PSİKİYATRİST

Çizik Bir Elmas mı, Çizik Olmayan Bir Çakıltaşı mı?

Aradığımızı bilmediğimizde bulduğumuzun ne olduğunu da fark edemeyiz. Evlilikte yaşanan depresyonlar mutsuz bir evlilikten daha çok mutsuz evlilikte kalmaya devam etmekle ilgili. Depresyon yaşayan kadınların %50’sinde evlilik sorunları var. Evlilik sorunlarıyla psikiyatriste gelen kadınların da %50 sinde depresyon görülüyor.

Ortalama ilişkiler ne gidecek kadar kötü ne de kalacak kadar iyi. Yaşamın batık bedellerine saplanıp kalmak gibi. İnsanlar ilişkileri ile ilgili kararları nasıl veriyorlar? Vazgeçmek bizimle ilgili; nerede BEN nerede BİZ varız? İlişkileri bitirirken size ne vermediğine bakmalısınız.

Eleştirmek nedir? Ne istemediğini söylemek. Belki de yerine ne istediğinizi söylerseniz daha yapıcı ve çözüm odaklı olabilirsiniz. Duygularınızı sağlıklı bir şekilde karşınızdakine iletmenin yollarına odaklanmalısınız.

Çoğu zaman ne yapacağınızı bilemezsiniz. O zamanlarda belki de daha önce yaparak olumlu sonuç alamadığınız davranışlarınızdan ne yapmamanız gerektiğini bulabilirsiniz. Farklılıklarla birlikte yaşamak. Karşımızdakini değiştirmeye çalışmamak.

Kabul çok önemli. Her gün kendimize neleri kabul etmeliyim ki yoluma devam etmeliyim sorusunu sormalıyız. Kabul kapıları açar. Kabul yolun başlangıcıdır.

Yalnızca korunmaya ya da kaybetmemeye yönelik bir yaşam engellenmişliklerle dolu ve gelişmeye açık olmayandır. Beklenmeden gelene kapalı olmak tıpkı sığ sularda dolaşmaktan vazgeçmemek gibi. Belki sizi yeni yaşantıların getirebileceği hayal kırıklıklarından, mutsuzluktan koruyabilir lakin mutlu olmanızı da sağlamayabilir. Sığ sulardan çıkmadıkça yeni alanları, yeni güzellikleri göremezsiniz.

İyimser olmak aslında Polyannacılık oynamak değildir. Gelecekte olmak istediği insan olabilmek için şimdi burada ve şimdiden sonra yapabileceklerine odaklanan, çaba gösteren, ufak adımlar atabilen insandır. Değerlerinizi her gününüze katarsanız her gününüz özel olur. Uçuşan bir zihin sizi mutsuz edecektir. Kendinize ve ilişkinizi şefkatle yaklaşarak bir yerlerden başlayabilirsiniz. Acıyı fark etmek, anlamak ve paylaşmaktır.

 

İLİŞKİ NEDİR ?

İstek, arzu ve ihtiyaçların yanıtlanmasına yönelik, ilişkide olanlar arasında karşılıklı bir alışveriştir. Bir başkasının sizi üzmesine izin verebilmektir.

· Özel koşullarda kişiler arasında oluşur.

· Davranışlarla şekillenir.

· Duygular ve düşünceler belirler.

· Bir mesaj iletimi vardır.

· Anlık belirlenir, zaman içinde tamamlanır. Anlık tanımında şimdi ve burada söz konusudur.

· Şekillendiği davranış ve mesajlar içinde değerlendirilir.

· İlişki süreci içinde kurgular ve yorumlar devreye girer.

· Sibernatik kuralları geçerlidir. Döngüsel nedensellik vardır.

 

İLİŞKİYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?

· İlişkide kişilerin, kişilik özellikleri

· Kültürel özellikler

· Yaşanılan çevre, ortam

· Karşılaşılan sorunlar

 

CİNSELLİK ÇİFTİN İLİŞKİSİNDE BİR İLETİŞİM ŞEKLİDİR (Jung’un Tipolojisi)

Objeyle ilişki şekillerine göre;

· Dışa dönük (extrovert)

· İçe dönük (introvert)

Cinselliğin 3 boyutu var:

· Duygusal yakınlık : Aşk, hayranlık, heyecan, tapınma, özleme, samimiyet

· Fiziksel yakınlık  : Hoşlanma yaratan eylemler. Dokunma, öpüşme, okşama,

sarılma, Oral ve tensel aktiviteler.

· Şehvet (lust) : Cinsel birleşmeye yönelik libidinal dürtünün fiziksel boşalımına

yönelik eylemler. Fiziksel ve duygusal yakınlık olması gerekmiyor.

 

GÜÇ VE BAĞLILIK

Çift yapılanmalarında temelde 2 etkileşim boyutu önem kazanır.

· Güç, kontrol, hiyerarşi

· Bağlılık, yakınlık, birliktelik, beraberlik, ilgi, birleşme

 

İLİŞKİ ŞEKİLLERİ

1- SİMETRİK İLİŞKİ

Farklılığın önemsenmediği, eşitliği amaç edinen ilişki kalıbıdır. İlişkideki bireyler birbirlerine aynı şekilde yanıt verirler.

Normalde kişiler karşılıklı olumlu tutum, güven ve saygı içinde birbirlerinin farklarını kabul ederler.

Hastalıklı durumlarda ise, her biri diğerinden üstün konumda olma çabasındadır. Bu çaba, simetrik bir tırmanışla sonuçlanır.

Biri diğerinden “ biraz daha eşit” olmak ister. Rekabet tırmanır, savaşa dönüşür.

 

2- TAMAMLAYICI İLİŞKİ

Karşılıklı eksiklerin tamamlandığı bir ilişki sürecidir. Hiyerarşik bir ilişkidir. Tamamen ters davranışlar birbirini tamamlar. Neşeli – Karamsar, Hekim- Çocuk, Anne- Çocuk, Hastabakıcı- Hasta

Pozitif Tamamlayıcı İlişki İlişkide olumlu bir duygusal yetkinlik, karşılıklı doyum vardır.

Negatif Tamamlayıcı İlişki Karşılıklı bir doyum yoktur. İlişkideki bireylerin, çatışma ve anksiyetelerinin yıkıcı olabilecek etkilerinin nötralize olmasını sağlar.

Katı Tamamlayıcı ilişki  Bir dönem faydalı olan tamamlayıcılık, ilişki sürecinde engelleyici olur. Anne-çocuk ilişkisi, çocuğun bireyselleşmesi ve ayrışmasına izin vermezse sorunlu bir ilişki söz konusudur.

 

3- PARALEL İLİŞKİ

     İlişki içinde, duruma göre tamamlayıcı ve simetrik ilişki şekilleri yaşanabilir.        Yardım eden, yardım ister ve yardım alır.

 

4- DEĞİŞMİŞ TAMAMLAYICI (Meta Complemanter)

Paradoksal bir ilişki şeklidir. Hem tamamlayıcı, hem simetriktir. Birbirine zıt öğelerin birlikte bulunuşu söz konusudur.

Beni yönetmeni istiyorum”

“ Eşim bana hükmetmeli”

 

İLİŞKİLERİN DÖNGÜSELLİĞİNİ BELİRLEYEN NEDENLER VARDIR

Sistemdeki her bireyin davranışı diğerinde bir yanıt oluşturur. Bu yanıt da sonraki tepkiyi uyarır.

 

1-SİMETRİK İLİŞKİ MODELİ

Eşler birbirine benzer şekilde yanıt verirler. Karşılıklı olumlu tutum, güven ve saygı içinde sorun yaşanmaz. Olumsuz bir tutum ve güvenin zedelendiği durumlarda, her birisi diğerinden üstün konumda olma çabasına girebilir. Bu çaba simetrik bir tırmanışla sonuçlanır. Rekabet tırmanır, savaşa dönüşür. 

            Sorunlu evliliklerde eşlerin, duygusal ve fizyolojik olarak, birbirlerine verdikleri yanıtlara bağlı hale geldikleri bilinmektedir

 

2-TAMAMLAYICI İLİŞKİ MODELİ

Eşler birbirine farklı, ama karşılıklı olarak birbirini tamamlayıcı yanıtlar verir. Karşılıklı eksiklerin tamamlandığı bir ilişki sürecidir.

Sorunlu tamamlayıcı ilişkide klasik olarak bilinen “ Aşırı görev alan-yetersiz görev alan”, “ İş bölümü”…

Bu örnekte eşlerden biri diğerini her zaman koruyan, kollayan, besleyen durumda, diğeri ise ona muhtaç konumdadır.

Eşler arasında, benzer şekilde, bilişsel- duygusal bir iş bölümü vardır. Eşlerden biri geleceği düşünüp planlar yaparken diğeri yaşanmakta olan anı hoş geçirme çabasındadır.

 

2-KAÇAN- KOVALAYAN

Cinsel sorunla terapiye gelen çiftlerde sık görülen tamamlayıcı ilişki modelidir. Eşlerden biri kaçan, diğeri kovalayan durumundadır. Biri cinselliği, diğeri duygusallığı önemsediği için kaçan- kovalayan modelinde farklı yapılar söz konusudur.

· Cinselliği kovalayan- cinsellikten kaçan

· Duygusallığı kovalayan- duygusallıktan kaçan

Duygusallığı kovalayanla, cinsellikten kaçan genellikle aynı insandır. Sıklıkla kadındır. Terapide cinsel yaşamları için sorumluluk alması sağlanmaya çalışılır.

Cinsel kovalayıcı da sıklıkla erkektir eşine cinsel baskı yapmaması önerilir. Eğer, cinsel kovalayıcı aynı zamanda duygusal olarak uzaksa, terapide “ eşiyle cinsel olmayan bir kontakt başlatabilir mi? “ sorusuna yanıt aranır.

Duygusallıktan da cinsellikten de kaçıyorsa bireysel terapi yararlı olabilir.

          Sağlıklı ilişkilerde simetrik ve tamamlayıcı modellerin her ikisini de görmek mümkündür. İlişki içinde duruma göre, tamamlayıcı veya simetrik olunabilir.

Bu ilişki modellerinin kullanılması ilişkide sorun olduğunu göstermez. Sorun, bu modellerin katı ve kısıtlayıcı tarzda uygulanması ve eşlerin değişimlere uygun olmayan yanıtlar vermesiyle ortaya çıkar.

 

Yayın Tarihi
03.08.2020
Bu makale 1294 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!