YARINA YOLCULUK

Doğa Sevgisini Sömürenler

Size de sorumluluk düşüyor kardeşim. Yanlışı engelleyecek kişi sensin. Okulundaki, iş yerindeki, mahallendeki, sokaktaki yanlışın sebebi sen olmasan bile, denetleyecek kişi sen olmalısın. Yanlışı yapanı şikâyet edecek kişi sensin. Doğayı da, doğal hayatı da koruyacak kişi biziz. Yanlışı yapan asla bizim olmamamız gerekir. Bizi kandırana da dur diyecek kişi biziz. Neden mi? Gel anlatayım sana.

 

Biz doğuştan itibaren çoğunlukla suçluyu kendi dışımızdaki kişilerde, durumlarda görerek, gösterilerek büyütüldük. Ayağımızı masaya çarptığımızda bir büyümüz, masayı dövdü. Halbuki suçlu masamıydı düşünülmedi bile. Büyüdük bize değmeyen yılan bin yıl yaşasın dedik. Hala daha ucuza hizmet satın alabilmek için yanlışı ödüllendiriyoruz.

 

Konuşurken dini kavramları kullandık, konuşurken Atatürkçü olduk, vatansever olduk, devrimci olduk, ama kendi yaşamımızda kullanmadık bahsedilen şeyleri. Herkes Hz. Ebubekir’in kendi işini yaparken kendi kandilini, devletin işini yaparken devletin kandilini yaktığını güzel ahlaka örnek olarak anlattı ama,  birçokları kendi yaşamında “devletin malı deniz yemeyen keriz” şaçmalığına uygun yaşadı.

 

Ey kardeşim. Ekonomi kayıt dışında ise bunun sebebi sensin. Kaldırımdaki seyyar satıcıdan ucuz diye maydanoz alıp, manavdan alış veriş yapmazsan kayıt dışını teşvik etmiş olursun. İşe girebilmek için araya tanıdık koymaya çalışırsan elbet bu çürümüş sistemin devamını sen de sağlamış olursun. Suçlu sensin.

 

Konuşurken ahkam kesip, yaşarken ona uygun yaşamazsan “özü sözü bir olmayan” bir yaşamı ortaya koymuş olursun.

 

Bugün benzer işleri doğa gezileri örgütleyen facebook gruplarında görüyorum. Antalya’da sayıları 20’nin üzerinde. Neredeyse her grup 20 ila 200 kişi arasında kişiyi her hafta sonu doğaya götürüyor.  Evet, bir şekilde bireyleri doğaya götürerek bireylerin doğaya gitme ihtiyacını ve isteğini tatmin ediyorlar. Fakat, bunlar kulüp değiller, dernek değiller, seyahat acentesi değiller. Bu konuda hiç birinin yasal yeterliliği yok. Bir çoğunun ilk yardım bilgisi bile yok. Bir çoğu Dağcılık Federasyonu’ndan eğitim almış, yeterliliği olan, belgeli rehber, eğitmen, antrenör bile değil.Yapılan işlerden kaynaklı herhangi bir kaza, yaralanmalı veya ölümlü bir olumsuzluk yaşansa kimin hesap vereceği belli değil. Neredeyse hepsi “Facebook arkadaş gurubunun kendi aralarında yaptığı ortak katılımlı gezi” olarak tanımlıyor kendini. Ama hepsi bu işten para kazanıyorlar. Çatır çatır para kazanıyorlar hem de. Vergiden, denetimden uzak. Hem de senin sırtından. Sen onlar için “arkadaş” değilsin. Sen onlar için “müşterisin”.

 

“Arkadaş” olarak tanımladıkları oluşumdan para kazanan bir yapının gerçekten arkadaşın oluş olmadığını sorgulayacak kişi gene sensin ey doğa sevgisiyle aldatılan kardeşim. Bu kazanç vergilendiriliyor mu? “Hayır”, vergilendirilmiyor, çünkü kayıt dışı. Ama aynı ya da benzer bir işi yapan seyahat acentesi belge alabilmek için yaklaşık 40-50.000 TL masraf ediyor, 3-10 kişi arasında insan istihdam ediyor. Devlete vergi veriyor. Bunlar salak mı? Evet facebook örgütlenmeleri açısından bakınca onlar salak, maalesef ki sistem dürüst olmayı cezalandırıyor. Maalesef ki sen de onlarla doğaya giderek bu yanlışlığın bir parçası oluyorsun kardeşim.

 

Seyahat eden kişilerin araçla seyahat ederkenki sürecinde, doğada yürüyüş yaparken de otobüsten ayrılıp tekrardan otobüse kadar ki geçen sürede de sigortalı olması zorunluluktur. Bugün hiçbir facebook oluşumu buna riayet etmiyor. Etmezler çünkü onlar fırsatçı. Ben onlara insanların doğaya gitme arzusundan çıkar temin eden kişiler olarak bakıyorum. Bunu kim yaratıyor. Onların otobüslerine binip onların peşinden gidenler. Suçlu sizsiniz kardeşim. Evet suçlu siz, onlar değil. Onlardan sigorta isteyin. Donanımlı rehber isteyin. Yarın bir gün herhangi birinizin başına bir iş gelirse bunun bedelini yine siz ödersiniz. Onlar “biz arkadaş gezisi yapıyorduk” diyecekler ve işin içinden yırtacaklar. Ama siz sizin başınıza gelenle kalacaksınız. Bu ülkede tecavüz edilip öldürülenler bile iyi hal indirimi alırken, sizi doğaya götürenler hiç yargılanmazlar bile. Bunu unutmayın.

 

Bilindiği üzere bu tür faaliyetleri düzenlemek için 1618 numaralı 1972 yılında yayımlanan Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği kanunu çıkarılmıştır. Yasanın ilgili maddeleri bu işi yapabilecek kişi ve kurumların özellikleri ve nasıl yapacakları düzenlenmiştir. Şu an doğa sporları aktiviteleri yapan kişilerin yaptıkları tamamen yasadışıdır. Kimse ahkam kesmesin “ben vatan severim”, “ben cumhuriyetçiyim”, “ben Atatürkçüyüm” diye. Hem yasadışı işleri yap, hem de vatansever ol, cumhuriyetçi ol, Atatürkçü ol. Mümkün değil. Sadece bu sıfatları kullanarak sistemi ve etrafınızdaki güzel insanları kandırır ve bu kavramları sömürürsünüz.

 

Mermer ocaklarına karşı çıkıyoruz diyor birçokları. Ama hepsinin evinde merdivenleri, mutfak tezgahları, pencere kenarları mermer. Bu nasıl karşı çıkış. Bu nasıl doğa sevgisi. Herkes yayla evlerinin, Moryer’deki, Feslikan’daki, Saklıkent’teki evlerin mermer ocaklarından daha fazla doğaya zarar verdiğini bilmeli. Yayladan ev alıp, doğayı korumaktan konuşmamalı kişiler. Mermer ocaklarına da karşı çıkılmalı, yayla evlerine de.

 

Doğaya giden kardeşim. Doğaya gitmek senin en doğal hakkın ve doğaya mutlaka gitmelisin. Ama kendini kullandırmadan. Ama başkasına çıkar temin ettirmeden. Bu işi yapmak için kurulmuş dernekler ve kulüpler aracılığıyla yapmalısın bu işleri. Toroslar Doğa Sporları Kulübü (TODOSK),  Antalya Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (ADDK), Kemer Doğa Sporları Kulübü, Döşemealtı Doğa Sporları Kulübü, Likya Doğa Sporları Kulübü, Doğa Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ve adını sayamadığım diğerleri ile. Hem kulüpler aracılığıyla hem de seyahat acenteleri aracılığıyla yapılmalı.

 

Elbet kurallarına uygun yapılırsa belki şuan ödediğinden 5-10 TL fazla ödeyeceksin. Ama sistemin kurumsallaşmasını sağlamış olacaksın. Kuralları koruyacaksın. Yanlış yapanı ödüllendirmemiş olacaksın. Örgütlü toplum olacaksın. Daha da özü bu vatanı gerçekten sevenlerden olacaksın.

 

Sen hala kaldırımdan maydanoz alarak ancak yanlışı desteklemiş olursun. Facebook örgütlenmeleriyle “biz arkadaş etkinliği yapıyoruz” safsatasını ödüllendirerek ancak yanlışı çoğaltmış olursun. Onları kulüp olmaya ikna edecek sizsiniz. Onları kulüp olmaya zorlayacak sizsiniz. Madem bu işi yapıyorlar. Ne güzel yapsınlar. Ama kulüp olsunlar. Sonra C grubu seyahat acentesi olsunlar. Devlete karşı, kamuya karşı sorumluluklarını yerine getirsinler.

 

Elbette Antalya Valiliği de, Emniyet Müdürlüğü de, Gelir İdaresi Başkanlığı da, Jandarma da, Orman Bölge müdürlüğü de bu konuda üstüne düşeni yerine getirmelidir. Devlet de devlet gibi yanlışa mahal vermemelidir.

Yayın Tarihi
10.11.2015
Bu makale 2935 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Kayıtlı Yorumlar
Falan cümle sert, filan cümle yanlış denilebilir belki. Ama yazının özü TÜMÜYLE TUTARLI ve SAĞLAM TEMELİ var. Bilgisizler hem doğa için hem insanlar için risk oluşturuyor. Biliyorlarsa belgelesinler ve denetlensinler. Meslek kuruluşlarına çok iş düşüyor.

Fikret 03.12.2015

Bu yazıyı yazan kişi, bir zamanlar bana "Sizin grubunuza rehberlik yapmak isterim. Bildiğim çok iyi rotalar var." demişti. İtibar etmedik. . Daha önce defalarca doğa gruplarını valiliğe şikayet etmiş ve herhangi bir sonuç alamamıştır. Ne yapacağını bilmez halde etrafına saldırmakta, karalama kampanyası yürütmektedir.

Orhan DENİZ 26.11.2015

Düşünce sistematiği bir tarafa, ilk okul düzeyinde, imla hatalarıyla dolu bir yazı. Dil bilgisi eğitimi almanızı öneririm öncelikle...

Metin Atasayar 11.11.2015

Mükemmel bir yazı. PAYLAŞALIM.

Lütfi Sarmaşık 11.11.2015

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!