Birileri bizi daha iyi tanıyor.

Ülkeler arası Turizm hareketliliği elbette değişik kültürlere ait insanların birbirlerini tanımasında büyük rol oynuyor. Ülkemizde 25 yıldır devam eden bu hareketlilik, acaba yabancıların bizleri tanınmasında hangi noktaya getirdi. Bu sorunun cevabını elbette birkaç satıra sığdırmak mümkün değil. Konu bence çok detayına inilerek irdelenmesi gerekir.

Yabancıların kısa süreli tatilleri acaba kafalarındaki Türkiye imajına olumlu bir katkı sağlamaya yeterli geldi mi? Bunun dışında Ülkemizde yılın büyük bir bölümü yaşayan yabancılar kafalarındaki soru işaretleri silindiği için mi burada yaşamayı tercih ettiler?

Evet, gördüğünüz gibi yabancıların bizleri nasıl tanıdıklarına dair çok detaylı bir araştırma yapmak gerekiyor. Yazımızda ele alacağımız konu ise kısaca Ülkemizin yabancılar arasındaki diyaloglarda nasıl ele alındığı, kendi aralarında sordukları sorulara yine kendilerinin nasıl yanıt verdikleri ile ilgili. Anlaşılacağı gibi adeta ‘’bilirkişi’’ niteliğinde bulunan grupların hakkımızda merak ettiklerini kendi aralarında tartışması ve bir sonuca bağlaması ile ilgili bir durum.

Özellikle başta Almanya olmak üzere, Avusturya, Fransa, Hollanda olmak üzere bu Ülkelerde 40 seneden fazla bir zamandır yaşayan vatandaşlarımızın buradaki yaşam tarzları ile Türkiye ve Türk insanı hakkında öncelikli olarak bir önyargı oluşturduğu kesin. Ancak bu işin faturasını doğrudan buralara göç edip yıllardır ağır koşullar altında çalışan ve kendi ülkelerinden ayrı kalmış insanlara kesmek haksızlık olur. Ekonomik koşullar gereği kendi vatanından yıllarca uzak kalmış ancak belirli zaman aralıklarında ülkesine gelip hasret gideren bu insanlar dahi Türkiye’de çok hızlı değişen yaşam koşulları ve sosyal yapıya ayak uydurmakta zorlanmaya başlamışlardır. Öyleyse çok hızlı bir değişime uğramış bir Ülkenin yurt dışında yaşayan vatandaşları dahi bu Ülkede çoğu zaman yabancı gibi algılanıyorsa, Türk olmayan yabancıların bizi tanımasını nasıl bekleyebiliriz.

Özellikle yabancı Ülkelerdeki genç nesil insanların ülkemizi tanımalarını beklemek biraz hayalcilik olur. Kendi genç nesil insanlarımız dahi buna uzak iken tüm bunları yabancılardan beklemek ve ‘’Biz aslında buyuz’’ dedirtmek şimdilik oldukça uzak görünüyor. Mevcut olanın üzerine yapılan ilaveleri nasıl öğrenmeye ihtiyacımız varsa, bir ülkenin değişim sürecini de yakından takip etmek gerekir. Tüm bunların ötesinde sorunları çok uzakta aramadan bazı güncel konuları sizlerle paylaşmak istedim.

Hani şu kulaktan kulağa veya fısıltı gazetesinin ortalığa yaydığı haberler gibi. İşte aşağıda bazı kısa örneklerini bulacağınız Ülkemiz ve insanlarımız hakkındaki madde başlıkları.

Madde başlıkları ve cevaplar bazı bir alman web sitesinden alınmış ve tarafımdan tercüme edilmiştir (merak edenler için çok daha fazla soru ve cevapların yazılı olduğu web sitesi linki: http://www.cosmiq.de/qa/srch/Türkei/ )

Burada Alman gençleri Ülkemiz, insanlarımız ve mevcut sistem hakkında sordukları sorulara alacakları cevapları merak etmekteler. Varın gerisine siz karar verin.

- Bir Türk’ün bana anlattığına göre sakal tıraşında sakallar yakılıyormuş, doğru mu acaba?

- Tabii ama sadece tıraşı bir Türk yapıyorsa…

- Evet, hatta doğu Anadolu’da sakallar iyice yansın diye önce rakı ile iyice ovalanıyormuş…

- Burada yakışan kulak içinden çıkan kıllar sadece…

- Sakal ateş ile hiç temas etmiyor, yazılanlar tamamen aptalca…

- Gerçekten yakılanlar sadece kulak içinden dışarı doğru çıkan kıllar…

- Türk berberler bunu uygularken zaten acımasın diye gerekli önlemleri alıyorlar.

- Sakala yakmak suretiyle müdahale etmek, yanıklara sebebiyet verir…

- Türkler niçin genelde üzerlerinde gizem dolu yazı ve rakamlar yazılı kıyafetler giyiyorlar. Biz Almanlar bunun manasını anlamasın diye mi ( örnek ‘’Dersim 42’’, ‘’82’’ veya ‘’3.743.294.832’’ ) Bu konu beni gerçekten meraklandırıyor ama yanlış anlamayın lütfen

- Evet, ben bir Türküm (XD)

- Sayılar şehirlerin plaka sayılarını sembolize ediyor…

- Bu rakamlar çoğunlukla Türklerin Türkiye’de önceden yaşadıkları veya doğdukları şehirlerin plaka numarası…

- Ne zaman televizyon kanallarında Türkiye ile ilgili bir film veya haber çıksa hep aynı müzik çalıyor. Nedir bunun sebebi.

- Boş ver durma üstünde tesadüftür…

- Herhalde önemli bir Türk bestecisine ait...

- Almanca ‘’Hiyeyyt’’ ne anlama geliyor. Kendi aralarında konuşurken bunu çoğu Türk’ten duydum.

- Patlak gitsin…

- Sevinince öyle bağırıyorlar galiba…

- Gerçek Türk modası nasıl?

- Bu sorusu daha önce bende kendime sormuştum…

- Turistik yerlerde sadece taklit ürünler bulabilirsin…

- Alışveriş merkezlerinde Adidas veya Puma markalarını alabilirsin. Bazı Türk markaları da var ( Mango) buradan birçok İstanbullu Türkler alışveriş yapıyor…

- Türkiye’de üretilenlerin üzerinde ‘’Türk Malı’’ yazıyor…

- Türkiye pek kimse markaya bakmıyor. Yeni ve ucuz olması halinde satın alıyorlar. Buna rağmen Türklerin %99’u taklit ürün satın alıyorlar…

- Ricaldi markası da Türk malı. Zaten Almanya’da satılıyor. Bence Mavi Jeans’e bir uğrayın…

- Türkiye’de Punk’çı var mı?

- Evet, var en azından Almanya’da. Türkiye’de var mı bilmiyorum…

- Evet var…

- Türkiye’de en çok hangi çamaşır yıkama deterjanı kullanılıyor?

- Omo, Ace, Ariel

- Türkiye tatiline giderken nelere dikkat edelim, ne götürelim.

- İstenmeyen bir şey yapılmamasına dikkat edin yoksa tatiliniz orada uzayabilir…

- Kredi kartı ve az miktarda nakit para…

- Sadece 5 yıldızlı otel seçimi yapın. Oradaki yıldızlar bizim standartlarımıza uymuyor…