım etme, sosyal sorumluluk isteği,
Başarı arzusu, kendimle ve başkalarıyla rekabet etme,
Sosyal güç elde etmek,
Aile ile birlikte olma isteği,
Tanıma-tanınma arzusu,
Zaman öldürme ve sıkıntıdan kurtulma,
Aileden kaçma isteği,
Etkinliğe gelecek beklenen olası insanlarla(Ünlü birileri) ilişki kurma isteği,
Sorumluluktan kaçma isteği,
Burada verilen nedenler Ümit Deniz Beyin yorumunda belirttiği bireyin doğaya gitme nedenlerinin hepsini karşılar. Fulya Hanımın belirttiği gibi Trekking, kayak, dağcılık, kaya tırmanma, dağ bisikleti, kuzey yürüyüşü gibi sporlar doğa sporudur. Fakat benim “Trekking Nedir?”yazımın konusu bireyin neden trekking yaptığı veya neden dağcılık yaptığı değil, trekking in bir spor olarak dağcılıktan farkının ne olduğudur. Amaç bireylerin motivasyonlarını kırmak değil, bilakis doğa sevgisinin daha da yaygınlaşmasını sağlamak ve yapılan işin, etkinliğin, eylemin, aktivitenin ne olduğunu ortaya koymaktır.
Doğa Sporu,“bireylerin serbest zamanlarında gönüllü olarak katıldıkları, doğanın kendisinin kaynak olarak kullanıldığı, katılımcı ile doğanın mutlaka ilişkili olduğu ve etkileştiği tesis olsun veya olmasın organize aktivitelerin düzenlendiği, bireyin bireylerle ve çevreyle ilişkisinin önemli olduğu, doğal ve/veya düzenlenmiş alanlarda yapılan aktiviteler toplamıdır”. Bir başka tanımlamayla Doğa sporları; “doğanın bir parçası ve katılımcı arasında etkileşim yaratabilen ve bireyin tamamen kendi fiziksel, sağlık, ruhsal ve sosyal çıkarları doğrultusunda yapılan serbest zaman aktivitelerinin tümüdür”.
Doğa sporları rekreatif anlamda yapılabileceği gibi elit düzeyde de yapılabilir. Rekreatif düzeyde yapılan doğa sporları bireyin tamamen serbest zamanlarında kişisel beklentiler gerekçesiyle kendi fiziksel, sağlık, ruhsal ve sosyal çıkarları doğrultusunda yapılırken, elit düzeyde yapılanlar da bu işten para kazanma, kariyer elde etme gibi unsurlar vardır.
Doğa sporları çok çeşitli şekillerde sınıflana bilir. Aşağıda en genel hali ile sınıflanmış ve örneklenmiş doğa sporları verilmiştir.