CESUR KALEM

Barış Pınarı

DR. ALİ YILMAZ

Dünyanın dikkatli bir şekilde takip ettiği “ Barış Pınarı Harekatı” nihayet başladı.

Bu harekata niçin ihtiyaç duyuldu?

Türkiye küresel güçlerin desteğiyle bölgeyi kaosa sürükleyecek oluşuma izin vermemek ve Suriye’nin kuzeyinde "Güvenli Bölge" oluşturmak için harekete geçti.
Harekat, "TSK, Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı Barış Pınarı Harekatı'nı başlatmıştır" açıklaması ile dünyaya duyuruldu.

Bu adım, sadece Türkiye için değil, dünya ve bölgemiz için yeni bir dönemin başlangıcıdır.

Yıllardır Afganistan'dan Irak'a, Libya'dan Suriye'ye uzanan coğrafyada, kirli hesaplar yapan, bölgeyi terör örgütleri üzerinden vekalet savaşlarıyla kan gölüne çeviren emperyal güçlerdir.

Bu küresel güç merkezleri boş durmayacaktır.

Bu harekat, ABD iç siyasetini çalkalandırdı.

Trump mehter marşı gibi, iki ileri bir geri gidip geliyor.

Güvenilmez bir politika izliyor.

Bütün bu gelişmelere, iç siyasete yönelik atraksiyonlar denilse de, bir lider böyle zigzag çizmez, çizdirmezler.
“Zengin şımarıklığı...”
Bu gelişmelere, “Ezber bozuldu, küresel sistem çatırdadı” diyenler var.

Bu o kadar kolay değil.

Siyaseten nasıl çatırdadığını önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.

İnşallah olaylar lehimize cereyan eder.

İsmet Paşa'nın söylediği, "Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de orada yerini alır"

Bu söz tekrar hayata geçirilebilecek mi?

Bu iş sadece askeri güçle olmaz.

Diplomasi, lobi faaliyetleri ve ince taktik ve stratejiler ile desteklenmedikçe umduğumuzu bulamayabiliriz.

ABD kamuoyunda; DEAŞ'la ilgili mücadeleyi PKK/YPG terör örgütünün yaptığı algısı var.

Bu algının yaratılmasında Yahudi ve Ermeni lobilerinin katkısı büyük.

Ya biz ne yapıyoruz?

İletişim Başkanlığı ne yapıyor?

Dünyada ve Türkiye’de gerekli olan lobi faaliyetlerini iyi yürütüyor diyemeyiz.

Eksiğimiz çok.

Başta iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve en önemlisi devlet, lobi çalışmalarına ağırlık vermelidir.

Söylemek istediğimiz budur ve çok önemlidir.

Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine düzenlediği askeri operasyona karşı Rusya, ABD ve İran fiili olarak karşı durmayacak gibi görünsede…

“Karamanın koyunu sonra çıkar oyunu..”

ABD, onca silahı, teçhizatı boşuna oraya yığmadı. Üstelik sürekli ekonomik tehditler devam ediyor.

“Türkiye sınırlarını aşarsa…”

O sınırın ne olduğunu ne ABD’li ne de Türk yetkililer şu ana kadar açıklamış değiller.

Türkiye'yi askeri olarak yıpratamayacaklarının bilincindeler.

Onun için de ekonomik ve moral olarak direncini kırmak istiyorlar.

Emperyal güçlerin amacı; bölgede sivil siyasetin önünü açmak ya da barışı getirmek değildir.

Süreci uzatmaya götüreceklerdir.

Onlar için; ne Türkiye’nin terör sorunu ne de Suriyeli mazlumların haykırışları bir anlam ifade etmez.

Çıkarlarına bakarlar.

O nedenle PKK/YPG kozunu sürekli ellerinde bulunduruyorlar.

Şaştık mı? Hayır…

İran Cumhurbaşkanı Ruhani "Türkiye güney sınırındaki endişeleri konusunda her türlü hakka sahip" dedi.

Ama tartışmasız Esad yanlısı...Sinsice arkadan dolanır, hançeri saplar.

Esad ile kanlı bıçaklıyız. Rejim güçleri bizden nefret ediyor. Acımasızca kadın, çoluk çocuk katleden bir sistemin askerleri ile karşı karşıyayız.
Rusya derseniz, sessiz, derin. Putin; KGB ajanlığından tecrübeli, iyi bir diplomasi yönetiyor. Rusya'nın çıkarı nerede ise orada yerini alır.
Güdümündeki Esad güçleri kuzeye doğru ilerliyor.

Türkiye’ye tehditler savurarak…

Arap Birliği ve haklı davalarında her türlü riski alarak yanında durduğumuz, şehitlerine gıyabi cenaze namazları kıldığımız Filistin, Türkiye’nin sözde işgalini kınadı.

Rabia işaretlerini bile sembol yaptık.

Yazıklar olsun.

KKTC’nin kukla cumhurbaşkanı bile Türkiye’nin aleyhine konuşuyor.

Bir can Azerbaycan ile Macaristan’ı yanımızda gördük.

Vay benim öksüz Türklüğüm.

Gelelim PKK, DEAŞ ve el NUSRA gibi eli kanlı terör örgütlerine.

Gerçek şu ki, bu örgütler taşeron…

Gerçek sahipleri kim?

Ortadoğu Projesinin gerçek amacı nedir?

Oded Yinon ve stratejisi…

Bunları bir sonraki yazımda okuyacaksınız.

Umarım bu gerçekleri bilerek savaşa giriyoruz ve sorunu biz tek başına çözmek zorundayız.
Allah ordumuza zeval vermesin.Formun Üstü