Siyasetin güzelliklerini duyduğumda çok memnun
oluyorum. Çünkü ben yıllardır siyasetin çirkinliklerini yazan bir gazeteciyim.
Siyasette güzel bir çıkış olduğunda,
siyaset müessesesinin geleceğindeki dürüstlüğü görmüş gibi oluyorum.
Kumbul ve Melli
Birkaç gün önce Beyaz Akdeniz
Gazetesi’nde Büyükşehir’in eski CHP’li Başkanı Bekir Kumbul’un bir beyanatı
yayınlandı.
Bildiğiniz gibi Kumbul, belediye
başkanlığı yaparken, ilk darbeyi kendi parti genel başkanından yemişti. CHP’nin
o dönemdeki Genel Başkanı Deniz Baykal, Kumbul’u yeniden aday göstermemişti. Ve
CHP Antalya’yı Ak Partili Menderes Türel’e kaptırmıştı.
İşte belediye başkanı iken karşısına
aday çıkarılarak bir anlamda siyasi onuru zedelendiğini düşündüğümüz Bekir
Kumbul’un, Bütünşehir’e aday olacakmış gibi gezdiğini öğrendik. Telefonla
arayıp, aday mısınız? Diye sorduk.
Doğrudan, “Aday değilim” dedi ve
ekledi: “Ama hazırım”
O kadar tatlı bir yaklaşım ki, hem
mevcut Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ı kırmamış oluyor, hem gönülleri
yaralamamış oluyor, hem kendi büyüklüğüne yakışır bir yaklaşım sergiliyor, hem
de siyaseten dürüstlük yapıyor.
“Aday değilim ama hazırım”
Yani şu anda aday olmadığını
söylüyor, Mustafa Akaydın, Genel Merkez tarafından gösterilmemesi durumda ise
hazır olduğunu dile getiriyor. Ve ekliyor: “Aday yapılacak olsam dahi ilk
şartım mevcut başkan Mustafa Akaydın’ın gönlünün mutlaka alınmasıdır…”
Yani Mustafa Akaydın bir değerdir,
kimse onu yok sayamaz, ben de saydırmam.
Neden bunu söylüyor?
Çünkü daha önce aynı ağaçtan Bekir
Kumbul düşmüştü, düşmeden onu birileri ağaçtan iteklemeye başlamıştı bile.
Deniz Baykal sağlam durmuş olsaydı, Kumbul düşmez, belki biraz yan yatardı dal
üstünde ama yine de Antalya’yı Ak Parti’ye kaptırmayacak oyu alırdı.
Gelelim Ömer Melli konusuna.
Dün Ömer Melli’yi aradım.
Biliyorsunuz, Ömer Melli, Muratpaşa
Belediye Başkanlığı için Aday Adayı olduğunu açıklamış, Süleyman Evcilmen’in 15
yıldır başarılı bir görev sürdürdüğünü belirtip, “Kan yenilenmesinde Muratpaşa
için fayda olacağını düşünüyorum” yorumu yapmıştı.
CHP eski İl Başkanı Ömer Melli’ye,
son günlerde siyasi arenada göremiyorum diye sordum.
Sayın Melli o kadar güzel bir cevap
verdi ki: “Ben aday adaylığımı açıkladım. Ama seçime uzun süre var, şu anda da
Muratpaşa Belediye Başkanlığı koltuğunda bir CHP’li partili arkadaşımız
oturuyor. Bu konuda yoğun çalışma yaparak, Süleyman Evcilmen’i ve CHP’yi
yıpratmak istemediğim için aday adaylığı çalışmalarımı kendi çapımda yapıyorum.
Evcilmen’i de CHP’yi de yıpratmaya, zora düşürmeye kimsenin hakkı olmadığı gibi
benim de asla hakkım ve düşüncem olamaz…”
Ne kadar güzel değil mi?
Siyaset bu.
Siyaset kavga sanatı değil, idare
etme sanatıdır.
Halkın güvenini kazanma sanatıdır.
Melli aday adaylığını açıkladı,
Süleyman Evcilmen, bir tek eleştiri sözü söylemedi. İşte bu da siyasi ahlaktır.
Tıpkı Bekir Kumbul’un aday adaylığı kulaktan kulağa konuştuğu halde Mustafa
Akaydın’ın Kumbul hakkında tek kelime kötü söz söylememesi gibi…
Siyasetin hoş olan tarafı bu değil
midir?
Bazıları o koltukları kapmak için
birbirlerini yerken, partilerini de yıpratmıyor mu?
Partisini ve partilisini yıpratan
aday adayları, toplumun duyarlı kesimi tarafından bir anda dışlanmıyor mu?
Siyaset uyum sanatı, siyaset ikna
sanatı, siyaset iyi geçinme sanatı, siyaset dürüstlük sanatı, siyaset insanlık
sanatı olduğu sürece toplum da gereğini bugüne kadar hep yapmıştır, bundan
sonra da yapacaktır inancındayım…