GERONTOLOJİK BAKIŞ

Balta, İnsan, Uzun Ömürlülük

İnsan, yeryüzündeki canlı türlerinden sadece biridir. Belki bunu söylemeye gerek yok diyenler olabilir, ama bence insana bunu her gün anımsatmak lazım. Çünkü insan canlı türleri arasında sadece kendine değil, diğer canlılara da zarar veren tek varlıktır. Kendisi ölümcül olduğu için başka canlıların da ölümünde sakınca görmeyen insanın “başarılı yaşlanma” kavramı üzerinde biraz dursak iyi olacaktır. Çünkü insan kendisinin başarılı yaşlanabileceğine inanırken, ağaçlar bunu milyonlarca yıldır uygulayan canlılardır. Ormanlarımızı yok ettiğimiz gerçeğini dikkate alırsak, ağaç dostu olduğumuzu söyleyemeyiz. Çocuklarına ağacın önemini anlatıp, ağaçları yok eden yetişkinlerin, ağaç sevgisini sorgulamaya gerek yok. Her şey ortada.

İstanbul’un silueti çok önemlidir. Ama ağaçların yarattığı siluet daha önemlidir. Bizim şehirlerimizde eksik olan ağaç siluetidir. Şehirde yetişen çocuklar sonbaharda yaprakların döküldüğünü bilmiyorlar. Şehirlerimizi sözde ağaçlandırıyoruz. Yol kenarlarına dikilen palmiyeler sadece kandırmacadır. Şehirlerimizde ağaçları söküp, yerlerine beton binalar “ekiyoruz”. Bu yüzden “ektiğimizi biçeceğiz”.

En uzun süre yeryüzünde kalmayı başaran insan, 1997 yılında öldüğünde 122 yıl 164 gün yaşamıştı. Fransız Jeanne Louise Calment. Bu kadının yaşam süresi, bugün adeta “sihirli sınır” olarak görülüyor. İnsanın hedefi bu sihirli sınırı belirgin şekilde aşabilen yaşam süresine erişebilmek. Bunun yakında gerçekleşeceğine inanların sayısı da oldukça kabarıktır. Bunların gelişmiş endüstri ülkelerinde yaşadıklarını da belirtelim. Tabii ki bu bir tesadüf değildir. Boşuna endüstri ülkesi olmadılar. Her şeyden para kazanmayı uman ve bunu başaran bir kültüre sahipler. Bu yüzen de ekonomide başarılılar.

Yaşam süresinin uzamasından herkesin eşit pay alacağına inanmak aptallık olur. Nasıl ki bugün herkes neşterle, silikonla, botoksla veya “telomer kısaltan hapla” sözde genç ve güzel (!) kalamıyorsa, yaşam süresinin uzaması da “bedava” olmayacaktır. Milyarlarca dolar para sadece insanın daha uzun yaşaması için mi biyo-gerontologların araştırmalarına yatırılıyor? Nasıl ki milyarlarca dolar para silahlara durduk yerde yatırılmıyorsa, insanın yaşam süresini uzatmak için yapılan genetik, farmakolojik, biyolojik araştırmaların da ardında asıl amaç ekonomik kazanç elde etmektir.

Bugün uzun ömürlülükten daha ziyade tesadüfen yararlanıyoruz. Tesadüfen uygun genlerle dünyaya gelenler, tesadüfen yaşam koşulları iyi olan ortamlarda dünyaya gelenler, tesadüfen beslenme olanakları iyi olan ülkelerde doğanlar, uzun bir ömür sürdürebiliyor. Yeryüzünde hala 50 yıllık yaşam süresiyle yetinmek zorunda olan yoksul ülkelerin insanları, acaba neden 70, 80, 90 yıllık bir ömrün hayalini kuramıyor?

 

 

Ağaçlar sadece uzun ömürlülüğün bir sembolü değildir. Aksine ağaçlar uzun ömürlülüğü gerçekleştiren canlılardır. Evrimin en başarılı modelleridir ağaçlar. Almanya’nın Schenklengsfeld kasabasında, etrafı duvarla çevrili olan ıhlamur ağacı dikildiğinde tarih 760 yılını göstermekteydi. O dönemde Türkler Asya’dan Anadolu’ya göç etmeyi bile henüz düşünmüyordu. Bu ıhlamur ağacı 311 yaşına eriştiğinde Türkler Anadolu’ya geldi. Ihlamur ağacı 539 yaşına eriştiğinde Osmanlı Devleti kuruldu. Aynı ıhlamur ağacı 693 yaşına eriştiğinde II. Mehmet İstanbul’u fethedip “Fatih Sultan Mehmet” adıyla anılmaya başlandı. Atatürk 1919’da Samsun’a ayak bastığında ıhlamur ağacı 1159 yaşına gelmişti. Bugün 1260 yaşındadır.

Ağaçlar sadece kendileri uzun ömürlülüğün ustası değil, aynı zamanda diğer canlıların da hayatta kalmasını sağlamaktadırlar. Ağaçlar tabiatın akciğerleridir. Onları söküp yerine beton dikenler, insanın akciğerlerini sökmektedir ve aynı insanlar, insanların akciğerini çok düşündüğü(!) için, onun sigara içmesine karşı gelmektedir.

Bırakın Allah’ınızı severseniz şu masalları bir kenara. İnsana insan olarak değer verenler, ağaçları örnek almalıdır. Ağaçlar, insancıl varlıklardır. Tabiatı korur, canlıya hayat verir ve kendisi de uzun bir ömrün sefasını sürer. Ta ki bir insan gelip ona baltayı vuruncaya kadar!

Yayın Tarihi
06.01.2021
Bu makale 1463 kişi tarafından okunmuştur.
Bu Haber İçin Yorum Yapın
NOT: E-Mail adresiniz web sitemiz üzerinde yayınlanmayacaktır.
CAPTCHA Image
Bu makaleye ilk yorumu yazan siz olun.

Yazara Ait Diğer Makaleler

Çerez Kullanımı

Kullandığımız çerezler hakkında bilgi almak ve haklarınızı öğrenmek için Çerez Politikamıza bakabilirsiniz.

Daha Fazla

Arama Yap!