YARINA YOLCULUK

Denizin Büyüklüğü

 

"Eğer kirli bir ırmağı içine alıyorsan, bozulmadan kalabilmen için deniz olmalısın" der Dostoyevski. Peki, bu durumda deniz kirlenmiş olmaz mı?

 

Bu sorunun cevabını verebilmek için denizin büyüklüğüne bakmak gerekir. Burada denizin büyüklüğü, gerçek hayatta bireyin gönlünün genişliğine, hoş görüsünün çokluğuna karşılık gelir.

Bu durumu anlatan çok güzel bir öykü vardır. Bunu hemen paylaşıp, kıssadan hisse için susmak gerek:

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Bir süre sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektâş-i Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak ister. Durumu Hacı Bektâş-i Veli ‘ye anlatır ve Hacı Bektâş-i Veli helal değildir diye bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve ayni durumu Mevlâna'ya anlatır, Mevlâna ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı Bektâş-i Veli ‘ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlâna'ya bunun sebebini sorar.

Mevlâna şöyle der: “Biz bir karga isek Hacı Bektâş-i Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir”.

Adam üşenmez kalkar Hacı Bektâş-i Veli dergâhına gider ve Hacı Bektâş-i Veli'ye, Mevlâna’nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektâş-i Veli'ye sorar.

Hacı Bektâş-i Veli bunun üstüne “Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlâna’nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir” der.

Yayın Tarihi
09.01.2016
Bu makale 2415 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!