Dilek Hanım

Kulakları çınlasın komşumdu.. önce karşı komşum sonra da üst komşum olmuştu Antalya’da. Bilmem hangi şehirdendi. O da bilmek istemedi nereden geldiğimi. Doğrusu hiç de gerekmedi bir bardak çayı yada çorbayı birlikte içerken kimin nereden geldiği ya da başkaca herhangi bir şeyin bir başka olduğu.  Zira sohbet, insanın ortak değer, söz ve söylemlerini içeriyordu hep.

Ben tutan ya da tutmayan çiçeklerimden, bahçeme diktiğim ağaçlarımın henüz ne kadar (cık)  büyümüş olduğundan, o ise evlatlarından bahsediyordu işlerine yeni yerleşmiş olduğundan filan.

Anaydı, anlamıştı benim yavrularıma hasretimi.

Selam getirirdi her geldiğinde annesinden.. selam söyle Sibel’e diyeymiş hep. Ellerinden öptüğüm..

 

Didinirdi evine, ocağına, sevdiklerinin ihtiyaçlarına. Üzülürdük beraber çokça yolunda gitmeyen konularımıza. Naçar, sonra da  gülüp geçerdik  fokurdayan çayın buharına.

 

Ne güzel komşundun sen Dilek hanım.

Sonra.. hatırladım dostluklarımı bir bir.

Örnek olsun; En iyi okul arkadaşım bir rum du. En iyi komşumuz da bir ermeni. Bölüşürdük bir simidi ya da  kutsal günlerin çöreğini, yumurtasını.

Dimitriyle, Silvayla, Kirkor’la.

Apartman komşumuz Maria teyzeyi hiç unutmam meselâ. Başımızı okşar, hatırımızı sorardı hep. Biz çocuklar  pek severdik Maria teyzeyi. Her pazar tertemiz giyinir ibadet etmeye giderlerdi ailecek. Birkaç saat sonra da  evlerine dönerlerdi güle oynaya.

Hangisini anlatsam bilmem ki.. Anasız günlerimde bana ana kucağını açan Sirarpi teyzemi mi?  Aydın bir kadındı Sirarpi teyze. Çok güzel piyano çalar, şarkı da söylerdi hep. Can yoldaşım, kadim dostum Berta’nın annesiydi.

İşte böyle dostlar. Güzel dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluklar.

Sonra ne oldu bize de hiç aklımıza gelmeyenler başımıza gelir oldu hemen her konuda.

Kim tekme attı komşuluğa, arkadaşlığa, dostluğa, paylaşmaya,

- ne için?

Kimler iyiyi ve güzeli terk ettiler,

- hangi sebeple?

Kim fitne soktu işimize, aşımıza,

- hangi tür bir ulvî gerekçeyle?

Tüm bunların bir sebebi olmalı dostlar. Zira.. at izinin it izine karıştığı hallerin yeğlendiği, algıların ustalıkla yönetildiği, önceden yazılmış senaryoların servis edildiği, kafa karışıklıklarından nemalanıp,  “şahsi menfaatler söz konusu ise gerisi teferruattır” şiarıyla hareket edilen süreçlerin yaşandığı ülkemde  güzel günler görmek (!)

Üzerimize ve dahî üzerimizden oynanan oyunları doğru okumakla ancak mümkün olabilecek maalesef..

Sağlıcakla..

Yayın Tarihi
07.08.2016
Bu makale 2089 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!